yabancılarla evlilik konusu bu olayın en önemli noktasıdır.
yahu bir düşünün. eski dönemlerde hangi türk genci obasına bir yabancı gelin sokabilirdi. anası atası kovalamaz mı bu genci.
o kadar eskiye gitme yetiniz yoksa bugünü düşünün. yabancı bi gelin almaya kalkın ya da damat. kaç aile iyi yaptın oğlum/kızım der.
türklerin yabancılarla çok evlilik yaptığı imajı padişahların yabancı cariyelerle yatıp kalkmasından kaynaklıdır.
sanki eskiden bütün türkler padişahtı.
normal halk kendi çevresinden evlenir. alışılagelmiş olan budur.
e evlilik yoksa karışma nasıl olur ?
safsatadan ötesine gitmiştir. zira türkiye türklerinin artık antropolojik yapıları ve gen yapıları artık akdeniz'e kıyısı olan milletlerle benzeşmeye başlamıştır. bugün türkmenistan türkleri'nin gen yapıları orta asya ile yuzde 25 benzeşme gosterirken, türkiye türklerinde bu oran yuzde 4'tur. Bunun yanı sıra türkiye türklerinin gen yapılarının %24'u akdeniz, %45'i ise fars-arap kökenli olduğu da tespit edilmiştir. bu istatistikler egedeki ve istanbuldaki türk halkından alınmıştır. türkiye türkleri'nin antropolojik yapılarında olan değişimler de zaten bilinen bir şey. bunun kendiliğinden evrim ile gerçekleşmesi de çok zor gençler. yani bunun tek açıklaması var. yabancı hatunlarla çok sevişmişiz zamanında.
bunlar anadolu'nun sadece 5-10 bin kadar türk'ün fethettiğini savunur ki, saçma ötesidir. türkler anadolu'ya büyük bir kalabalık halinde gelmişlerdir ve anadolu'nun dilini de bu sayede türkçe yapmışlardır. mutlaka anadolu'da bulunan diğer medeniyetlerle de karışmışlardır ama gelen türkler diğer medeniyetleri dili ve dini inanç konusunda özgür bıraktığından bu medeniyetler aynı zamanda varlıklarını da sürdürebilmişlerdir. bu arada rum dedikleriniz grek kökenli olmayan hatta bazı tarihçilerin türk kökenli olarak iddia ettikleri trak kökenliler olabilir.
bunu savunan araştırmaların kaynağı sadece bu başlıkta bile bellidir.
yok gene bakmışlarda, yok türklerin belirgin bir özellikleri yokmuşta.
vay anam vay. konu deşildikçe amaç daha çok ortaya çıkıyor ve insana "dinime söven bari Müslüman olsa dedirtiyor.
adam isviçreli kendisi alman mı galyalı mı ne olduğu belli değil. 10 km2 lik ülkesinde 3 dil konuşuluyor bir de kalkmış türkler karışık diyor.
kendine bak koçum, el kremlerini falan araştır.
adam binyıllardır kendisine türk diyor bundan mutluluk duyuyor sen gidip adama sen karışıksın diyorsun. madem adamın söylediğinin önemi yok sayın isviçreli bilim adamı sen kendine türk de bakalım diyebiliyor musun.
diyemezsin çünkü sana bu konuda dedelerinden aktarılan bir söylem yok. ama o adama binlerce yıldır dedeleri türk olduğunu söylüyor. o da bunu rahatça söyleyebiliyor.
çaktın mı köfteyi.
karışmadı, sadece genleri zayıfladı. bugün ortalama bir türk insanı %3 civarında orta asya geni taşıyor. yani hâlâ kanımızda türklük var. %3' ü küçümsemeyin, on milyonda bir bile biyoloji için dikkate alınır bir orandır, üstelik Türkiye' de yüksek oranda orta asya geni taşıyan %10 kadar insan vardır (yani 7.5 milyon insan yüksek hâlâ yüksek oranda orta asya geni taşıyor).
ama melezleştik mi, melezleştik. yunanlar, araplar, acemler, güney slavlar (sırp/hırvat/sloven/boşnaklar), ruslar, almanlar, kafkas halkları derken iyice o genler zayıfladı. bugün türkler yamulmuyorsam %15 civarında slav kanı taşıyor.
--spoiler--
isviçre merkezli iGenea şirketinin yaptığı araştırmaya göre, Avrupada yaşayan halklar arasında genetik anlamda en karışık ve en az safkan olan topluluk Türkiye halkı...
Türkiyede safkan Türk tartışması yaratacak araştırma için Avrupanın dört bir yanından DNA örnekleri toplayan ve bunlar üzerinde analizler yapan bilim adamları Türkiyede yaşayan Türklerin sekiz farklı etnik gruba ait genleri taşıdığını belirledi. Çalışmada Avrupada safkan olmaya en yakın halkın ise Ruslar olduğu ortaya çıktı. Aryan ırk için ikinci Dünya Savaşını çıkaran Almanların genetik yapısında ise sadece yüzde 25 Cermen genleri bulunduğu ve hatta genlerinin yüzde 10luk bir kısmının da Yahudi ırkından geldiği belirlendi. iGenea yetkililerinin araştırmanın en büyük sürprizi olarak açıkladığı Türkiye sonuçlarına göre Türkiyede yaşayan insanların genetik yapısı incelendiğinde sekiz farklı etnik gruba ait izler bulunuyor. Avrupa ve Türkiyenin çevresindeki bölgede bu kadar karmaşık bir genetiğe sahip olan başka bir millet daha yok. Türklerin taşıdığı genler ise şöyle:
1) Türk
2) Berberi
3) Hellenik
4) Cermen
5) Slav
6) Arap
7) Yahudi
8) ilirya
--spoiler--
Devamını da başka bir araştırmacı olan jean Poul Roux'un Türklerin Tarihi adlı kitabında iddia ettiği önerme ile getirelim. *
--spoiler--
"Türklerin hiçbir ırksal özelliği yoktur."
"Türkler dışardan evlenme eğiliminde oldukları ve eşlerini Türk olmayanlar arasından seçtikleri, rastlantısal her kavimle karıştıkları, dilleri çok büyük bir çekim gücüne sahip olduğu ve pek çok topluluk da bu dili benimsediği için Türklerle ilgili karakteristik denilebilecek fiziksel herhangi bir özellik saptama olanağı kalmamıştır. Yeryüzünde saf ırk olmadığını biliyoruz. Ama bu konuda daha ileri gitmek ve Türklerin saf ırk olmadıklarını söylemek zorundayız. Türklerin hiçbir ırksal özelliği yoktur. Dolayısıyla kendi içinde bir Türk ırkından söz edemeyiz."
"Türklerin damarlarında, eski Türk kanından, elmacık kemiklerini çıkık ve gözlerini çekik yapan o kandan daha çok yabancı, Moğol, Çinli, iranlı, Yunanlı, Kafkas, Rus, Afrikalı kanı akmaktadır."
Şimdi biraz da eğri oturup doğruyu konuşalım ve bölge bölge insanımızın genel yerleşim tipine bakalım.
Akdeniz: Adana ve çevresi ermeni, arap unsurları, yörük dediğimiz türkmenler 93 sonrası oluşan göçler ile kürt nüfusu var, Mersin-Antalya tarafları ise yoğunlukla Türkmenlerin ve yerleşik hayata geçmiş yörüklerin çoğunlukta olduğu söylenebilir.
Ege: Türkleşmiş Rumlar ki genelde Hristyanlığı bırakıp adları müslüman olan ama yaşam tarzı daha çok ateist olan insanlarımız, boşnak, arnavut, bulgar, pomak, slav asıllı göçmen veya mübadil kökenli vatandaşlarımız, iç kesimlerinde Türkmenler Son zamanlarda iç göç nedeni ile özellikle kıyı kesimlere Alevi Türkmenler Kürt ve arap asıllı insanlarımız bulunuyor.
karadeniz: kıyı kesimlerin büyük çoğunluğu müslüman rumlardan oluşan , gürcü , laz ve bunlara oranla az sayıda çepni/türkmen unsuru(bayburt-giresun) iç bölgelerinde ise Mübadiller ve Türkmenler var.
iç Anadolu: Ağırlıklı olarak Türkmenlerin bulunduğu bölgemiz. Buna ek olarak Moğol ve Timur'un istilalarında bu topraklara yerleşen Moğollar, Kara Tatarlar ve diğer Türkmen boyları da bu bölgede yerleşmişler soyları da bu bölgede günümüze dek devam etmiş.
Marmara: trakyada çok az sayıda yerleşmiş yörük dışında slav-bulgar, balkan göçmeni ve çingene ağırlıklıdır. istanbul kozmopolit bir yapıdadır.kocaeli, sakarya , bursa gibi yerlerde manav ve balkan muhacirleri
güneydoğu: kürt ağırlıklı olarak , kısmen müslümanlaşmış ermeni ve az sayıda yerleşik türkmen unsurları ile Mardin taraflarında Araplar ve Süryaniler görülür.
doğu anadolu: erzurum ve çevresinde selçukluyla birlikte yerleşen türkmenler yoğunluktadır. kars ve civarında terekeme/karapapaklar görülür. ancak bu bölgede yoğun olarak müslümanlaşmış ermeniler, kürtler ve zazalar da bulunur.
Ayrıntıya inecek olursak eski Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel Türkiye'de 42 çeşit milleti sayabiliyorum demiştir. Bunların bir kısmı köken olarak Türk olsa da Türk ırkının dışında da unsurlar anadolu topraklarında yaşamakta halen.
Şimdi gelelim Türkler diğer milletlere karşı safsatasına. Bu ülkede 42 çeşit millet yaşarken Türklerin bu şekilde bir paranoyaya girmeleri bence mantıksızlıktır. Ancak ve ancak ucuz hamaset politikaları yapan siyasilerin öngörüsüz politikalarının eseri bir söylemin sloganınından başka bir şey olamaz. Irkların bile saflığının sorgulandığı, işlerin DNA'larla yürütüldüğü bir dünyada bu gibi söylemler ancak zırva olabilir.
Olaya başka açıdan bakarsak ise olaya şöyle bir söylem mantıklı olabilir. Türkiyelilik üst kavramında birleşip herkes Türkiye'ye karşı propagandası yapılabilir. Ki günümüzde geçerli olan Türkiye politikası da bu şekilde işliyor. Paralelciler, Faiz lobisi vs gibi söylemler ile tüm dünyanın bize karşı duruş sergilediği izlenimi veriliyor.
Oysa ki Globalleşen dünyada Türkiye de bir pazardan ibaret. Kimsenin karşı durduğu veya yanında olduğu yok. Devletlerin çıkarları günümüzde mal alıp satma üzerine. Bu yüzden böyle içi boş söylemler yerini yeni politika ve siyasetlere bırakmalı. Türkiye dünya siyasi haritasında var olmak istiyorsa tabi.
övünmek değil de gerçeklere vurgu yapmak amaçlı bir başlıktır.
mesela almanlar teknik konularda türklerden iyidir.
haksız mıyım?
not: entry sadece başlıkla ilgilidir hatta tanımdır. sözlük içi durumu yoktur.
gene geldik göz kısıklığı meselesine, göz sürekli kullanılan ve doğa şartlarına her zaman açık bir organdır ve bu yüzden hemen şartlara uyum sağlar.
2-3 gün rüzgara karşı yürü bakalım gözlerin kısılıyor mu, kısılmıyor mu.
ya da git uzun süre denizlerde balıkçılık yapanlara bak. onların hepsi türk mü.
bu konuda giyim tarzı da çok önemlidir. malum türk imajı hep başta başlık, uzun entarimsi giysilerle tasvir edilir. bir onları giyip kendine bak.