bir gerçek.
eski dönemler hatırlar. zekiler fen
bilimlerine, orta düzeyler tm ye , zayıf
öğrencilerde sosyale giderdi. hala bu
şekilde mi bilmiyorum. ama fen
okuyan bir öğrenci her zaman daha
bir gözdeydi liselerde. o zamanların
körpe beyinleri de bunu böyle
algılardı. ne kadar haşarı adam varsa
sosyal sınıflarında toplanırdı. en
azından bizim lise böyleydi. hababam
sınıfı da mesela sosyal sınıfıdır. zeka
kuramından bi haber ülkemiz eğitim
sistemi olabildiğince fen e yüklenirdi.
sosyal mezunlarının her zaman ezik
bir tarafı bulunurdu.işin gerçeği şu ki
zeki olmak fen yapabilmek değildir.
benim gözümde muhteşem eserler
vermiş bir yazar ile ( büyük hayranı
olduğum steinbeck i örnek vermek
istiyorum) sayısal bilimlere katkısı
olmuş büyük bilim adamları arasında
bir fark yoktur. hatta sanat içinde
bence bu geçerlidir. mozartın zekası
ile einstein ın zekası arasında bir fark
yoktur. bunu bir matematikçi olarak
böyle görüyorum. sözel bölümlerin
hakettiği değeri görmesi dileğiyle.
Sosyal bilimler liselerinin açılmasıyla bir müddet değişmiştir.Fakat anadolu liselerinde durum hala aynıdır.
edit:#dirensözeltmseninle diyerek eylem yapabiliriz