Benim zor bir kültürüm var. Madde madde açıklanmış durumda ve biz bunların tamamını öğrenerek büyüdük. Her şey ile ilgili söyleyecek bir şeyi olmuş atalarımın, buradan hepsine selamlarımı iletiyorum. Biz tamamen kuralcı ve disiplinli yetişiriz. Kin tutmayı çocukken öğreniriz. Bunun yanında aile odaklı yetiştirilmiyoruz. En baştan bireysel ve tek başınasın. Mesela rus kadınları ile bu yüzden anlaşamıyorum çünkü aynı şekilde yetiştiriliyoruz ve vahşiyiz. Çarpışıyoruz. Geri adım atan yok, birbirimize kin tutuyoruz.
Türk kadınının güzelliği şudur, aile odaklı yetiştirilir. Ailesini düşünmek zorundadır. Babasını, annesini, kardeşlerini. Bunun getirmiş olduğu bir fedakarlık ve uyum vardır üzerinde. Küs kalmamayı çocukken öğrenir, akrabalar hemen araya girer, hep bir barışma ortamı vardır. Ve türkler genel anlamda acılarını susar. Biz ise 300 yıl önce başlamış ve bitmiş bir savaşı unutmayız, unutturmayız, çocuklarımıza bile anlatırız sürekli. Türk insanı uzatmaz. Anlık tepkisini verir ve sonra hiçbir şey olmamış gibi devam eder.
Türk kadınının nefreti, öfkesi ve artık her neyse aniden başlar ve hızlıca diner. Dediğim gibi yetiştirilme kaynaklı bir durum. Ben açıkçası bunu seviyorum. Çünkü birbirimizi dengeliyoruz.
Bak mesela bu konuda kendimizi çok pis eleştirebilirim. Biz biri öldü diye ya da hasta oldu diye oraya koşacak insanlar değiliz. Varsa bir küslük o devam eder. Ya bana şunu yaptı bunu yaptı deriz domuzluk yaparız. Annem türk, biri hasta olur, 8 senelik küslüğü anında sonlandırır ve hemen oraya koşar. Kültürün güzelliğe bak. Sahiden hayranım.