bu durumdan erkekler sorumlu tutulamaz bana kalırsa. neden diye sorarsanız, bu durumu bir örnekle açıklayım, güzel bir spor araba yanınızdan geçti mi dönüp bakarsınız çok güzelmiş keşke ben de binebilsem böyle arabalara dersiniz. bu durum tamamiyle insanın doğasıyla alakalıdır.
Şebnem FERAH'tan ünzile şarkısının; tekrar tekrar dinlenmesi gerektiğini, hatırlatan olaydır.
bence bu dünyada ki en büyük günah, bir annenin dünyaya getirdiği o şirin, o muhteşem canlıya,
insan olduğunu unutturmaktır...
artı bu terazi kimin elinde yada numaratör yada neyse işte..?
bugünki kriterlerle değerlendirecek olursak; izmir'de yakın zamanda büyük bir deprem olmamasından mütevellit yanlış bir önermedir. yoksa arada kaynadılarmı *?
bir güruh oluştu son yıllarda bu ülkede. kendinden olmayanı günahkar diye tanımlıyor. evet, batı ege'de ve trakya'da günahkar çok size göre. gelişmişliklerinin de sebebi bu aslında. siz yerinizde sayarken, hazır servetlere konup, onları dahi işletemezken, onlar gelişmeye devam edecektir. aranızda böyle bir fark var ve olacak da. herkesin inancı kendine sana ne oluyor erekte oluyorsun?
konu izmirlilerin günahkar olması değildir. konu bu ülkede, son on yıldır ayakların baş olmasıdır. izmir de güme gider, atatürk de. bilim de yok sayılır düzen de. siz ne kahpesiniz siz...