31 cekmekten cildirdiklari icin 0.0005 saniyede geliyorlar gariplerim. halbuki kurt erkegi oyle mi. kadinini tatmin etmeden durmuyorlar. turk erkegi denen vitaminsizler kurtleri ornek alsin.
özgüveniniz ve bencilliğiniz yüzünden binlerce kadın hissiz ilişkiler yaşıyor. Sizi sevdiği için orgazm rolu yapıyor. aslında tatmin edemiyorsunuz. Ne yapacağınızı bilmiyorsunuz çünkü.
bu başlıkta küçük bir değişiklik yapıldığında doğru olan önermedir.
'türk erkeklerinin türk kadınını tatmin edememesi'
evet! doğrudur. zira, türk kadınının tatmin olma biçimi diğer ülke kadınlarından oldukça farklıdır. o'nun için; cinsel tatmine geçmeden önce diğer bazı tatminlerin gerçekleşmesi ön koşuldur. yürek okşayıcı sözler, nezaket, hal ve hareketler ile topluluk içerisinde ona değer verildiğinin hissettirilmesi gibi maddiyata dayanmayan ve nispeten gerçekleştirilmesi kolay zorunlu hareketlerden sonra sıra; değerli takılar, isimli mağazalara ait hediye çekleri, yüksek limitli kredi kartları ile alışveriş yapma olanaklarının yaratılması gibi her baba-yiğidin harcı olmayan ve fakat falanca ila filanca'nın eşlerince yapılmakta olduğu mütemadiyen başa kakılan serbest programa gelir.
yukarıda sayılan her şey tam tekmil yerine getirilmiş olsa dahi bu onu tatmin edeceğinizin garantisi anlamına gelmez. zira, ona göre cinsellikte de erkek aktif kadın pasif olmak durumundadır. soyunup-dökünmek ve yatağa girip kendini erkeğine sunmak bir türk kadını için adeta bir lütuftur. tabiri caizse bir camış gibi yatar ve hareketi erkekten bekler. istisnaları yok değildir ama büyük bir çoğunluğu için geçerli durum budur, üzgünüm! doğruya doğru.
türk erkekleri hakkında gerçekleri öğrenmek istiyorsanız; onları, türk kadınlarına değil fransız ya da ukraynalılara sorun. onlar, size nasıl inanılmaz olduklarını tüm detayları ile anlatacaklardır.
kızların tatmin olmamak istemesinden kaynaklanıyor bu durum. daha bu zamana kadar "bundan önceki yaptıklarım beni tatmin edemedi gel bir de seni deneyeyim" diye kıza raslamadım hiç mesela.*
erkekler de kadınlar da toplumsal baskının gereği cinselliği zamanında yeterince yaşayamadığı için ilk zamanlarda olur böyle şeyler sonradan düzelir abisi.
bunu düşünen ve yaşayan türk kadınlarının kadınlığı bilmemesinden kaynaklanıyordur muhtemelen. sen yatakta iyi olmazsan, rocco şifredi gelse seni tatmin edemez.
kendilerini savunan ama kendilerinde hiç suç aramayan erkeklrimizin yine kadınlarımıza çamur atmalarından başka çareleri yok tabiki. onlar iyi sevişirde biz türk kadınları bu cevheri ortaya çıkarmayı beceremeyiz. külliyen yalan. türk erkeklerimiz üstüme kalır. yok şudur yok budur binlerce mazeretlerle biyerine sahip çıkamayıncada yaşadıkları ilişki genelde tek gecelik olduğu için onlar gibi önüne her gelenlerle yatmayan kızlarımızı önceki ilişki deneyimleriyle bir tutarak sadece kendilerini düşünerek oldu bittiye getirerek tatmin edemmemekte boyutu değil işlevi önemli olsada yani araştırmalara ve haydar dümen dedemize göre işlevinden yola çıksakta aslında hiç bi boka yaramamakta buna karşılık davranaşımız. bencil erkeklerimizle hiç bir anlamı olmadığı için ilişkiye girmememiz. sonrada erkeklerimizin türk kızlarını suçalamaktan başka çareleri kalmamasıdır. dolayısı ile.
Türk erkeğinin sekste kadını tatmin edememesi önergesi aslında bir kişinin diğer kişiyi tanımlamasından başka bir şey değildir. bize uymayan her kişiyi yanlış insan olarak tanımlarız. ancak nedense sevgili/eş olduğumuz karşı cins daha bi yanlıştır.
yolunuzda, hayatınızda ilerlerken bir başkası gelip hayatınıza girer, elinizi tutar, içinizi titretir. elektriğini farklı bulursunuz, evet onunla hayatımın sonuna kadar gidebilirim dersiniz. dünyanız toz pembedir, görüntüler farklıdır, hiçbir şey sizi üzmüyor, canınızı yakmıyordur. minik bir eviniz vardır, sıcak. her şeyi birbiriniz için istemektesinizdir. belki de ruh eşinizdir o kişi. saatler harcar, elmalı kurabiye yaparsınız, siz sevdiğiniz için o da sevecektir. televizyon karşısına geçip gel bir korku filmi seyredelim, adrenalin olur dersiniz, o der ki ama ben korku filmi sevmem. olsun olasıdır bu kadar fark. tamam ne seyredelim dersiniz, nba açar, sıkılırsınız ama ses etmezsiniz. zamanla 2. hatta 3. televizyonunuz olur. gel sözlüğe entry girelim dersiniz, o sıkılır, o maillerine bakmak istiyordur, 2. hatta 3. bilgisayarınız olur. çocuk yapalım mı der, sizin aklınızda çocuk geçmemektedir, zira daha kendinizi büyümüş görmemektesinizdir. siz dışarıda fazla vakit geçirmeyi sevmezsiniz, o sosyallik anlamında oradan buraya akmak ister, her gece birini yakalayıp eve getirir. zamanla siz hayatınızı toz pembe yapan kişiden uzaklaşır, hayatınızın grileştiğini fark edersiniz, ara ara çocuk? çocuk? peki ya çocuk? diye sormaktadır. zamanla kendinizi stres altında hissedersiniz. ve birgün yollar ayrılır, siz o gün rahatlarsınız. evet yanlış insanmış dersiniz. başta doğru olan yanlış yollara sapmıştır. ancak salt sizin için yanlıştır, siz sebze sevmiyorsunuz diye o da sevmemeli değildir. ona uygun doğrular vardır mutlaka, sizin için de.
derken yolunuzda giderken bir başka doğru bulursunuz. artık eski hatalar tekrarlanmaz, biraz daha bireyselsinizdir. nasılsa 2 televizyon var, herkes istediğini seyretsin dersiniz.
daha sonra başka bir doğru gelir, ötekide yanlışa çıkar, başkası başkası derken tahammül sınırlarımız içerisinde bir de bakmışız ki sadece biz kalmışız doğru. diğerleri kökten yanlış.
Sıkılanlar için özet: Peki doyumsuzluk bunun neresinde ?
Şurasında; karşınıza yanlış kişi çıkarsa sadece birbirinizi et olarak görürsünüz ve tabii ki doyumsuzluğu ve tatminsizliği yaşarsınız