yol su elektrik olarak geri dönmektedir. başka da birşey yapılmamaktadır. bu arada elektrik için su için ve otobanlar için de para ödemek düşündürücüdür.
bu ülkede kürt halkının yaşadığından bihaber, kürt halkının da kürtçe dinleme özgürlüğü olduğu düşüncesinden yoksun, kürtçe yayını hazmedemeyen, topluma mal olmuş sanatçılar (ki, bu sanatçıyı reddetmek açıkça önyargılarının esiri olmak demektir) için bir anma töreni yapılmasını hazmedemeyen, halkı, başarılarından ve özgürlükçü anlayışından dolayı oy verdiği parti nedeni ile cahil ilan eden angutların "lan nereye gider o kadar para?" diye cehalet ile sordukları soruya mukabil sorudur.
zaten kendileri cevaplamışlar.
aslında bu soruyu sormak bile bir cehalet belirtisidir.
başka hiç bir şey değil.
dimple viski, papaz erik, denize sıfır 400 metrekarelik villalar, kalınlığı 5 cm i bulan karışık pizzalar, eşşek gibi bedavaya çalışan garson, resepsiyonist ve housekeeper erler, bedava digiturk, 1 tlye satılan harşanmış brokoli ve brüksel lahanası, babalarının çiftliği gibi benim babamın vergileri ile bana caka satan generaller... vesaire, vesaire, vesaire...
yine bir merakınızı gidereceğim ama sonra eksilemeyin bak. 1915 den beri türk milletinin tüm paraları ve vergileri kurulan yunanistan devletine gidiyor. ta ki hem cumhurbaşkanımızın hem başbakanımızın aynı anda hem türk hem de müslüman olduğu 2007 yılına kadar.
zaten musluk kesilince yunanistanın batması da 2 sene sürdü gördüğünüz gibi. ama yook. vay hain marquise, eksilemeye devam.
başımızdakilerin pahalı saatlerine, çoraplarına, eşlerinin bilmem ne kaç yüz bin dolarlık yüzüklerine, incilerine.
bize yok su elektrik olarak dönmediği kesin.
yıllık yüzde 9-10 büyüme olarak geri dönüyor... ancak, ahmaklara daha iyi eğitim vererek daha sağlıklı düşünebilmeleri için yetersiz kalıyor anlaşılan...