kendi takım taraftarlarınca yere göğe sığdırılamayan, rakip takım taraftarlarınca ise ana avrat düz gidilen tiplerdir. işin en komik tarafı ise bu insanlara "adamın dibi", "ayarı verdi helal olsun", vs gibi sanki gökten zembille inmişler muamelesi yapılmasıdır.
farkında olan var mı bilmiyorum ama türk futbolcularının %90ı, futbolcu olmasalar en fazla inşaatta amele olacak kapasiteye sahipler. geri kalan %10 ise biraz kafası çalışıyorsa futbolu bıraktıktan sonra antrenör falan oluyor. onların antrenörlüğü de ortada zaten.
aranızda amatör de olsa oyanyanlar vardır. bir futbolsever olarak gerçekten cevap arıyorum türk futbolcusuyla ilgili şu soruma;
ya şimdi halı sahada bile oynarken topu ayağına alan arkadaşa şöyle bağırırız: ''seriiii'', ''birde'', ''tekte oyna'', ''boş adama'' ki avrupa' da büyük takımların maçlarını izlerken de bunu net şekilde görürüz. yani bağırmalarını değil tabii, bu eylemi. oyuncu topu ayağına alır, sağa pas verecekse topla sağa doğru yaklaşmaz, hemen verir pasını. sadece pas vermek istediği yönün rakip tarafından tutulduğunu görürse ya da pas tercihinden vazgeçerse topu ayağında tutup diğer tarafa döner filan. işte türk futbolcusunda bu niye olmuyor ben bunu çok merak ediyorum lan? yani topu alıyor mesela stoper, yüzü sağ beke dönük ve belli ki o topu sağ beke verecek ama hemen vermiyor. topu 2 3 adım sürüyor, sonra üzerine basıyor, sonra veriyor. ben maç izlerken deliriyorum tabii bu sırada. yahu madem ona vereceksin neden bir de vermiyorsun lan!?
Organize olmayı ve çok sayıda kişinin koordinasyon içinde tek amaç için hareket etmesini gerektiren takım sporu olan futbolu,genetik, fizik ve zeka özelliklerinin yetersiz olmasından dolayı başaramayan kişidir.
Başaramaz. Yapamaz.
Hasbelkader bir şekilde futbolcu olmamış olsa, en fazla olabileceği minibüsçüdür.
takım değiştirmeye profesyonellik der ki doğrudur ama aynı profesyonelce yaklaşım şunu düşünmeyi gerektirir; ''ben oynamak için değil antreman yapmak için de para alıyorum. kendime düzgün bakmalı, iyi çalışmalıyım'' ne var ki sadece takım değiştirirken profesyonel davranır çoğu.
her şey bir yana temel eğitim verilmelidir kendilerine. temel eğitimden kastım futbol eğitimi değil, bildiğin temel fizik, temel geometri, temel matematik lazım.
dün gece oynanan türkiye-almanya maçıncaki 2 enstantaneden yola çıkarak geyik yapmaya başladık arkadaşımla, sonrasında ise ciddiye döndü olay ve bu kanıya vardık.
pozisyonlardan biri yan toptu. kaleci volkan bir türlü yan toplara doğru çıkamıyordu, zaten ben hiçbir türk kaleci bilmiyorum ki yan toplara çıkabilsin. bir zamanlar galatasaray kalesini koruyan ve beni falsolü yan toplara falsolü çıkışlarıyla çok güldüren orkun uşak' a benzer şekilde bir yan topa çıktı volkan. bir kaleci top havadayken topun hangi noktada kafa vuruşu mesafesinde olacağını kestirir ve ellerini kullanmanın da avantajıyla top kafa vuruşlu mesafesinin bir iki karış daha üzerindeyken o topa temas eder. direk o noktaya hareketlenir yani yoksa zamanında orkun' un ya da dün gece volkan' ın yaptığı gibi topla birlikte kavis çizmez, çizmemeli. bir pozisyonda orta gelirken volkan bildiğin dolaştı 18 içinde. öyle gezintiye çıkmış gibi takıldı. tabii ki bu söylediğim 2-3 saniyelik bir olay en fazla ama çok komikti.
ikinci pozisyonda ise servet topu uzaklaştırmak istedi, top ayağına tam oturmadı ve havalandı. o sırada servet topun havada döndüğünü görüyor, çünkü topa bakıyor. gelgelelim aynı sevret o topun yere dediğinde geriye doğru sekeceğini hesaplayamadı ve neredeyse o pozisyonda da gol yiyecektik. yahu topu havada dönüş yönü belli, o topun yere vurduktan sonra geriye doğru sekeceğini nasıl düşünemez, bilemez bir oyuncu. eğitim şart efendim, şart.
herhangi bir avrupa takımı tarafından 3-5 milyon dolar verilince millet olarak sevindiğimiz futbolcudur.. o kadar ezik yaşamışız ki değerinin birkaç kat altına bile yapılan tekliflerde götümüz mutluluktan tavana vuruyor.. ne utanç verici bir şey lan bu!..
türkiye cumhuriyeti vatandaşı olup futbol oynayan sporcu. yılmaz vural'ın türk futbolcusu ile ilgili tespiti;
futbolun gerektirdiği mutlaka yapılması gereken antreman programını uygularsınız şikayet ederler çok yoruluyoruz diye, antremanları azaltırsınız bu defa da bizi hiç çalıştırmıyor diye şikayet ederler.
