bodrum. beş para etmez bir esnafı vardı. pahalı dediğinde burası bodrum abi derler. bodrumlu olsa birde, çoğu doğudan göçmüş kolpa, barzo tiplerin teki. didim'deki esnafı da beğenmedim. orası da benzer versiyon. turistleri de taciz etmeden duramazlar. seni de rahatsız ederler. plajda uyarırsın, eleman inadına yapar. şeytan der; tut kafasından suratını vur yere. kendini tutarsın, zabıtaya söylersin; bizi bile dinlemiyorlar ki, seni de takmamaları normal der. hay senin de.. dersin. bu iki yere de gittiğimde esnaftan hiçbir şey almıyorum.
Pis, pasaklı pansiyon ve otelcilik anlayışı, kaktırmacı ve ben yaptım oldu dayatmalı, kazık cafe - lokanta ve balık restaurantlarıyla Ayvalık.
Birileri, birilerini resmen zitiyor heee!
Memleketim tosyadır.
Esnafı namuslu geçinir ama birçoğu namussuzun önde gidenidir. Öncelikle eğer seni şehirde ilk defa görüyorsa bil ki sikecektir. Alacağın şey 10 liradır mesela, sana 30-40 lira fiyat çeker. Çünkü biliyor ki kendisinden başka satan ya yok ya da bi tane daha var.
Müşteriyi siklemek gibi bi çabaları yoktur. Tamam müşteri olarak bana bloejob gibi bir muamele yapmasını beklemiyorum da allahın kürdü bile esnaflığı öğrenmiş, medeniyeti öğrenmiş, dükkana gelen müşteriye bir hoşgeldiniz diyor, siz diye hitab etmeyi biliyor, müşteriye kibarca ne istediğini nası yardımcı olabileceğini soruyor.
Bizim davar hemşolarsa dükkana girersin götünü kaldırmaya zahmet etmez. Bacak bacak üstüne atmış, götünün bi lobu kapıya dönük şekilde "ne istiyon?" Diye sorar. Esnaflık müşteriye "alırsan elime almazsan sikime" kafasıyla olmaz abi.
Şuana kadar Tosya'da adam diyebileceğim tek esnaf gördüm. Bimin garantinin olduğu sıranın arka sokağında bi nalbur var. Ne zaman gitsem güler yüzle karşılar, hoşgeldiniz der, çay söyler, pazarlık yaparsın sana önce üç beş kuruş yüksek fiyat çekip güzel bi indirim yapar. Sonuçta seni yağlaya ballaya ayaküstü siker ama memnun kalırsın. Hatta nerede oturduğumu bile bilmeden paran yoksa sonra getirirsin abi der. Esnaflık da budur bence.
Şehrin merkezinde bir sürü esnaf var ama bu seviyede çok ama çok az.
para üstü olarak bedelsiz aldığı sakızları kakalamayla başladılar işe, sonrasında da bedelsiz çakmakları sigara yanında vermeye devam ettiler. 8 liralık sigaraya 10 lira verip çakmak isterseniz al abi şunlar 2 lira diye çakarlar çakmağı. en sonunda 25 kuruşluk sakız için kredi kartı verebildiğin büyüklerin arasında yok oldular.
tabi ki Tekirdağ olduğu düşüncesindeyim. Gerçek yüzlerini, merkezde açılan tekira avm'den sonra gördük. Avm'den önce ortalama fiyatlarının üzerine ne kadar zam yaptıklarını avm açıldıktan sonra tutuşan etekleri sayesinde gördük. Tekirdağ cadde esnafından bu yüzden nefret etmişimdir yıllardır.
Misal ayakkabı alacaksın tezgahtar 80 mi dedi. Dükkan sahibi oturduğu yerden fırlar abi onlar 120 lira, 80 lira olanlar "şo" taraf der.
Misal alışverişini yaptın dükkandan çıktın ayağını tam dışarı attın Çay teklifi söylenir. Ulan pezevenk içerdeyken söyleseydin ya göt.
Bir de ilginç olan müşterinin tipine göre ideoloji benimserler. Misal müşteri muhafazakar bir tipse hepsi birden dindar görünme çabasına girerler. Aynı dükkana farklı tiplerle birkaç defa gittim ordan biliyorum.