2005'ten sonra öyle bir hal almıştır ki benim için dünyanın en iğrenç müzik türü haline gelmiştir. kalitesiz sözler (aşk bu kızılötesi yaralı müzesi hareket edem nedir amına koyayım keriz mi silkeliyorsun!), tekdüze ritimler (dıp tıs dıp tıs), yazı kurtarmak (şu yaz tutsun da seneye yine yaparız), aşkı basitleştirme (sevgiliye sahipken bile diğer karşı cinslere cilve yapmanın hoş, masum bir eylem gibi gösterilmesi), biçimsiz melodiler (saçma sapan sözlerin altına i - iv - v derece akorların kurulması, arada bir ii min7 akoru ve parçanın bitimine kadar neredeyse böyle devam etmesi)...
yine nitelikli müzikler çıkmıyor değil ama her 100 kalitesiz şarkıya karşılık 2-3 tane iyi şarkı denk geliyor.
peki bu kalitesizliğin sebebi nedir sorusuna cevabım, kapitalizme çok fazla karşı olmasam da "tüketim toplumu olmamız"dır.
yine desteklemediğim evrensel pop kültürünün bile kemiklerini sızlatan olgudur kendileri.
dünyada pop müziğin içinde r&b, hip-hop, rock,country...vs.. bulunmaktadır. bu olgular küreselleşme kisvesi altında türkiye ye de gelmiştir nihayet. bunu kenan doğulu nun justin timberlake şapkası ve zincirinden anlayabiliriz.
tamam, ben evrensel pop u da sevmiyorum ama adamlar kendilerini danslarıyla, arada kulağa hoş gelen melodileriyle biraz da olsun zapping arasında izletiyor. bizimkiler ne yapıyor? yine gündemi 20 yıl sonradan takip etmeler, kendi kendilerine bir kavram oluşturamamalar devam ediyor. dandik bir melodi ondan sonra da ilkokul çocuğunun bile yazabileceği aşk sözleri geliyor ardından.
ben hakketen bıktım bu anlamsız yozlaşmış müziklerden. (bkz: gökhan tepe)