bir gün yurtdisindan cankaya kösküne bir devlet baskani, mustafa kemal'in misafiri olarak gelmis.
neyse ikramlar filan yapilirken garsonun teki misafirin ve atatürk'ün önünde elindeki tepsiyi düsürmüs.
garsonun cok mahcup oldugunu gören atatürk:
'su millete her seyi ögrettim ama usakligi ögretemedim.' demis.
yere tükürmemek: amk adamlar şehrin neresinde olursa olsun, hani utanıp ''ulan çaktırmadan tüküreyim kimse görmesin''mantığı bile gütmeden hauuuuk tuuu diye tükürüyorlar.
otokontrol: avrupalı yaptı bizimkiler akdeniz insanıyız ateşliyiz ayağına kurtarmaya çalışıyor. sanki tek akdeniz insanı bizmişiz gibi. türkiye'de yere çöp atan birine götün yiyorsa uyarı yap. ya kafayı ya sustalıyı yersin amk. ne haddine.
saygı: o küfüleri etmeyi ne zaman bırakacaz o zaman saygıyı da az çok öğrenecez amk. hele ki trafikteki direksiyon delikanlılarını gördükçe içim acıyor.
çocuk eğitimi: çok çok afedersiniz ama sikişip sikişip sokaklara terk edilip geleceğin suç makinaları yetiştiriliyor. özellikle cahil kesimde. başbakan da çok çocuk deyip duruyor. balık baştan kokmuş amk.
