ali bardakoğlu na göre oran kırk da bir. kişisel gözlemim de aynı doğrultuda. en iyimser ihtimalle % 10 civarında bir müslüman nüfustur bu. cuma namazında mutlaka oran artmaktadır, bayram namazlarında ise tavan yapmaktadır. senede iki defa olunca kılması kolay oluyor tabi. bir de hafife alınma meselesi var, tehlikeli olan o dur aslında.
az değildir. ama yüzde doksan dokuzu müslüman bir ülkede olduğumuza göre oran çok azdır. müslümanız la biz de ne olmuş, namaz kılmıyoruz, oruç tutmuyoruz diye kafir mi oluyoruz diyorlar hatta bazı insanlar. oysa sahabilerden rivayet edilen hadislerde, kafirlerle müslümanlar arasında ki çizginin namaz olduğunu öğrendik biz. yani evet kafir mi olursunuz bilmiyoruz ama müslümanlığınıza şahitlik edecek insan sayısı da çoktur. onlar da sizin gibi namaz kılmayıp, oruç tutmayanlardır.
bir deist olarak kişilerin ibadetlerinin herhangi bir istatistiğe yansımasını kabul etmiyorum, doğru bulmuyorum. din oldukça kişisel bir şeydir ve herkes kendinden sorumludur. diğer ikinci bir şahıs dış kapının mandalıdır.
tarhan erdem'in son araştırmasına göre %27 çıkmış. ancak aynı araştırmadan kendini dindar olarak görenlerin oranı %67 çıkıyor. ilginç bir durum var ortada.
Herkesin inancına kimse karışamaz tamam mı? Meselem sen böyle giyinirsin, o böyle giyinir. Bugün cumaya gitmeyen erkek başlığı altına yazmış olduğum bir entry nedeniyle eksi yemişim. Benzer bir görüşü de burada ifade edeyim. Özellikle son dönemlerde dinin siyasallaşmasından dolayı bırakın cumayı beş vakit namazı bıraktığını ifade eden insanlar var. Ha tamam onlar için kılmıyor ama var yani böyle düşünenler deyip ilk cümlelere dönüş yapıyorum.
turkiyede namaz tek vakittir. o da cuma namazidir. herkes cuma namazini kilip gunahlarindan arindigini saniyor. geri kalan 6 gun 4 vakit ise, fuhus, hirsizlik,giybet, iftira, tecavuz, dedikodu ve benzeri isler ile yasantilari devam ediyor. kimse de bu insanlara demiyor ki, bre anuna kodugum atesle su yanyana dururmu hic bosuna namaza gitme diye.