hiç tartışmasız alex'tir istatistiklere bakmak yeterlidir. onun gibi efendi saygılı ailesine bağlı bir futbolcu dünyada çok azdır kısacası adam gibi adamdır.
Benim gözümde george hagidir. Bu adamda değişik birşey vardı. Yeteneğini ateşleyen canını dişine takan amatör bir ruhu savaşçı bir yapısı vardı. Galatasaray ruhunu yaratan şey budur. Süper kupaya uzanan yolda Bülent korkmaz, Emre Belözoğlu, Ergün penbe, jardel, taffarel hatta davala bile bu sayede performanslarının çok üstüne çıktılar. Buna karizma mı dersiniz liderlik mi aura mı dersiniz maalesef artık modern futbolda olmayan birşey.
ikinci sıraya Pierre van Hooijdonku koymak istiyorum. Hooijdonk kesinlikle Hagi’den daha yetenekliydi. Hava toplarında tartışmasız dünyanın en iyilerinden biriydi ve serbest vuruş simülatörü gibi bir ayağı vardı. Her sezon Fenerbahçe kalesinde tam çizgiden son adam olarak 8-10 tane mutlak golü engellemiştir. Öyle muhteşem bir adamdı. Ama hooidonk’ta Hagi’nin karizması yoktu, evet takımı Hagi gibi ateşleyemiyordu.
Ve son olarak belki Fenerbahçelilerin bile hatırlamakta zorlanacağı bir isim washingtondan bahsetmek istiyorum, o yıllarda Fenerbahçe’ye geldiğinde Brezilya lobisi yine işbaşında diye düşündüm ama haksız çıktım, adam leblebi gibi gol atıyordu, leblebi gibi derken her maç hat-trick yapıyordu bildiğin, sonra birşeyler oldu, kalbi delik diye fenerbahçeden gönderdiler. Şimdi sıkı durun; kalbi delik diye fenerbahçe’den gönderilen washington Brezilya ligi gibi yüksek efor ve kondisyon isteyen bir ligde gol kralı oldu, oradan Japonya’ya gitti, Japonya’da da gol kralı oldu. Bu adamı fenerbahçeden niye gönderdiler halen anlamıyorum, locaya mezartaşını koysalar kafadan +20 golü vardı.