su son zamanlarda yasanan butun uzucu olaylara ragmen umudumu yitirmememi saglayan en güzel yazi.
facebookta gordum bu yaziyi. her iki tarafin birbirini sucladigi haberleri gormekten igrendigim zamanda icime su serpti.
alintidir.
Geleceğim bir gün sana DiYARBAKIR.
Bomba, kurşun, tomalarla değil.
Fındık ezmesi, çay, çemen olacak çantamda.
Peştemal getireceğim sana bir de Mora,
Sana dedemin öyküleri, onların anılarını getireceğim.
Sana özgürlük getirmeyeceğim.
Kardeşlik, dostluk, barış da.
Çünkü bunlar;
Ne getirilir, ne de hediye edilir.
Ben geleceğim o kadar.
işte o zaman barış da olacak.
Kardeşlik de.
Dostluk da.
Sen benim şehrimin, bölgemin insanına kırgınsındır.
Bilirim Diyarbakır.
Dağına
Taşına
Diline
insanına düşmanlık etti diye bazısı.
Senin şehrinde de vardır soysuzu, haini, hırsızı.
Bilirsin.
işte onlarda benim şehrimin soysuzlarından, hainlerinden.
Alet olmuşlar zalimlerin oyunlarına.
Tıpkı benim şehrim gibi.
Senin de pastanelerin, çay bahçelerin, arka sokakların vardır.
Gölgesinde oturacak yaşlı ağaçların
Dedelerin, ninelerin..
Varıp gölgesinde onların, dertleşeyim isterim.
Seni hiç görmedim ama
Genç kızlarını delikanlılarını tanırım.
Bana küsme yeter ki DiYARBAKIR..!""
efendim ancak birisi çıkıp deseki ben kürdüm ama türkiye vatandaşıyım türkler benim kardeşim bu ülke bölünmez pkk 'ya lanet olsun" der ise herşeyin değişeceği ve kardeşlik olayının gerçekleşeceği durumdur.
türk kürt kardeştir sloganını yalnızca türkler atar. bu yaşıma geldim daha hiç bir kürt'ün ağızından bu sloganı duymadım. ayrıca (bkz: at yalanı sikeyim inananı)
Daglica’da oldurulen sehitlerimiz icin yasadigim uzuntuyle Cizre’de olen 10 yasindaki Cemile’nin olumune duydugum uzuntu ayni, Konya’daki Kurt iscilere yapilanlara ya da Kirsehir’deki Gul Kitabevi’ne yapilan saldiriya kahrolusumun Sivas, Corum ya da Maras katliamina duydugum aci ile tipatip ayni oldugu gibi. Bana sorulmadan ogut vermeyi hic sevmiyorum ama ‘baris’ disinda herhangi bir laf ediyorsaniz, cok buyuk bir yanlis yapiyorsunuz. Buyuk puntolarla nefret mesajlari veren medyayi degil degisik kaynaklari okuyun, kose yazilarini, bloglari, konu ile ilgili yazilmis her seyi takip edin, her okudugunuzu zihin ile birlikte kalp suzgecinden gecirmeyi unutmadan. Ve en onemlisi hayata ve belki de kendinize duydugunuz nefreti siyasi dusuncelerinize yansitmayin. Nefreti, kini, intikam duygusunu icinizden atmak icin Hint ogretileri mi okursunuz, deniz kenarinda meditasyon mu yaparsiniz, ya da bir evcil hayvan mi beslemeye baslarsiniz bilmiyorum ama ne yapin edin, bu utanilasi ic savasin parcasi olmayin...
23 sentlik asker
mister dalles,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
koyun eti,
ankara'da 23 sente,
yahut iki kilo kuru soğan,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
elli santim kefen bezi yahut,
yahut da bir aylığına
yirmi yaşlarında bir tane insan.
erkek,
ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
üniforması, otomatiği üzerinde,
yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır,
belki tavşan gibi korkak,
belki toprak gibi akıllı
belki gençlik gibi cesur,
belki su gibi kurnaz
(her kaba uymak meselesi),
belki ömründe ilk defa denizi görecek,
belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
yahut da aynı hesapla mister dalles
(tanesi 23 sentten yani)
satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden
istanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
seksen beş onda altısını yahut
bir çift iskarpin parasına.
yalnız bir mesele var mister dalles,
herhalde bunu sizden gizlediler:
size tanesini 23 sente sattıkları asker
mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
mevcuttu otomatiksiz filan,
mevcuttu sadece insan olarak
mevcuttu, tuhafınıza gidecek,
mevcuttu hem de çoktan mı çoktan,
daha sizin devletinizin adı bile konmadan.
mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
mesela, mister dalles,
yeller eserken yerinde sizin new-york'un,
kurşun kubbeler kurdu o
gökkubbe gibi yüksek,
haşmetli, derin.
elinde bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
halı dokur gibi yonttu mermeri,
ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
dahası var mister dalles,
sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz,
zulüm gibi,
hürriyet gibi,
kardeşlik gibi sözlerin,
dövüştü zulme karşı o,
ve istiklal ve hürriyet uğruna
ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek,
ve yarin yanağından gayrı her yerde,
her şeyde,
hep beraber,
diyebilmek için,
yürüdü peşince bedreddin'in
o, tornacı hasan, köylü mehmet, öğretmen ali'dir.
kaya gibi yumruğunun son ustalığı:
1922 yılı 9 eylülüdür.
dedim ya mister dalles,
herhalde bütün bunları sizden gizlediler,
ucuzdur vardır illeti.
hani şaşmayın,
yarın çok pahalıya mal olursa size,
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim, her millet gibi büyük türk milleti.