bu mübarek cuma günü nufüs ilçe müdürlüğüne giderek nüfus cüzdanımdan din hanesini sildirmemle yüzde 1 lik kesime dahil oldum. neden diye soran memura, sırf bu ülkenin yüzde 99u müslüman zamazingosundan dolayı sildiriyorum demek istedim ama vazgeçip çünkü ateistim dedim. 5 dakika sürdü hiçte acımadı, çokta iyi oldu çokta güzel oldu.
bilinebilmesi için tek tek kişilere inançlı olup olmadıkları, hangi inancı savundukları sorulmalıdır. aksi taktirde kimlikte yazan "islam" kelimesinin içi boştur. bunun da olması mümkün olmadığına göre %99 uydurmadan ibarettir.
istatistiksel olarak, sağlıklı veriler ışığında yapılmış bir tespitse bu, amenna. Yok eğer öyle bir şey yok sa, sürekli aynı oranı görmekten fevkalade midem bulanır oldu.
%99'a tekabül eden Müslümanlık varda biz mi göremiyoruz! Yoksa kıçtan salladım tutar ümidi ile yaşayan istatistikçi Nasrettin hocalar mı var?
türkiye cumhuriyeti'nin müslüman nüfus oranı çok yüksektir, ama %99 değildir.
bunun sırf hıristiyanını yahudisini şusunu busunu düşünsen yine %99 oranı değişir. ateisti, deisti falan..
bir de nüfus cüzdanındaki din hanesine yazılanlara göre %99 deniyor. ben şimdi oraya şamanist yazdırmak istesem yazdıramıyorum. oran yine düşer.
kaldı ki müslüman dediğin, 5 vakit namaz kılmak, inancı tam olmak, kul hakkı yememek (!) gibi farzları olan değil midir ? bunlar göz önüne alınınca oran çoooook düşecektir.
nüfus kayıtlarından uydurulmuş bir istatistik. 3 günlük bebek de müslüman, nasıl oluyorsa? don biçilmeden din biçilmiş.
yanlış olan bu saçma istatistikle saçma sapan yollara girilmesi, yanlış olan "yüzde 99'u müslüman olan bu ülkede" ile başlayan cümleler kurulması. Yüzde yüzümüz insanız, hepimizin söylediğine kulak verilmeli, önemsenmeli. yaradılışın temeli insan olmak, aksi olsa tüm dünya tek dinden olurdu.
ayrımcılıktır bu söylem, benim türk, kürt, laz, çerkez, zaza olmaktan öte, müslüman, hristiyan, musevi, budist olmaktan öte bir kimliğim var, insanım ben. insan olmaktan gelen haklarım, kazanımlarım, sorumluluklarım var.
sınıflandırılmaktan hoşlanmıyorum, ben seçmedim bu sıfatları.
kendi tercihi dışında kimlikte din hanesinde islam yazanlar da dahildir yüzde doksan dokuza. o yüzden şişirilmiş bir rakam çıkıyor olabilir. kimsenin din hakkındaki ayrıntılı görüşleri alınmadı herhalde bu rakam belirlenirken.
görüldüğü gibi güzel bir anlam taşımayan durumdur. müslüman olarak geçer ama nasıl müslüman? mezhep mezhep olup alevi-sünni-şafi cart curt diye ayrılmış, cemaat cemaat ve her cemaat diğerini kötüleyen bir durumda olarak ayrılmış, her hocanın kafasına göre fetva verebildiği bin ayrı islam üretip gerçeğinden ayrılmış, yoz islamcılar, gelenekçi islamcılar... sonuç? islam mı kalır bu kadar ayrılıktan sonra? allah ayrılanları lanetlemiştir. bu durumda da ortada müslüman falan yoktur.
uluslararası basında da sürekli geçen bir durumdur. hatta resmi istatistiklere göre türkiye'de müslümanlar ülkenin %99,8'ini oluşturuyor. şimdi elbette 70 milyon insanı tanımam imkansız ama sözlüklerde yazan insanlara, çevremdeki insanlara baktığım zaman bu oranın %80'i geçemeyeceğini düşünüyorum. hatta islam'ı hiç bilmeyen ve hiçbir gereğini de yapmayan insanları da saymazsak bu oran %40'lara kadar düşer. türkiye'de bu tip o kadar çok insan var ki, ne kuran'ı eline alıp bir kere okumuştur ne de cami'ye gitmiştir. ama müslümanım diyor çünkü müslümanlığı bir tür kimlik yapmış kendine.
aslında neden kimse bu konuda bir araştırma yapmaz ilginçtir. elimizdeki istatistiğin sadece nüfus kayıtlarından ibaret olması tamamen saçmalık. benim de kimliğimde müslüman yazıyor ve ben de şu anda o %99,8'lik gruba dahilim. sonra da birileri bu istatistiki bilgileri bazı görüşlerini desteklemek için kullanıyor. gerçekten adam gibi bir araştırma yapılmalı, bu %99 yalanı son bulmalı.
hrant dink'in öldürülmesiyle, türk insanı çok sevdiği "dış mihrakların oyunu" lafını yine yoğun şekilde kullanır oldu. gece, bi arkadaşla tartışırken, kafamızın neden "komplo"ya bu kadar yatkın olduğunu da çözmüş oldum; insanoğlu herkesi kendisi gibi sanırmış. ee, kafalarımız komplocu olunca, herkesin de bize karşı komplo çevirdiğine inanan paranoyak bir toplum olmamız da kaçınılmaz oluyor. sağduyu, sağda mı kalıyor bilinmez ama biz "üç beş kuruş da olsa para bulabilir miyiz acaba" diye sağdan yürüyen insanların toplumuyuz.
epey önce başka bir yerde söylediğim şey yeniden güncellik kazanmış oldu; zaten iki ayda bir güncellik kazanıyor, memleket sağolsun. dış mihrak oyunu bitmez ki bu memlekette; neyse; yoksa "kaderimin oyunu" mu diye sormuştuk, yanıtı da biraz içinde gizli oldu:
off be arkadaşlar, yıllardır aynı şeyleri dinlemekten bıktım, bezdim de türk insanı kolaycılıktan bezmedi.
1. neymiş, memleketin %99'u müslüman'mış. peki bu memleketin anayasası ne imiş? Görelim:
"kimse inançlarını ve düşüncelerini açıklamaya zorlanamaz. kimseye inanç ve düşüncesinden dolayı baskı uygulanamaz ve ayrıcalık tanınamaz."
memleket anayasası işte boyle emrediyor, demek ki biraz zorlama bir tahlil yaparsak %99'u müslüman lafı bile anayasal bir suç aslında. çünkü birilerinin inançlarını açık etmeye zorluyor. birilerine sataşıyor, birilerine açıkca "sen azınlıksın, ayağını denk al" demeye getiriyor.
bakın "memleketin % 99'u hristiyan" olan bir tek batı devletinde devlet yöneticisinin ya da halktan birinin ağzından bu lafı duyabilir misiniz? ama bizim devlet yöneticimiz de, insanımız da pek seviyor bu lafı, bütün dertlerimizi çözüyor ya, bize cennette bir arsa hazırlıyor ya, türk'ün parıl parıl aydınlık geleceğini hazırlıyor ya!
bana ne kardeşim bu memleketin kaçta kaçı nedir? bu memleket, anayasası ile laik midir? bu devlet bütün inançlara aynı uzaklıkta duracağını beyan etmiş midir? ee, o halde %100'ü müslüman olsa ne olur?
ha, beğenmiyor musunuz anayasayı? buyurun kardeşlerim, meydan sizin! koyun anayasaya %99'u müslüman ülke tabirini, başınız göğe ersin!
2. neymiş, birileri düğmeye basmış! o düğmeye basan biz olmayalım sakın. her şeyi dış mihrakların yaptığını düşünmek ne kadar kolay halbuki değil mi? Neden kendi toplumumuzun dinamiklerini araştıralım? neden toplumumuzun "ahval ve şerait"ine göre çözümler arayalım? neden konuları derinlikli ve bütünlüklü ele alalım? dış mihraklar ve onların oyununa gelen belli odaklar! işte kardeşlerim, çözdük yine meseleyi. iki gün bağırır çağırırız, sonra yeni bir dış mihrak oyununu bekleriz. harmandalını da ne güzel oynarız oysa, ama oynarken "yunan oyunu bu" demek de pek hoşumuza gider! osmanlı'nın oyun çokluğunu da dış mihraklar geliştirmiştir halbuki!
yoksa memleketin kürt sorunu mu var, nerden çıkardın? dış mihraklar olmasa kürt'ü türk'ü halay çekiyorlardı mendil elde.
ermeni meselesi mi var? o da ne, ah su dış mihraklar yok mu, daha dün ermeni'yle türk oturmuş kebap yelliyorlardı!
kıbrıs sorunu mu? daha neler, dış mihraklar gelmeden önce rum'u islam'ın bir kolu sanıyorduk halbuki.
5-6 Eylül olayları mı? yok be anam, kışkırttılar bizim cocukları! alevi mevzusu mu? oha, kardeşim, kuyucu murat pasa hepsini kuyulara attıydı onların, şimdikiler bu dış mihrakların devşirmeleri. maraş katliamı mı? ah şu piç rusya, soktu içimize komunikleri! n'apsın bizim çocuklar da birkaçını telef etmişler! radikal dinciler mi? suudi'lerin oyunu degilse ben bir şey bilmiyorum, amerika'da bunların başta mendil sallayanı tabi!
yoksul bir ülke miyiz? eh, paramızı da dış mihraklar aldı kaçtı. yoksa "çok şükür, dört mevsim görülen bir ülkede yaşıyoruz!" ekonomimiz mi çok kötü? fit fit fitneliyor kardeşim bu dış mihrak, durmuyor ki. yoksa, dünyanın zenginliği bizde, hele bir bor madenimiz var alimallah, var da amerika izin vermiyor ki çıkarmamıza! haliç'in altındaki rum altınlarını da daha çıkartmadık hem. hemi de dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriyiz. yaa, ne sandın? nee, paramız dünyanın en değersiz kağıdı mı? ulan dış mihrak, ulan dış mihrak, tutmayın ulan!!
ta orta asya'dan beri dış mihraklar bizi içten çökerttirler, biz de bir durun kardeşim demeyiz. yuh be arkadas, sorun bizde mi, dış mihrakta mı?
anlayana not: esnaf kahvelerini severim. toplumu tanımak için iyi yerlerdir. geçen birinde oturuyorum. amcamın bir tanesi "abi parayı veren diploma alıyor artık" dedi. herkes onayladı. zengin çocuğu okuyor, fakirinki bakıyora geldi iş. söz aldım, dedim ki, "beğenmediğiniz yunanlılar, micotakis, eğitimin özelleştirilmesi yasasını meclise sunduğunda 1 milyon kişi olarak atina caddelerinde nöbet tuttular. (1988 senesindeydi yanılmıyorsam.) polis ateş açtı üzerlerine, cenazelerini kaldırıp yeniden doldurdular meydanı (epey bir insan öldü olaylarda). ve o yasayı micotakis'in bir yerine sokana kadar da evlerine dönmediler. sizin eğitimin ne zaman özelleştirildiğinden haberiniz var mı?" lafı açan amcam, "ben de o konuda öyle düşünüyorum esasen" diye lafa başlarken, ben çayımı ödeyip kaçtım. neme lazım, "yunanlıları övüyor pezemenk" diye dayak yeme riskim de var!
aynı yunanlılar, yıllar sonra körfez savaşını protesto etmek için de neredeyse aynı sayıda kalabalığı atina meydanlarına doldururken, "%99'u müslüman" bu ülkede yunan kalabalığının %1'i bile bir araya gelemedi!
konuşmayı seviyoruz. atıp tutmayı seviyoruz. biz konuşup, atıp tutarken birilerinin çevirdiği dolaplara da "dış mihrak" deyip kolay çözümü buluyor, tekrar yerimize oturuyoruz. ve orta asya'dan bu yana kaderimiz de degişmiyor. "%99'u müslüman ülkede" her zaman toplumun %99'u iktidardakilere küfredip duruyor! kimin oy verdiği de belli değil.
bir gün ayağa kalkarsak, hem dalavereyi kimin çevirdiğini göreceğiz, hem de "dış mihrak" dediğimiz kaderi kendi başımıza ördüğümüzü!
övünülecek birşey değildir. olaya birde şu yönden bakmak gerekir. Bu ülkede bu kadar hırsızlık, cinayet, sapkınlık, yolsuzluk vb şeyler varken nüfusun yüzde 99'unun müslüman olmasıyla övünmek tamamen saçmadır.