fiziksel coğrafyanın etkisidir. ülkenin çok önemli bir bölümü engebeli arazi. hâliyle bisikletle bir yerden bir yere gitmek ölüm oluyor. büyük şehirlerde ise bırakın bisikleti, motosikletle gezmek bile ölüm riski. istanbul'da meselâ sırf büyük araç sürücülerinin sıkıştırmasıyla metrobüs yolundaki çelik halatlara düşüp korkunç biçimde can veren motosikletçi kardeşlerimiz var.
e düşünsenize şimdi, istanbul'un bir yerinden bir yerine bisikletle gitmeye çalıştığınızı. kartal sahili'nden maltepe sahili dışında ya da ne bileyim, ortaköy'den bebek'e gitmek dışında neyinize yarar bisiklet?
bu konuda türkiye'deki adam gibi tek şehir konya. o da konyalılar çok uygar insanlar olduklarından değil. memleket dümdüz. konyalılar parasız gerçekleştirebilecekleri hiçbir şeyi parayla yapmazlar. hâliyle bisiklete abanıyorlar.
Iğdır düz bir zeminde kurulmuş bir şehir olması ve yağmur yağış olayının pek olmaması sayesinde çok yoğun olarak bisikletin kullanıldığı bir şehirdir. Yani bisiklet için en başta bu iki öncül şarttır.
bisiklet, şehir içinde otomobilden daha kullanışlı ve daha ucuz bir ulaşım aracıdır. özellikle katlanabilir olanları metroda, vapurda taşınabilir. hafta sonu gezmeye mi? al bisikletini. içmeye mi? Al bisikletini. Bisiklet bir kültürdür, pekala karne hediyeleri bisiklet kullanımını teşvik eder. Ancak her gün işe veya okula yürünen zamandan edilen tasarrufu görünce bir uzuv gibi olmaya başlar. Bisikletsiz dışarı çıkılmaz.
bizim ülkede 30'dan sonra bisiklet kullananı ayıplarlar. ''yaşına başına bakmadan koskoca adam bisiklet kullanıyor'' diye. bu cümleyi kendi kulaklarımla duydum ben.
Bizim insanımız egitimlisi de dahil, kendini maddi durumu ile değerli sayıyor. Bu yüzden evden işe 10 km lik yol için jeep alıyor ama lpg taktiriyor. Çünkü sonradan görme maaşlı zengin. Gerçek zengin jeep alacağı paraya fabrika kurar paradan para kazanır. Kafası o çünkü.
Neyse diyeceğim bisiklet fakirlik alameti sayılıyor.
her yeri bisiklet yollarıyla donatarak çözülmeyecek bir sorun. (bkz: nilüfer belediyesi) bisiklet yolu tabelaları fark edilmiyor diye yolu maviye boyadılar, üstüne bisiklet simgesi çizdiler, insanlar bisiklete para vermeye, evden çıkarmaya üşeniyor diye bisiklet kiralama sistemi getirdiler (bkz: nilespit): sonuç güzel ama yeterli değil.
insanlar bisiklet yoluna alışkın olsa da olmasa da "zaten kimse kullanmıyor, kaldırımda da çok insan var, tek tük bisiklet geçer onlar da duruversin" diye düşündüğü için bisikletli rahat edemiyor. ayrıca dağlık coğrafyamız ve olmayan şehir planlamamızın etkisine de değinmek gerekir.
millet on,on beş dakikalik yolu arabayla geliyor.
Bu yüzden bisiklet kültürü yok.
Birde ne yazık ki kadinlar bisiklet kullandığında trene bakiyorlarmis gibi bakıyorlar gerizekalilar.
Hollanda’da günlük hayatın parçası olan bisiklet, 7'den 70'e herkes tarafından kullanılıyor. 17 milyon nüfusu ile dünyadaki nüfusun yüzde 0,2’sini oluşturan Hollanda’da, 23 milyon bisiklet bulunuyor.
Ülkede en çok iş giderken ve çocukların okula taşınmasında kullanılan bisiklet, hava şartları ne olursa olsun eğlence için de tercih ediliyor. Bu kapsamda bisiklet, yüzde 22 iş, yüzde 18 okula gitmek, yüzde 14 alışveriş için kullanılıyor. Ayrıca yüzde 31 eğlence ve yüzde 16 diğer amaçlar için bisiklete biniliyor.
37 bin kilometrelik bisiklet yolunun bulunduğu ülkede, bisikletle kişi başı yılda ortalama 888 kilometre, ülke genelinde ise yılda yaklaşık 15 milyar kilometre yol katediliyor.
şehirlerimizdeki arazi koşulları genelde hep inişli çıkışlı. bisikletin yaygın olması için coğrafya daha düz olmalı.
bisiklet bizde nufusun seyrek, mesafelerin yakın olduğu arazinin daha elverişli olduğu küçük yerleşim yerlerinde epey yaygındır aslında.
ankaranın arazisi engebeli. keçiören, mamak, çankaya gibi yerler yokuş.
akpli belediyeler sağolsun bir bisiklet yolunu bile çok görüyorlar. chpli belediyeler sağolsun her yere yapıyorlar.
oysa ne güzeldir işyerine korumasız, bisikletle gitmek.
Yani istanbul için kazandırılması çok zor bir kültür. insanlar bu çarpık kentleşme bu yollar içinde ve şehir kaosu içinde bisikleti külfet olarak görüyor. Türkiye geneli içinse yine insanlara kazandırılmasının zor olduğunu düşündüğüm kültür.
