bizde tarih avrupa gözüyle türklüğe bakmak üzerine anlatılıyor. o yüzden bazı batıcılar kendilerini yunan çocuğu zannedip türklükten iğreniyor. bunlar hep bağnaz batıcılık başka bir şey değil.
türklerden ziyade, tosba hacımında dediği gibi ırkdaşlarının yaptığı bazı hareketlerden utanmaktır o. 12 yaşındasınızdır, hayatınızda ilk kez yurtdışına, refahıyla ve güzelliğiyle göz kamaştıran isviçre' nin zürich şehrindesinizdir. sokaklar güzeldir, her taraf cafeler, pastaneler, isviçre evleri, yakışıklı erkekler ve çiçeklerle doludur. yeşil ama bir o kadar moderndir. göl müdür, nehir midir nedir çok güzel, berrak bir akarsuyu vardır. hayran olursunuz. işte tam bu güzelliklerin arasında sokakta iki türk' ün, bozuk türkçeleriyle anıra anıra pardon bağıra bağıra konuştuğunu duyarsınız. üstelik her 10 kelimesinin 6' sı küfür, 2' si hakarettir. konuşmalar genel bilindik *m pardon "hatun" konuludur. tabi halkın çoğu türkçe bilmediği için rahat rahat konuşurlar. ama yüksek sesli konuştuğu için herkes bunlara bakar(doğal olarak, çünkü "insan"), bunlar hiiğç umursamaz. işte o an yerin dibine girersiniz.
utanmanın mna korsunuz, utançtan utanç beğenirsiniz. üstelik hayatında daha ilk kez yurtdışına çıkmış 12 yaşında bir çocuk, 30 yaşında ve muhtemelen doğma büyüme oralı iki adamın yaptığı eşekliğe utandığınız için birkez daha başkası adına utanmak nedir, anlarsınız.
sonra vay AMK dersiniz, bunlar avrupa görmüş ama benden daha ayı...