uluslararası anlaşmalarla yasaklanmış fosfor bombalarını kadınların ve çocyukların üzerinde deneyen, bir şehri içindekilerle yerle bir eden siyonazi teröristleri kınayamayanların bunu kınayıp direnişe destek verenlerden rahatsız olması halidir. içlerinden bazıları bırakın kınamayı katliamı desteleyecek kadar aşağılık hale gelmiştir.
kimseyi yahudi olduğu için kınayamayız. bu bir müslümana yakışmaz. herkes dinini yaşamalıdır. ama siyonazileri ve destekçilerini lanetlemek şanlı filistin direnişine verebileceğiniz desteğin en düşük düzeyidir. her onurlu insanın üzerine vazifedir.
sorun savaş hali değildir. savaş iki silahlı güç arasında olur. sivillerin yasaklanmış silahlarla vurulması katliamdır. katliamı kınamayana biz insan demeyiz . kimse kusura bakmasın.
savaş kısmına gelince, siyonazi terörü savaşta her türlü yasak silahı kullanmasına rağmen hezimetle tanışmaktadır. Lübnan'da mısır patlağı gibi patlatılan tanklarının ardından çekilmek zorunda kalan siyonazi birlikleri içindeki sivillerle birlikte yerle bir ettikleri bir şehre 2 haftadır girememktedir. şanlı filistin direnişi bölgenin en güçlü silahlarına sahip olan siyonazileri şehrin oldukça dışındaki sınıra yakın mahallelerde durdurmuştur. direnişin el yapımı füze ve roketlerinin onlarcası hergün siyonazi ordunun ele geçrdiğini söylediği sınır bölgelerinden israil'e yağmaya devam etmektedir. filistin direnişi israil ve işbirlikçisi arap devletlerinin ablukası altında ezilmeye çalışılmış fakat siyonazi ordunun tarih boyunca karşılaştığı en sert direnişi göstermiştir. allah onlardan razı olsun.
"kahrolsun türkiye'de yaşayan yahudiler" diye bir slogan yok ancak bu memleket sivasları, maraşları, 6-7 eylülleri gördü. sadece rum ve ermeni olduğu için evleri ve dükkanları yağmalandı insanların. malesef kimsenin azınlık okullarına, ibadethanelerine, vakıflarına giden tehditlerden haberi yok. geçen yıl ermeni okullarının tehditler yüzünden boşaltıldığını falan da bilmez kimse örneğin. sonuç olarak haklı olarak bir endişe vardır. ırkçı-dinci kesimler tüm dünyada korku saçmıştır, türkiye'de de saçması son derece normaldir. bundan dolayı haklı bir rahatsızlıktır. çıkıp da "kahrolsun israil" demek yerine "savaşın bitmesini diliyoruz, çok üzgünüz" demiştir hahambaşı zaten. daha ne diyebilir? cuma namazına gidip bayrak mı yakmaları gerekiyor illa? bu arada hahambaşı ve patrikler, cemaatlerini temsil ederler, onlar adına konuşurlar. yani ortada bir tepki vardır. görmek isteyene...
yarası olan gocunur mantığının devreye girmesine sebep olabilecek durumdur. durduk yere eşşeğin aklına karpuz düşürmekte olabilir. kahrolsun turkiyede yaşayan yahudi diye slogan atan mı var???? ha eğer vahşete destek veriyorlarsa kahrolabilirler.
gayet normal, son derece haklı bir rahatsızlıktır. daha bugün yaşadığım örnek:
+ selam beyler...
- (keskin bir ima ile) merhaba...
+ hayırdır?
- sana sormalı?
+ ya bi gidin allaşkına... ben örgütledim di mi tüm olayı? ben dedim di mi gazze'de çatışma çıksın diye?
- olm sizin var ya öyle bi iletişim ağınız var ki...
+ olmamalı mı?
- olmayacak lan tabi! ne o öyle lan derin devlet misiniz lan siz? biz sizi bu ülkede misafir ettik siz hainlik ediyosunuz! pezevenkler...
/ abi sakin ol tamam ya... yahudinin biri için değer mi?
+ (söyleyecek söz bulamamak)
savas ile hic alakasi olmadigi halde sürekli tepki gören türk yahudilerinin hakli rahatsizligidir. anlayamadigim naden israili kinama gibi bir tepki bekleniyor? kinanacak birsey varsa o da savastir. ve o savasi baslatan hamasdir.
zulüm ve eziyet 'üstâdı' bir orduya, ki ironik biçimde idf; israeli defence forces ismini taş(lat)ır, katılmayı, katliama dahil olmayı reddeden âkil ve vicdanlı (redçi) israilli liseli gençlerin samimi ve cesur shministim nâm oluşuma destek çıkma samimiyetini, âdilliğini beklediğimiz oluşumun beyânatı. http://18thdecember.org
türkiye de oldukları için olan rahatsızlık. yok eğer ülkelerinde olsalardı azımsanmayacak kısmı tepede piknik yaparken dürbünle gazze'yi seyreder ve rahatlardı.
türk musevilerinin asıl sıkıntısı türkiye devleti'nin israil'e destek vermemesinden kaynaklanmaktadır. kendilerinin terör örgütü olarak gördüğü hamas'ı türkiye'nin meşru bir hükümet olarak tanımasıdır onların canını sıkan.
aldıkları tepkinin nedeni ise tabiri caizse "müslüman mahallesinde salyangoz satmak"tır. türk halkının ordaki kıyıma bakışına rağmen kendilerinin halen israil yanlısı olan tutumu bir mıknatıs gibi tepki çekmektedir. lakin duyarlı vatandaşlarımız bugüne kadar hiç bir türk vatandaşı musevinin malına , canına bu sebepten kastetmemiştir. ülkelerinde gerçekleşen ve insanlık onurunu ayaklar altına alan katliama sessiz kalmalarına gösterilen tepki sadece türklerden değil, hangi ülkede yaşarlarsa yaşasınlar o ülke halkından da gelir.
bir halt yemedikleri için sadece duygu sömürüsü yapmak için zemin hazırlamak istemektedirler. protesto edin bizler gibi istail'i demek lazım bu adamlara. tepki göstermezlerse ortaktırlar. o kadar!
türk musevi cemaati nin yaptığı açıklamada, türk yahudilerinin bazı yayın organlarında hakarete uğradığını ve hedef gösterildiğinin dile getirilmesidir.
bir noktada sadece haklılar, bazı radikal grupların çok sert ifadeleri mevcut ama bunun sebebi yaşanan katliamlara karşı istem dışı kalınan aşırı tepki ve sonrasında duyulan nefret işaretidir. türk yahudilerinin can, mal ve ibadet hakkı teminat altına alınmalıdır buna sözümüz yok. kızdığımız nokta yaşanan insanlık suçuna türk yahudilerinin tepkisiz kalması ve israil hükümetinden yana tavır almalarıdır.
kusura bakmayın da kendi düşmanınızı kendiniz yaratıyorsunuz.
