iyi niyetle açılmış, özeleştiri yapmayı amaçlayan bir başlık gibi görünse de çaktırmadan pkk propagandası yapmaktır.
(bkz: bu zamanın katilleri gülerek gelir)
sözün bittiği yerdeyiz demeyi çok isterdim. Ülkemizde söz söyleyecek beyin yok(yönetenlerde). Akıllı geçinen bizler ise izm'lere takılmış gidiyoruz. türban takana yobaz, başını açana entellektüel muamelesi yapıyoruz. Demokrasi saçmalığında insanlık ayıbı hatta insanlık suçları işlenmesine göz yumuyoruz.
Üniversiteye türban için harcanan enerjiyi, üniversitenin gençlere ne verdiğini sorgulayarak, + katkı için harcasaydık ne olurdu.
Başımı örteceğim bu benim namusum-dinim-geleneğim denseydi bu duruma gelmezdik. Balık hafızalı yurdum insanı(özelliklede üniversite öğrencileri yada adayları veya düşünen insanlar) ''bu benim siyasi simgem-bayrağım'' lafını unutuyorlar. Hatta siyasetçilerin imam hatipleri arka bahçem demesini unutuyorlar. Olan meslek liselerine oldu.
Bilim yuvaları diye tabir edilen üniversiteler şu an anayasa hükümlerini çiğniyor. Türban siyasi simgedir ve genelge ile okullarda olması yasaları hiçe saymaktır. Yasayı değiştirmeyen iktidar anayasayı çiğnetmek için üniversiteleri teşvik ediyor. Kılık kıyefet serbestliğini yasal olarak sağlayın. Hiç olmazsa insanlara yasaları çiğneme, bunun karşısındada devleti aciz konumuna sokma durumuna getirmeyin.
Yarın neler olacak biliyoruz ama zamanı var.
Enerji ve silah devleri ülkeyi akıllarında bölmüşler fakat çıkar çatışması nedeniyle senaryoyu uygulayamıyorlar. Kurtuluş savaşındaki avrupa devletlerinin kendi aralarındaki anlaşmazlıkları ve yunana işleri havale etmeleri tarihi hataydı. Bu hataya düşmek istemiyorlar.
Yarın neler olacak biliyoruz. Bosna-hersek gibi olacağız. Komşumuz zılgıt ile yada Allah'ü ekber diyerek kapımıza dayandığında çok geç olacak. Ölülerimizi ali sami yen yada inönü veya saraçoğlu stadına gömeceğiz.
Bosnada olduğu gibi(kesken nişancılardan korunmak için ''karnımda bir sırp çocuğu taşıyorum'' yazısı ilemi sokağa çıkarlar) kadınlarımız sokağamı çıkacak bilemiyorum.
O zaman demokratik haklar-baş örtüsü-dinimizi yaşayamıyoruz yada izm tartışmalarını bolca yaparsınız(bm nezaretindeki kamplarda) tabi tecavüzden yorgun düşmezseniz.
aklınıza gelebilecek hemen her anlayışımızın cahilce olduğu gerçeğinin yarattığı sorunsaldır.
-bıyığına bakarız insanların ve "ülkücü" deriz.
-sakalına bakarız "komünist" deriz.
-türbanlı bayan görür "dinci" deriz,
-etekli bir kızı yürürken sigara içer görürüz "yollu" deriz,
-kürt'üm der birisi pkklı deriz,
-annem kızıyor diye şarkı okuyan berdan mardini, sarı sarı şarkısına maldivlerde kılip çeken mahsun kırmızıgül, alişan, latif doğan türkücüdür, musa eroğlu, belkıs akkale yaşlı işidir, ilkeldir. türkü dinleyen bayağıdır, diskoya giden cikstir, ortam adamıdır.
-bayrak dalgalansın, ezan okunsun bağımsız bir ülke zannederiz kendimizi,
-amerikalı turistlere hürmet ederiz, kürt asıllı kardeşlerimize "vatan haini piçler" deriz,
-teknik direktör kıristof daum'u istiklal marşımıza eşlik etmeye çalışıyor diye bağrımıza basarız,
-dünyanın herhangi bir yerinde milli marşımızın okunması bize gurur verir, ispanya milli marşını ispanyollar türkiye'de okuduğunda biz ne hissediyorsak, ispanya'da milli marşımız okununca ispanyollar da onu hissediyor öyleyse neyin gururudur bu diye sormayız kendimize, sefil bir mutluluk yaşarız kendi çapımızda,
-filistin'li çocukları düşündüğümüz kadar, polise taş atan 10 yaşındaki kürt çocuklarının polise neden taş attıklarını düşünmeyiz
-sıcak evimizde özel doktorumuzdan randevu alırız ve bir yerlerde birileri kızakla 20 kilometre yol kat ederek hastaneye doğuma yetişmeye çalışır. sonra o insanlar isyan ediyor diye sıcak evimizde yumuşak koltuğumuzda o insanlara ana avrat söveriz.
-ramazanda iftar çadırı görür mutlu oluruz yüce devletimize şükrederiz, hizmet kardeşim deriz. neden iftar çadırına muhtacım demeyiz.
- televizyondan, 10 şehit verdik 20 terörist öldürüldü haberini duyar balkona bir bayrak asarız ve böylece görevimizi yerine getirmiş oluruz. ölen 10 insana karşılık ölen 20 insanla avunuruz da bu insanlar neden ölüyor demeyiz.
-elimizde koka-kolamız, bacağımızda livaysımız, ayağımızda nayk ayakkabımız, elimizde nokya cep telefonumuz, mekdanılsta otururken "önce türk'üm diyecek abi sonra kürt'üm diyecek" şeklinde siyasetten bahseder, milliyetçilik oynarız,
böyledir Türkiye'de. ideolojileri saç-sakal belirler, bağımsızlığın ölçütü bayrağın dalgalanması, ezanın okunmasıdır, birisi "türk'üm" diyorsa vatanseverdir. isyan ettiren değil isyan eden orospu çocuğudur, namusun ölçütü bekarettir, kültürümüze sahip çıkmak ilkelliktir, bayağılıktır. duygusal milletizdir biz; burnumuzun dibinde insanlarımıza işkence yapılır,
23 nisan gösterilerinde yırtık ayakkabıyla sahneye çıkar çocuklarımız ses etmeyiz, hamas-israil savaşına ağlarız.
duygusalızdır dedik ya; mehmet gümüşe, şehrazat bilmem kime, sıla borana kavuşamadı, aslı berki aldattı diye hüngür hüngür ağlarız. insanlarımız ölüyor oysa, in-san-la-rı-mız ö-lü-yor! anlamamış gibi yapar, susarız ve mendilimizi elimize alır, dizimizin başlamasını bekleriz.
