yıl 2000... nisan-mayıs ayları...fenerli arkadaşlar toplanıp kahveye galatasaray'ın uefa kupasına uzanan maçlarını izlemeye gidiyoruz. bir galatasaray maçına, üstelik normal maç parasının iki katı para vererek, sigara içmediğimiz halde bir 90 dakika boyunca sigara dumanı soluyarak, dumandan görünmez hale gelen bi 72 ekran televizyonun karşısına balık istifi diziliyoruz. ne için?
futbolu sanata dönüştüren, bazen mükemmel bir çalım, bazen hiç akla gelmeyecek yerlerden vurulan akıl almaz şutlar, bazen de akıl dolu küçük dokunuşları izleyebilmek için.
avrupada verdiği katkı olarak hagi. hemen arkasından alex. ligde verdiği katkı bakımından alex. hemen arkasından hagi. hagiye lig maçlarında fazla ihtiyaç duyulmuyordu çünkü gs nin kadrosu ligin üzerindeydi. hagi olsada olur olmasada olurdu en azından lig için ama alex öyle değildi. yanında maldonado selçuk şahin gibi adamlarla oynadı hep hesap et onlara rağmen ligi domine etti fenerbahçe yıllarca derbilerdeki katkısı ile inkar edilemez..
kariyer olarak bakarsak tartışmasız roberto carlos.