okuma yazma diye bir şeyden bihaber oldukları için yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kendi partileri sanıp bbp'ye yüzde 1.5-2 civarında oy kazandıran beyinsiz kekoların, mizahın zeka gerektiren bir olgu olduğu gerçeğine meydan okurcasına üzerinden espiri yaptıkları, ülkenin en köklü ve itibarlı kurumlarından.
bir grup askeri okul öğrencilerinin dönemin aydınlarına mehmet emin yurdakul gönderdikleri mektup ile kuruluşunun ve ideolojisi belli olan türklük fikirlerini ihtiva eden sivil bir toplum kuruluşu olmuşlardır.
Tarihsel süreç bir kaç defa kapatılması bütün mallarının ise chp nin eğitim alanındaki kuruluşuna verilmiştir. Türk ocaklarının merkez binası görmeğe değerdir, dünyada eşi benzeri nadir olarak görülür.
Şu da bir gerçek ki, türk milletine o zor günlerde en çok yardım eden ve hala da etmekte olan takdire şayan bir kuruluş.
--spoiler--
Diyarbakır Mitingi Hakkında Basın Açıklaması
Bazı çevrelerin tarihî bir olay olarak nitelendirdiği Barzaninin Diyarbakır ziyaretini esefle karşılıyor ve soruyoruz:
Çözüm süreci adı altında Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin lideri Barzaninin hem de Diyarbakıra davet edilerek hangi mesajlar verilmek istenmiştir?
Türkiye, kendi bölgesinde dahi gücünü kaybeden, her halükarda Türkiyenin yardımı olmadan ayakta duramayacak bir yapıdan mı medet ummaktadır?
Barzaniyi Türkiyenin bir iç meselesinde aktör olarak görmek ve ondan imdat beklemek Büyük Türkiyeye, bölgesel güç olma iddiasındaki Türkiyeye yakışıyor mu?
Sayın Başbakanın ağzından Kuzey Irak için çıkan Kürdistan kelimesi malum çevreler tarafından kolayca Birleşik Büyük Kürdistana dönüştürülecektir. Barzaninin Diyabakıra Kürdistan demesi henüz daha başlangıç. Bu konunun uzun uzun düşünüldüğünü ifade eden hükümet aklı bu gerçeği görememiş midir?
Görülen odur ki, sürecin başında terör örgütü liderini meşru muhatap konumuna oturtan anlayış, PKK ve Suriyedeki oluşum karşısında Barzani ile ittifak kurarak yeni bir yapılanmaya gitmektedir. O halde, Türkiyenin mevcut yapısının dışında bir Türkiye-Kürdistan federasyonu mu kurulmak istenmektedir?
Bu hayali kuranlar şunu bilsin ki Türk milleti böyle fantazilere asla itibar etmeyecektir.
Çözüm süreci adı altında, bu milleti ve bu ülkeyi 30 yıldır yabancı güç odaklarının destekleriyle uğraştıran, sadece askerlerimizin polislerimizin değil Kürt etnisitesine mensup vatandaşlar dahil binlerce kişinin kanına giren eli kanlı bir örgüt masumlaştırılmaya çalışılmakta, genel affın yolu hazırlanmaktadır.
Terör örgütü destekçiliği sabit bir türkücünün Türk askeriyle çatışmada ölen PKKlılar için yaktığı ağıtlar için bazı devlet ricalinin gözyaşı dökmesi şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır.
Bu vatanda kardeş kanının akmasını hiçbir insaf ve vicdan sahibi istemez. Ne var ki, siz kan dökülmesini mi istiyorsunuz propagandasının arkasına sığınarak milletin büyük çoğunluğunun duygularını hiçe sayamazsınız.
Yetkililere tekrar hatırlatıyoruz:
Çözüm adı altında ortaya konulan uygulamalarla etnik milliyetçiliğin kışkırtılmasının çözülmeye yol açacağını göremeyenler tarihî bir vebalin sorumlusu olacaktır. Milletin değerlerinden habersiz kozmopolit tabakanın yol göstericiliğinde varılacak nokta hüsran olacaktır. Türk milleti sabırlıdır, vakurdur. Bu topraklarda bin yıldır kesintisiz süren hâkimiyetinin tartışılmasına, bu toprakların Türklüğünün red ve inkârına izin vermeyecektir.
--spoiler--
Öcalan Nevruz manifestosunda çekilme kararından kimsenin endişesi olmaması gerektiğini, bunun “gerillaya derinlik ve genişlik kazandıracağını” açıkça ifade etmişti. Dedikleri oluyor; Türkiye Kandil’den belirlenen gündemin takipçisi olmaya devam ederken, Ankara’da belirsizlik ve kararsızlık hüküm sürüyor; sorun giderek ağırlaşıyor.
--spoiler--
Türk Ocakları Türkiye'de Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet döneminde faaliyet gösteren Türk kültür dernekleri.
ilk defa 1912 yılında kuruldu. 20. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti içinde yaşayan azınlıklar, devlete karşı birtakım bölücü faaliyetlere giriştiler. Dış devletler de onlara destek oldu. Avusturya-Macaristan, Bosna-Herseki topraklarına kattı; Bulgaristan bağımsızlığını îlan etti ve Girit 1908de Yunanistana katıldı. Böylece bir tarafta Osmanlı Devletinden kopmalar, diğer tarafta iç karışıklıklar başlamıştı. Hedef, Türk Devletini yıkmaktı. işte Türk ocakları, bu tür faaliyetleri önlemek, birlik ve beraberliği sağlamak gayesiyle kurulmuştu.
türkiye'nin köklü kuruluşlarındandır. amaçları 'türk harsını' geliştirerek sürdürmektir.
türk ocakları'nın 100. yılı ve pamukkale üniversitesi'nin 20. yılı anısına, 6-7 aralık 2012 tarihlerinde, pamukkale üniversitesi kongre ve kültür merkezi'nde türk tefekkür dünyası adında bir bilgi şöleni düzenlenecektir.
bu şer ocaklarının istanbul şubesinin başında 25 yıldan beri oturduğu koltuğu bırakmayan buna rağmen çirkin bir şekilde her fırsatta biz miyadımızı dolduruyoruz sıra gençlerin olacak deyip, miyad demekle ölümü mü kastediyor acaba diye düşündüren, iktidar yalakası, Milliyetçilikten uzaktan yakından nasiplenmemiş, Tekke ve zaviyeler kanunun kaldırılması lazım diyebilecek kadar pervasızlaşan, Akçuraların, Toganların Milliyetçiliğini küçücük aklıyla beğenmeyip Türk çocuklarına da yanlışmış gibi göstermek isteyen, bir fetocu nasıl takiye yapıyorsa takiye yapan, Kürt meselesiyle, Alevilerin sorunlarını aynı başlık altında Türkiye'nin sorunları olarak inceleyebilecek kadar mezhepçi, üstüne üstük Alevi meselesi diye tanımladığı mezhepçi art niyetliliğini Atatürk'ün suçu olarak gösterebilecek kadar Atatürk düşmanı, yani Türk düşmanı, buraya virgüllerle daha da uzatabileceğin onlarca TÜrk Milliyetçiliğine düşman özelliği olan 80 darbesinin çocuğu vardır.
şu anda ülkü ocakları tadında bir oluşumdur. cuma günleri seminerleri olur.
fethullah gülen'e ödül vermiş de olsa nihal atsız'dan vazgeçecek kadar yollarından sapmamışlardır. seminerlerde de nihal atsız'a sıklıkla yer verilir.
fetullah güvene verdikleri ödül ile güveni kaybetmiş türkiyenin en köklü sivil toplum cemiyetidir.
ankara merkezlerinde üniversiteli öğrencilerin de üye olmadan faydalanabileceği akademik konferansları övgüye şayandır.
her fikirden insanın girebildiği bu yüzden kendinizi rahat hissedebileceğiniz bir ortamı var tek şart siyaseti kapıda bırakıyorsunuz.
birkaç kolpa adamın çocuklarının toplandığı bir gençlik kolları vardır. ne türk ü bilir ne türk ü tanır bu gençler. alakasız insanları sırf onun bunun çocuğu diye bir yerlere getirirsen olacağı budur..
genel başkanı bir tv programında 'biz soy milliyetçiliği yapmıyoruz, ırkçılığa karşıyız'' gibisinden bir şeyler demişti, oha falan olmuştum bu mu lan türkçülük bile demiştim.ayrıca fetullah gülen'e ödül verebilen zihinlerin elindedir. gereksiz bir kurumdur.
bugünkü türk ocakları türk ocakları değildir. Şer ocaklarıdır. Her geçen gün de şerrine şer katmakta, içinde isminin hatrı için mücadeleye kalmış Türkçüleri de gün geçtikçe dışlamakta, safdışı etmektedir. Eee Cemaat ve AKPnin işbirlikçileri, liboşları yargıdan, yöke, üniversitelere, memuriyete, polisliğe her yerde kadrolaştılar burayı boş bırakırlar mı?
kurucuları arasında mehmet emin yurdakul'un yer aldığı dernektir. türkiye cumhuriyeti'nin kurulmasında önemli katkıları olan, milli birlik ve bütünlüğü dile getiren önemli bir dernektir.
bugün isim denkliğine sahip dernek ile gerek ülküsel, gerekse işlevsel doğrultuda paralel olmayan dernektir.