menem... men izlemişem... ne güzel günlerdi be... terör sıfırlanmıştı, ekonomik krizin etkileri vardı evet ama umudumuz huzurumuz vardı... ülke bir bütündü, milli takım soktukça hep birlikte seviniyorduk mutlu oluyorduk ve en güzelide başımıza akp daha gelmemişti...
-ooooooooooo türkiyeee, türkiyeee, haydi zafereeee....
-yer gök inlesin bu sesi dinlesin hep seninleyiz türkiye.
-göğsümüzdee, ay ve yıldız, bir olduk biz, geliyoruz...
Böyle şeyler kaldı aklımda. Ne kadar milliyetçi olmasamda her milli takım maçından önce bu eski şarkıları açarım dinlerim. bana gerçekten büyük haz verir. duygulandırır.
şanslı nesildir. o ara güney koreli bir mektup arkadaşım vardı. bana bir mektupta belki ülkelerimizin takımları final- yarı final oynar ve bakarsın sizle karşılaşırız demişti. ben de bu kızın futboldan anlamadığı bayağa belli diyerek mektubu okuyunca gülümsemiştim. umarım ileride karşılaşırız diye de öylesine cevap vermiştim bu sözüne. aklımın ucundan geçmezdi dünya kupasında üçüncülük maçı için güney kore ile karşılaşacağımız. içine dolmuş herhalde kızın. ayrıca o mektup arkadaşım türkiye'nin güney kore'deki bazı maçlarına gidip türkiye'yi de desteklemişti. bu arada favori futbolcusu olarak ilhan mansız'ı değil tayfur havutçu'yu söylemişti. şunu da söyleyeyim kore savaşında türklerin yardımlarını sürekli vurgulamışlar dünya kupası maçları sırasında türklerin desteklenmesi için.
sevinçten öyle bir bağırmıştımki 3. kattan eve gelmişlerdi çocuklara bişeymi oldu diye. evet o günleri yaşamak nasip oldu. hey yavrum be hasan şaşlar ilhan mansızlar ümitler hakan şükürler (o zamanlar forma giyerdi göt yalamıyordu)..güzeldi abi güzeldi.
Brezilya maçını izlemek için öğlen okuldan kaçmış ilhan mansız'ın altın golüyle çoşmuş saçını ümit davala gibi yapmış ev sahibi japonya'yı kendi evinde yenmesini izlemiş rivaldo şerefsizinin bacağına gelen topu yüzüne gelmiş gibi yapıp kendini yere atışını görüp ana avrat sövmüş ilhan mansız'ın roberto carlos'a attığı çalımla çoşmuş efsane nesildir. Evet.
o zamanlar tabi disketten oyun oynuyoruz. hiç unutmam mahallede bilgisayarı olan tek çocuktum ve lotus diye bi disket oyununa sahiptim. eve en yakın arkadaşlarımı alıp o oyunu oynardık. sıkılınca painti açıp türk bayrağı falan çizerdik. zaten dışarısı boğucu sıcak. evde takılırdık akabinde maçlar başlardı. çılgınlar gibi kupayı seyrederdik. hey gidi günler hey.
ilhan mansıza nasıl ağğşıktık ağğbi... Saçlarını toplardı tepeden. Çok tatlıydı. Yalnız kupa dönüşünde kenafir gözlü taş ötesi alman manitasıyla sarmaş dolaş öpüş kokuş görmeyeydik iyiydi.
iyi hatırlıyorum, gençtik o zamanlar. türkiye-kosta rika maçına yetişebilmek için lgs (liselere giriş sınavı, o zamanki adı)'den çıkıp koşturarak eve gittiğimi. o zamanlar kosta rika şimdiki gibi değildi, cacıktı. tek avrupa takımıyla oynamadan yarı finale çıkmıştık. 2 ev sahibini de yenen tek ülkeydik. vay be ne günlerdi.
Ümit davala'li Hakan Şükür'lu hasan Şaş'li efsane kadroyu izlemis spikerin ceyrek final macinda attigimiz golle coşmasina şahit olmus bir zamanlar biz de dünya kupasindaydik diye iç geçiren nesildir.