türkiyede karekterli hakem bulmakta zorlandığımız için böyle bir gelenek yoktur diyemem. her takıma her şekilde belli haksızlıklar oluyordur.
ben koyu bir beşiktaşlıyım. ama beşiktaşlı olarak değil objektif bir gözle baksam dahi bu güne kadar bizim yenen haklarımıza, gs ve fb'ninkiler toplasan yarısına ulaşamaz. keşke olmasa da bende ahkam kesmesem burada. ama elini vijdanına götüren her futbol sever bu gerçeği bilir. maç maç konuşmaya gerek yok bu bir gelenek. filler sikişirken altta sikilen çimenler hep biz oluruz.
fenerbahçe'nin söylemleriyle gerilen bir ortamda pek de şaşılmaması gereken bir gelenek.. sen rakibin seni yendiği maç sonrası uzatılan mikrofonlara merdivenler doluydu dersen, 16 dakika uzatma veren hakemi başka maçta anasının dibine sokup çıkartırsan, sürekli iğneleyici konuşmalarla, yensen de yenilsen de her zaman hakemlere sallarsan olacağı bu.. bak beşiktaş'a; iki-üç puanını alıverdi hakemler bir daha sesleri çıkmadı.. bırakın kardeşim hakemlerle oynamayı, sadece fener de değil, bırakın yahu! sen hakeme gözlük işareti yapıyorsun, sonra neden sarı kart bik bik bik.. roberto carlos hakeme s*ktir çekiyor hakem hiçbişey yapmıyor.. geçen sezon yan hakeme su attı, hiç bişey olmadı, onun öncesinde portekizce "o. çocuğu" diye bağırdığı da vakidir. yani işin aslı, televizyon yayınının olmadığı sezonların açık ara şampiyonu, televizyon yayınlarıyla gelişen teknolojiye karşı eli kolu bağlı, nedense..
klasik fenerbahçe taraftarı tepkisidir. kaybedilen her maçtan sonra ya hakeme ya sahaya ya da hava koşullarına takan bir taraftarın, kendisini avutma şeklidir. hatta ağızından köpük saça saça "hakem yidin 3 puanı" deyu bağırırken hiç "ulen galatasaray' ın yediği gol ofsayt kokuyor" demezler. hep bana hep bana durumu gibi bir şey bu söylev.
yazıktır, günahtır, daha ligin ilk haftasında hakemleri zan altında bırakıp etkisi altına almaktır. ulan daha lig yeni başlamış. temiz, bembeyaz bir lig. hakemin ne yaptığını da merak ediyorum.
penaltı mı verilmedi?
yenilen gol ofsayt mıydı?
102 yıllık tarihinde her dönem, her sezon hakemler tarafından bir şekilde kayırılan takımın, aynı hakemlerin bir maçı düzgün yönetmesiyle ciyaklamaya başlamalarıdır.
bazı fenerbahçeli arkadaşların futbol anlayışlarını yansıtmaktadır. bu arkadaşlar için de futbol üç ihtimallidir. birinci ihtimal fenerbahçe'nin iyi oynadığı ve galip geldiği ihtimaldir. ikinci ihtimal ise fenerbahçe'nin iyi oynayıp şansızlık eseri veya da hakem insiyatifi yüzünden berabere kaldığı ihtimaldir. üçüncü ve son ihtimal ise yine fenerbahçe'nin çok iyi oynadığı, aslında hakem hataları olmasa fenerbahçe'nin fark atacağı ama hakem hataları yüzünden mağlup olduğu ihtimaldir. görüldüğü üzere bu üç ihtimalimizde de fenerbahçe üstün olan taraftır. galip gelemiyorsa bu ya hakemdendir ya da şansızlık. sırf hakemlerimizin fenerbahçe düşmanlığı bundan ileri gelmektedir...
fenerbahçelilerin futboldan zerre kadar anlamadığının ispatıdır.
tamam herkes anlamak zorunda değil ve kuralları da tümüyle bilemeyebilir ama futbolun en basit ve belirgin kuralı şudur. futbol ayakla oynanır. sen daha bunu bilmiyorsun ve gidip hakemlere saydırıyosun. oldu mu şimdi?
FENERBAHÇE NE ZAMAN YENiLSE gün ışığına çıkan polemik. zaten fenerbahçe yenilince rakibe değil hep hakemlere yeniliyor nedense(?)
(bkz: fenerbahçeli olmanın dayanılmaz çirkefliği)
Hakemler Fb camiasından öcü gibi korkmaktadır. Fener düşmanlığı bir yana aşırı fenerseverdirler. Ama her kaybedilen maçta birilerini suçlamak bizim insanımızda adettendir. Hiç bir zaman karşı taraf iyi oynadığı için ya da kendileri kötü oynadığı için kaybedilmez puanlar. Bu Fenerbahçelilerde sık rastlansa da tüm takım taraftarlarında bir miktar mevcuttur. Ama oynadığı 34 maçın 26'sında haftanın en düşük puanını alan hakemlerle maç tamamlayan Beşiktaş ne demeli ? Fenerbahçeliler demesi lazım ki şampiyonluğa giderken Manisa'dan 5 yememeliydik, Denizli'yi deplasmanda da olsa yenmeliydik, büyük takımları yenip küçüklere takılmamalıydık. Yoksa çamur atmak kolay.
öyle bir şey olsa roberto carlos her hakemin elinden tuttuğunda, bağırdığında, diğerleri hakeme top fırlatıldığında, hareket çektiğinde direkt kırmızı kart görürlerdi...
25 ekim 2008 fenerbahçe bursaspor maçı. alex rakibi tarafından yaka paça düşürülüyor. bunun adı dünyanın her yerinde penaltı. iki gözü kör hakem bile olsa penaltıyı hiç düşünmeden verir. bizim sevgili hakemimiz ne yaptı, o pozisyonda yaka paça yere düşürülen alex' e neden düşürüldün ki, o pozizyonda ne işin vardı deyip sarı kartı gösterdi.
suratına top fırlatan sarı-lacivert formalı adama kırmızı kart göstermeyecek kadar büyük bir nefrettir bu gelenek. adamlar ağlamaya o kadar alışmış ki artık 5 gollü galibiyetten sonra bile federasyon, hakem kelimeleri görüyorum...
bir dönem alex'in penaltılarla gol kralı olacak duruma gelmesinin arkasındaki düşmanlıktır. bu penaltıların çoğu 85. dakika sonrasında olunca da insan bu düşmanlığı merak ediyor.
emre belözoğlu'nun gs formasıyla yıllarca yaptığı ve uyarı bile almadığı, el-kol-kabadayılık-küfür tarzı hareketlerin, fb formasıyla yaptığı 2. maçta kırmızı kart ve 3 maç ceza ile cezalandırılması.
fenerbahçe'nin kötü oynadığı dönemlerde, hakemlerin saklamaya gerek duymadıkları gelenek.
son haftalarda; kayseri maçında cangele'ye dokunuldu diye verilen komik penaltı. bjk maçında verilmeyen penaltı, fauller, ofsayttan yenilen gol. kasımpaşa maçında ofsayattan gol. eskişehir maçında ofsayttan gol vb.