türkler'in teşkilât ve devlet geleneğini göstermektedir. türkler kadar kadim ırkların geneli yok olup gitmişler, tarihin tozlu sayfalarında yerlerini almışlardır. oysa türkler, bu devlet kurma inatları sayesinde ayakta kalmışlardır.
devletler de insanlar gibidir. konumlarından tutun da komşularına ve hatta iklime kadar pek çok şeyden etkilenirler. bir devletin yıkılmasının en kolay yolu ise başına kişisel çıkarlarını müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edenlerce yönetiliyor olmasıdır. böyle bir devleti yıkmak türk'ün boynunun borcudur. yıkar, yerine yenisini kurarız. muhtaç olduğumuz tek şey damarlarımızdaki asil kanda mevcut olan kudrettir.
devlet yönetmede başarısız olunduğunun apaçık delilidir. konuyla ilgili "türkler savaşı meydanda kazanır masada kaybeder" şeklinde özlü bir sözde vardır.
devleti babalarının malı gibi görüp kardeşlerin birbirine düşmesinin nedneidir. bak çinlilere, bisefer kurmuşlar sadece hanedan değişmiş. 20 bin yıldır da devam ediyor devlet. aynı zmaanda türklerin göçebe olmasının da bunda etkisi vardır.
biz türklerin kurulu devlete sahip çıkma onu yüceltme yerine, yıkıp yenisini kuralım daha sağlam olsun demesinden kaynaklı olabilir. daha 90 yıllık devletimiz bile içeriden aldığı hasarın onda birini dışardan almıyor. saçma sapan ideoleji ve sidik yarışlarıyla zamanımızı harcamaktan başka birşey yapmıyoruz.