Aşırı sol, aşırı sağ, aşırı dindar (insanları tekfir edenlerden bahsediyorum yoksa aşırı dindarlıkta bir sorun yoktur), aşırı ermeni vs. Bu aşırılar yüzünden kutuplaşıyoruz.
siyasal islam. her pisliği yapıp hiç bir zaman suçlu olmama, oy vermeyeni dinsizlikle suçlama, ahiret vaadiyle kendine bağlayıp garibanın yaşamını çalma. ota çöpe dinimiz de dinimiz diye isyan etmek, her türlü dış gücün maşalığını yapmak.
islamcılık, solculuk, türk islam sentezi ve liberalizm.
Kürtçü oldukları alaçık belli olan pkk sempatizanı kürtler, ülkeye pkk sempatizanı solcu türkler kadar zararlı değildir.
liberalizm yazmışlar. liberallik maskesiyle her türlü hainliği yapanlar (liboşlar) dışında özgürlükçülüğü lekelemenin bir anlamı yoktur. eğer bir ülkede liberalizm düşmanlığı yapılıyorsa o ülkede otokrasi vardır. akp'yi liberal zannedenler, birkaç tane fabrika satmakla liberal olunmaz, hele son 5 senede liberalizm ile tamamen zıttır akp. yap işlet devretçidir onlar, yetmez ama evetçi liboşlar ayrı. basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü, laik devlet, vergi indirimi, demokrasi, hukukun üstünlüğü, liberalizm bunu savunur. bunu akp ile yan yana getirin. gülme tuttu değil mi.
aynen bu saydıklarım türkiye'ye en çok zarar veren şeyler, bunu savunan vadan hayinidir, o yüzden olmaz zaten.
en anti-demokratik, en otokratik, en bir insana ve hukukun üstünlüğüne, özgürlüklere değer vermeyen, en bir kandan, yıkımdan, ölümden, acıdan beslenen, en gerici, en baskıcı, en yasakçı, müritlerinin cahil varoşlar olduğu ideolojidir.
Sanırım en zararlısı ne olduğu fark etmeksizin bir ideolojiye saplantılı olmak. ister sağ görüşü ister sol görüşlü ister apolitik ol kendinden farklı olanı irdeyen kitle büyük hacme sahip bu ülkede. etnik kökeninden tuttuğun takıma sosyoekonomik durumundan icra ettiğin mesleğe varana dek ayrıştırıyoruz ayrıştırdık bitti mi hayır polarize bakış açısı peşinden geliyor bu da düşmanlığa ve karşıdakine yaşam hakkı tanımamaya kadar vardırıyor işi.
Kuşkusuz ideolojinin bireysel, sosyal; manevi ve pragmatist bağlamları vardır. Örneğin; kişisel olarak yakın hissettiği bir ideolojinin toplum düzeyinde gerçekliği aksak veya hayali olması durumunda kendisini de içeren toplumun yararına manevi ve kişisel yakınlığını bir kenara bırakıp pragmatist tarzda ideolojiler benimsenebilir.
Bu görece mistik yönelimli daha dar görüşlü kimseler tarafından anlaşılması güç bir çarpıklıktır. Fakat ulusal-toplumsal pragma bireysel yönelimlerin üstündedir. Çünkü ideolojiler özü itibarıyla bireyselliğe indirgenemez. Ama En nihayetinde bir ideoloji birey bazında yarar ve zarar uçlarını gerçeklik düzeyine getirebilir.
Buna en basit örnek Atatürkçülüktür. Kişi kendisi olarak sosyalist, liberalist; sağ, sol; ulusalcı, milliyetçi, anti-ulusalcı olabilir. Ancak içinde bulunduğu karşılıklı var etmeye ve sürdürmeye dayanan toplum, devlet düzleminde kişi öznel yönelimlerinden feragat ederek kendisi dahil toplum için faydalı plana, Atatürkçülüğe yönelir. Böylelikle halihazırda onu gözeten, gözetirken ilerlemeye teşvik eden, seküler ve manevi hususları gerçekçi olarak olanaklılaştıran bir öz/ortak fayda merkezinde buluşulur.
Dolayısıyla Türkiye'deki en zararlı veya yararlı ideoloji meselesi yoktur. Türkiye'de Atatürkçülük ideolojinin ihtiva ettiği anlam ve fiilden ötededir, bir sorunun evet veya hayır cevabı kadar nettir. Mümkün ve gerekli tek baz alma ve metodolojidir. Alternatifi olduğuna inanmak, beyhude bir şekilde zarar çemberinde koşuşturmaktır.