sucukçu muhasebecisine zamanında verilen "din, dil, ırk, mezhep ayrımı gözeterek halkı kin ve düşmanlığa teşvik etme" suçundan verilen cezadır. söz konusu şahsı muhtar bile olamayacakken kurtaran deniz baykal'ın yatacak yeri yok..
sözde cumhurbaşkanı olan malum şahıs hiç utanmadan, sıkılmadan aynı suçu işlemeyi sürdürüyor. son hezeyanları şöyle:
işine geldiğinde "terörü inanç ve kanaatlerle ilişkilendirmeyin" diyerek yapmadığını bırakmayan, ışid'e sırf adının içinde islam geçiyor diye garip adlar verecek kadar ileri giden bu kişi, hiç utanmadan sıkılmadan ateistleri terörist olmakla suçluyor. yetinmiyor adlarını anmadan alevileri de terörist ve ateist destekçisi olmakla suçluyor.
isterse şu ülkenin %99,99'u bu şahsa cumhurbaşkanı desin. bu kişi benim nazarımda cumhurbaşkanı filan değil en beterinden bir demogogtur. devlet adamlığıyla uzak yakın alakası yoktur. ne kumaşı, ne çapı, ne eğitimi, ne birikimi devlet adamı olmaya müsait değildir.
bu kişi pkk'ya bölücü diyor... doğrudur.. fakat bölücünün hası bizzat kendisidir.
sucukçu muhasebecisinin geçen gün muhtarlara yaptığı konuşmayla adaleti bir kere daha ortaya çıkan karardır. söz konusu bölücünün halkı birbirine düşürmek, ülkemizi suriye'ye benzetmek için sarf ettiği son laf şöyledir: