hem de şişirilmiş bir balondur. türk milliyetçiliğine darbe vurmuştur. ülkücüler akapenin yedek lastiği olduğundan beri milliyetçiliğe olan bakış açısı olumsuz etkilenmiştir. seküler milliyetçilik tek yoldur.
Hiç bir ermeninin, hiç bir apocu o.ç.’un sökölör Türk "milliyetçilerinden" nefret ettiğini görmedim. Varsa yoksa ülkücülerden korkuyorlar, ülkücülere hakaret sallıyorlar.
ee tabii sen de Ermeni asıllıysan böyle düşünmem normal yani.
Türk-islam sentezi 1970'lerde Milliyetçi camianın hem kitlesini islamcılara kaptırmamak hem de islamcılar ile zorunlu ittifakından ortaya çıkan bir sentezdi.
12 Eylül 1980 sonrası zaten Türkçüler ile islamcıların arası açılmaya başladı, 90'larda daha belirgin hale geldi ki Türk-islam sentezcileri MHP'den ayrılarak BBP'yi kurdular. 2000'lerde ise Ülkücüler direk olarak islamcıların karşısında konuşlandı ve resmi olmasa da CHP ile MHP ittifak halindeydi.
Cumhur ittifakıyla birlikte MHP içindeki Türk-islam "milliyetçileri" tekrar islamcılarla ittifak oldular bu sefer ortaya islam-Türk-islam gibi değişik bir sentez çıktı. Bunun karşılığında Ülkücüler içindeki Türkçü gelenekten gelen Bozkurtlar olarak bilinen kesim ayrılarak iYi daha sonra da Zafer partisini kurdu.
Peki Türk-islam milliyetçiliğinin günümüz etkisi nedir? Yok hükmündedir zira bu sentez Müslüman Türk kimliğinden doğmasına rağmen an itibariyle Ümmetçi, Yeşil Beynelmilel Dinbazların peşine kuyruk olup gitmektedir yani sentez islam-Türk-islam sentezine döndüğü için zaten Türk'e dair bir şey kalmamıştır. Zaten geçerliliğini yitirmiş olan sentez o dönemki siyasi atmosferden ortaya çıkmıştı şu an ise manasını yitirdi
Müritleri de anca sağa sola Ermeni, Makedon diye laf atar yapabilecekleri başka bir şeyleri yok çünkü. Zira savundukları günümüzde yaşadığımız sorunların sebeplerinden birini oluşturuyor. işin komik tarafı ise kendilerinin savunduğu bu sentezin fikir babalarının Kürt,Aral ve Ermeni olması zuhaha.
Türk-islam sentezi, milliyetçilik üzerinde olumsuz etkiler yaratan ve seküler milliyetçiliğin önünü kesen bir balondur. Milliyetçiliğin, modern, çağdaş ve seküler temeller üzerine yeniden inşa edilmesi gerekmektedir. Bu, sadece milliyetçilik ideolojisinin güçlenmesini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda demokratik ve laik bir toplum yapısının korunmasına da katkıda bulunacaktır. Seküler milliyetçilik, Türkiye'nin geleceği için tek yol olarak görülmeli ve bu doğrultuda adımlar atılmalıdır.