''2 Ağustos 1492 gece yarısı, ispanya'nın güney sahilinde nispeten küçük bir liman olan Palos'ta Kristof Kolomb'un üç gemisi Amerika kıtasının keşfi ile sonuçlanacak yeni bir sefer için demir alırken önemli sayılan limanlarından Cadiz ve Sevilya kendilerini kurtaracak birilerini beklemekte olan ispanyol Yahudileri "Sefaradlar" ile tıklım tıklım dolu idi.
ispanya Kralı Aragon'lu Ferdinand ile Kraliçe Kastilya'lı izabella 31 Mart 1492 de imzaladıkları "Kovma Fermanı" ile "Kralık sınırları içinde yaşayan Yahudilerin, karılarının, çocuklarının ve hizmetkarlarının, yaşları ne olursa olsun... Katolikliği kabul etmelerini... " istiyor, aksi halde "... iyice düşündükten, salim kafa ile mütalaa ettikten sonra emrediyoruz ki Krallığımızda yaşayan tüm Yahudiler kovulsun ve bir daha hiç dönmesinler... " diye buyuruyordu. Bir kısmı -kerhen de olsa- din değiştirirken, inançlarını ve geleneklerini feda etmektense evlerine, mallarına, ölülerine veda etmeyi yeğleyen çoğu Yahudiler sığınabilecekleri bir yurt arıyordu.
işte, birçok ülkenin bu göçmenleri topraklarına kabul etmeye yanaşmadığı bir ortamda, Akdeniz'in diğer ucunda bir hükümdar, Sultan II. Bayazıd, aniden yersiz ve vatansız kalmış bu insanları ülkesine davet ediyor, kendilerine kucak açıyordu... ''
Aslında Türk Yahudileri tarihi Sabetay sevi'nin doğumu ile başlamıştır.Tüm Yahudileri bambaşka bir inanca sürükleyen bu haham müthiş hitabet gücü,ve ikna kabiliyeti ile kısa zamanda binlerce mürid edinmiştir,ama dönemin padişahı bunu duyup kendisini huzuruna çağırtarak şehadet getirip müslüman olmasını söylemiştir söylediklerini yapan sabetay "Bu can bu bedende kaldığı sürece Müslümanım demştir" ve rivayete göre dışarı çıktığında kaftanının içndeki güvercin uçurup "Can bedenden uçtu" diyerek Yahudi inancını sürdürmüştür.
Müslüman olduğunu duyan müritleri ilk olarak onu terk etmiş fakat 300 aile lik bir kitle onun yolunu takip ederek takiyye yapıp dışta müslüman ve islamın bütün emirlerin yerine (Hac,zekat,namaz)getiren ama içinde yahudi tasavvufuna nan bir yaşam biçmi sürdürdüler.Sabetay'ın ölümüden sonra Sabetayistlik nancı üçç kola ayrıldı Yakubiler,karakaşlar,ve kapancılar en ortodoks inanca kapancılar sahipti.Bunların mezarı Üsküdar da bülbülderesi mezarlığıdır.itihat ve Terakki cemiyetinde birçok sabetayist vardır.Ve bu kşiler her zaman Türkiyenin yönetiminde büyük rol oynamıştır Sabetayistlerin okulu olan okullar ise Feyziye mektebleri ve Şişli Terakki okullarıdır Dünya çapında ödüller alan Türkiye siyasetinde,bürokrasisinde,kilit rollerde olan kişiler neden hep sabetayistlerdir.
