aslında bunun ilk emareleri cem uzan ın üzerine gidilmeye başlandığında ortaya çıkmıştı. sonra ardı arkası gelmeyen bir süreçle beraber türkiye nin artık hukuk devleti olarak iyiden iyiye konumlandığını görmek beni bahtiyar ediyor. düşünsenize ne parası ne pulu ne namı ne şanı kimsenin gözünün yaşına bakılmadan suçluların üstüne gidiliyor artık. general mi dersin, gazeteci mi, iş adamı mı dersin kulüp başkanı mı?
artık öyle kimse istediği gibi at koşturamıyor ne ala...
hukuk kalmamışken insanlar yıllardır suçlarını bile bilmeden hapislerde yatarken , hizbullahçıları sehven serbet bırakıp kaçmalarını sağladıktan , seyyar mahkemeler kurup pkk lıları affettikten sonra ortada hukuk var diyenlere inanıp bir de utanmadan bunu destekleyenlerin kuracağı absürt cümleden başka birşey değildir. neymiş asker içerdeymiş , klüp başkanı içerdeymiş , biraz aklınızı kullanın .
gerçekten hukuk devletidir. o kadar ki en basitinden, davalar zaman aşımından düşüyor da işine gelmeyen olaylar oldu mu ani bir atamayla savcılar anında değiştirilebiliyor. * nasıl, hukuk gelişmiş ama dimi. devletimiz tam bir hukuk cambazı şey pardon devleti..
ileri demokrasiye geçtiğinin kanıtıdır. burada önemli olan hukuk devleti olması değildir. o devleti niteleyen hukuk'un kime ait olduğudur. üstünlere ait olan ve yalnızca onların çıkarları doğrultusunda işleyen bir hukukun geçerliği olduğu bir devlete hukuk devleti demek ne kadar doğrudur, bu tartışılır. eğer bu tartışılmıyorsa orada demokrasi olduğunu kimse iddia edemez.
not: burada örnek verilen devlet türkiye cumhuriyeti olabilir de, olmayabilir de.
hukuk devleti olmuştur derken hukukçu devleti olmuştur, hukukçular lord, savcılar tanrı olmuştur, yeni bir seçkin sınıfı yaratılmış ve üst olmuştur. yasama ve yürütme kölesi yargının kölesine dönüşmüştür.
not, yasama ve yürütme organları (bkz: engizisyon) döneminde yargının altındadır. engizisyon mentalitesi de bir hukuk süreci olup, birilerinin alınması hukuk değil, neden alındığını dair kamuoyu açıklamalarındaki tatmin hukuktur.
paşaların,gazetecilerin ,iş adamlarının,yazarların,kolayca iki özel yetkili savcı tarafından içeri atıldığı bir ülkede mitin pkk ile görüşmesinin ortaya çıkması ile ifadeye çağrılan mit başkanının tenezzül edip ifade vermeye gitmediği bir yüzsüzlük var ortada. kaldı ki ergenekon zırvası altında insanların evi gecenin dördünde basılıp apar topar ifadeye götürüldüğü bu ülkede maalesef mit müsteşarına sınırsız tolerans gösterilip üstüne bir de olay ört pas edilmeye çalışılmıştır. eğer hukuk devleti isek herkes yargı önünde eşit şekilde yargılanmalı, hukuk hükümetle çalışan devlet görevlilerine de işlemeli ki ancak o zaman gerçek bir hukuk devletinden bahsedebilelim.* pardon ama bu ülkedeki insanlar neyin yargısından bahsediyor ben anlamıyorum. ya gerçekten taraflı medya takip ediliyor ya da üç maymun oynanıyor. özel yetkili mahkemelerin olduğu bir ülkede hangi eşit adaletten bahsedilebilir. deniz feneri davasını araştıran savcının tez görevinden alınıp yerine yandaş candaş savcıların görevlendirildiği bir ülkede yaşıyorken siz nerde hangi ülkede yaşadığınızı sanıyosunuz anlamak güç. birilerinin farkına varmadığı ya da işine gelmediği bir gerçek var ki o da artık bu ülkede yargının hukukun güvenilmez olduğudur.hakim ve savcıların taraflı davrandığı bir memleket haline geldiğidir. üstünlerin hukuku kalkacak diye sevinçle gidip referandumda onayladığınız o anayasa değişikliği sayesinde şu anda bu ülkede cemaatlerin hukuku uygulanmakta ey iman edenler..!
