efenim hazır bugün memurlar hükümeti protesto ediyorlar, biz de türk memurunu bir masaya yatıralım dedik. acaba grev yapma hakkını kendinde bulan memurlar grev hakkını hakedecek özelliklere sahip midirler.
şimdi efenim türk memurunun özelliklerini bir bir saymaya başlayalım;
- rüşvet konusunda uzmandırlar. yeter ki cüzdanın ucunu bir göster. hemen yavşayıp mimikleriyle istemem yan cebime koy moduna geçerler.
- devlet namına çalıştığını bildiği için mesai saatlerini nasıl bir bok yapmadan geçiririm kurnazlığına yatarlar.
- bir yurdum insanının müşkülünü mesai saati dışında halletmeye asla yanaşmazlar. mesai saati dışında çalışmayı zarar sanırlar.
- yine yurdum insanını fırçalama konusunda uzmandırlar. işini halletmeye giden ahmet amca bir şey sorar. hemen memur köpek gibi havlamaya başlar. yok efendim otur, sıraya geç, ben nerden bileyim moduna geçerler. yani fırça kaçınılmazdır.
- tanıdıklarına öncelik tanımada üzerlerine yoktur. takım elbiseli bir vatandaş gelir. hemen ilgilenir ilgili memur. 60 yaşında dizleri tutmayan ayşe ninemin belki 50 sıra sonrasında olması gereken takım elbiseli bay işini çoktan halletmiştir.
- önce vatandaşı bir yoklarlar. eğer vatandaş eğitimli ve kültürlüyse yoluna yordamına göre kibarca işlerini yaparlar. yok eğer mesala çiftçi salim amcaysa yüzüne bile bakmazlar. fırça da cabası.
işte bütün bunları bilen yurttaşım da işini halletmek için bu zulmü normal karşılarlar. artık bu durum onlar tarafından kanıksanmıştır. işlerini hallettirmeyi kar sanırlar.
işte dostlarım bizim memurumuz bu. tabi illaki işini bi hakkın iyi yapanlar vardır. zaten onların da alınmasına gerek yok.
son söz: memurları bu duruma iten sebepler mutlaka vardır. fakat en büyük sebep aç gözlülük ve insan sevgisi eksikliğidir.
grev yapma hakkını kendinde bulan memurlar acaba hiç özeleştri yapıyorlar mı? bence bizim memurumuza grev hakkı lüks.
-kpss ile devletin belirlediği alanlarda çalışmaya hak kazanırlar.
-geçinemedikleri için ek iş yaparlar.
-tayinleri çıkınca itiraz edemeden; kimsenin gitmek istemediği yerde eşinden, ailesinden ayrı çalışmak zorunda kalırlar.
-benzinli araba kullanamazlar. *
-çalışma arkadaşları, amirleri, odaları sürekli değişim içerisindedir.
-vergi kaçırmazlar. *
-hiç bitmeyen Devlet işi'ni, belirli sürelerde yetiştirmeye çalışırlar.
-uzmanlıkları ve özellikleri dışında kalan konularda çalıştırılırlar.
kadınsa, parlayan bir yüz, yüzüne sürdüğü kremden dolayı, eski moda koyu ağır makyaj, ya çok küt burunlu ya da çok sivri burunlu ama hep modası geçmiş ayakkabılar. erkekse, yine modası geçmiş ve sıfır renk uyumlu, kahverengi yün ekose gömlek üzerine yeşil şal desenli kravat üstü ekose dirsekleri yamalı * ceket. ama gömleğin yakası hiç bir zaman ilikli değil kravat gevşek. yüzde bezgin bir ifade. adam napsın kardeşim, aldığı maaşla evini mi geçindirsin üstüne başına mı alsın? kravatı mecbur olduğu için takar, şık olmak için değil ki. diğer yorumlara karışmam. benim gözümün önüne memur deyince gelen insan profili bu.
genel olarak:
fosil, teknoloji özürlü,gözlüklü,yavaş hareket eden,dairenin bütün işini o yapıyormuşcasına tavır takınan,aga emekli ol da ben geçeyim yerine dediğin zaman olabildiğince gür çemkirebilen 'işinin' üstadı kimselerdir.
aslına bakılırsa kurumdan kuruma değişiklik gösterir bazı kurumlar large bazıları da yorucu. kalıbına göre şekil alır bukalemun memur.
adliye, tapu ve vergi dairelerinde rüşvet çok döndüğünden zenginliğini belli etmek istemeyen memurlar çok pejmürde giyinir. nice katları arabaları vardır ama üstü başı özellikle pasaklı kırık dökük gezer.
icra müdürlerinden birirnin 6 maaşını üst üste çekmeyi unuttuğunu bilirim. icra müdürlerinin ayda ortalama (ektra vurgunlar hariç) 15-20 lira kazandığı söylenir.
