bu arzuyu her dile getirdiklerinde, dile getirenlerin (hatta dile getirmeden içlerinden bunu geçirdikleri bakışlarından da anlaşılabilir) ağızlarının burunlarının bir daha asla düzelmeyecek şekilde ellerine verilmesi, bu isteğin genetik kodlarından silinmesi yolunda bir başlangıç olacaktır. haydi çocuklar, aşıya!
hemen hemen her yerde duyabildiğin bir şey bu senin. belki de sık sık kullanıyorsun. kullan.
yine araştırmacı bir yazar olarak parktaki çocukları gözlemliyordum evime giderken. hepsi havanın sıcak olmasını fırsat bilip parkın hemen her köşesinde deli gibi koşturuyordu; kimi salıncaktan düşüyor, kimi yere oturmuş ağlıyor, kimi kayıyor, kimi kahkahalar atıyor falan filan. oynuyorlar işte.
yanlarında anneleri babalarıda var tabi duyarlı aileler çocuklarını asla yalnız bırakmazlar tabii çocuk küçükse. (yazar burada doğurup doğurup sokağa atanlara gönderme yaptı dikkat et ) bazı ailelerinde ilginç sevme yöntemleri mevcut işte başlığın ana sebebi de bu oldu. çocuğuna sarılmış bir adam kızının yüzünü sıkarken 'ağzını burnunu kırarım senin' demişti. bunu kızını seve seve öldürmek istediğini belirtircesine söylesede aklıma türklerin * sürekli bu söz grubunu kullandığı geldi. kimsenin bu eylemi gerçekleştirmediği açık; kaideyi geçersiz kılan istisnayı göz ardı edersek tabi. henüz bu isteğin temeline inemedim ama inicem. zaten incelemelerime devam ettiğimde sözlükte de bu başlıkların mevcut olduğunu gayet tabi gördüm.show must go on.
oğlum bak git ile yetiştirilen ve bunu söylediği zamanda aferin kızıma, aferin oğluma diyen toplumun ergenlerinde oluşmaya başlayan yok edici istek durumu..konu kesinlikle ağız ve burun organlarımıza kinaye değil.