başındaki teknik adamdan yardımcı hocasına, federasyon baskanından masörüne kadar yanlı bir yönetim biçimini hedef olarak belirleyen kimselerce yönetilen hiç bir takım başarılı olamaz. takımın yarısının, ismini duymadıgımız ne idügü belirsiz gurbetci oyuncularla, yarısınında galatasaray ve fenerbahceli oyuncularla donatırsan olacagı buydu. ne hikmetse türkiye ligini altüst eden hiçbir anadolu klübünden oyuncu yok milli takımda. ha varsa dahi 1 2 tanedir onlarda yedektir muhtemelen. öncelikle yanlı futbol görüşlerinden sıyrılıp, daha objektif bir gözle degerlendirilmeli sportif faliyetler.
ruhlarla filan alakalı değil, top oynamayı bilmiyorlar. gol atınca defansa, yiyince ileri çıkarak, kaleciyle karşı karşıya kalıp avuta atan fulbolcular olunca yenilgi kaçınılmaz oluyor.
futbol federasyonu başkanı : yıldırım demirören beşiktaş ı şu an ki duruma düşüren ne yaptığını bilmeyen herşeyi parayla çözebileceğini zanneden futboldan anlamyan ama futbolun başında bulunan türkiye gerçeği adamı.
teknik direktör : abdullah avcı ibb yi çalıştırdığı dönemde belli bir kesim tarafından takdir edilen ama milli takımın sıradan bir anadolu klübü gibi kontra atak futbolla oynayamıyacağını öngöremeyenlerin milli takımın başına başına getirdiği,ersun yenal türevi şişirilmiş antrenör kişisi.
volkan demirel: onur kıvrak ın galatasaray veya fenerbahçeye transferinden önce kaleyi bırakmayacak kontenjan kalecisi.
hasan ali kaldırım : fenere transferiyle milli takımın değişmez bir parçası olan bir diğer kontenjan futbolcusu.
egemen korkmaz : formu ne olursa olsun egemen korkmaz olduğu için milli takımda eski günlerin hatırına futbolcusu.
mehmet ekici- tunay torun- sercan saraer : mesut özil kontenjanından acaba mı futbolcuları.
hamit altıntop : tıpkı egemen gibi eski günlerin hatırına ölüsü oynar futbolcusu.
aydın yılmaz : 4-5 yıldır patladı patlayacak denilip olmayınca bir de milli takımda deneyelim patlaması lazım artık denilen zorlama gelecek futbolcusu.
uzar gider bu liste bu sistemsiz sistemle başarı hayal bu takım için.
mevlüt erdinç gol kaçırdığında türkçe değil fransızca küfrediyor. bu basit ve saçma bir detay değil, aksine üzerinde ciddi şekilde durulması gereken bir konu. milli takım kötü oynayabilir ama ruhsuz oynayamaz. futbolda da bir söz var: kötü oynayabilirsin ama kötü koşamazsın.
kadronun uyumsuz olması birbirini tanıyan bir arada uzun süre oynamış futbolcuların bulunmamaısı. örneğin ilk yarıda mehmet ekici nin attığı arapasa ne mevlüt koştu ne başka biri.
kesinlikle çok basit bir nedeni var. topa hakim olamaya dayalı oyun sisteminde ver-kaç sisteminin hiç durmadan işlemesi gerekir. bizdeki oyuncular veriyor ama kaçmıyor. bugünkü maçı dikkatlice izledim. forvet bölgesindeki oyuncular çok iyi duvar oldular. ama kaleye parelel bir duvar. hücüm oyuncuları çok fazla kucakta. topu hücüm oyuncularına veriyorsunuz onlar pası atana geri veriyor onlar daha da geriye. pas oyununda yan pas şart. orta saha oyuncularının bol bol yan pas yapması gerekiyor. biz kucaktakilere doğru şişiyoruz ve kaptırıyoruz. ya da %70 lik topla oynama yüzdesinin %80 ini oluşturan geri pasları yapıyoruz. türkiye'de bunu en iyi cristian baroni yapıyor. onun da zaten en iyi yaptığı şey bu.
teknik taktik hikaye. bu milli takımda oynayan futbolcularda milliyetçi duygular sıfır (0) milli duygusu olmayan yaratıklar milli maçlara ''la bu maçta nereden çıktı'' gözüyle bakarsa alınacak bu gibi sonuçlar normaldir.
Altyapı eksikliğinden daha doğrusu yokluğundan kaynaklanıyor.
Sen yabancı kuralını kaldır, lig takımları endüstriyel futbolun at koşturduğu yerler olsun, altyapıdan yetenekli gençler çıkartmak yerine sponsor paralarını menajerlere basıp son demlerini yaşayan 'yıldız' topçuları getir, sonra vay efendim milli takım neden başarısız?
Korkarım bir kaç seneye milli takım kurabilecek kadar yerli futbolcu yetişmeyecek.
