Bu işe yıllarını vermiş yönetmenler,yapımcılar,senaristler de farkında ne boktan diziler hazırladıklarının. Fakat ellerindeki oyuncular da belli, izleyiciler de. Kısacası öyle beyne böyle hizmet*
gerçekçilikten uzak olmasıdır. illaki bir mafya, silah olacak dizide. yoksa tutmaz diye bir endişe var sanırım.
he bir de kokoş dizi oyuncuları evlerinde de öyle mi sabahlıyorlar bilmiyorum ama uyuyor haspam suratında bir kilo makyaj. gözler rimelli, eyelinerli, dudaklar ruj, yanaklar fondotenli vs. sanki düğüne gidecek de bebesini uyutmak için yanına kıvrılıvermiş anne.
bence çok izlenmeyi kaliteli olarak yapmaya çalışmamalarından kaynaklanmaktadır. kafalarda çok izlenmeye giden her yol mübahtır gibisinden bir düşünce var galiba.
milletin acılarıyla resmen dalga geçiliyor. insanların dizilere bu denli bağlanmasının yegâne sebebi ekranda kendi hayatlarına, yaşadıklarına yakın şeyler görmeleridir.
Konularsa hep belli bir yörüngede ilerler;
-birilerinin birilerini aldatması
-tecavüz
-hapse giren masum karakter (iftira)
-fakirlik, yokluk. ve bu değerlerin üzerinden yapılan edebiyat
-şiddet, hiddet, kavga, gürültü
-eve haciz gelmesi
-ana karakterin sevdiği kişinin kaçırılması
Falan filan.
hep aynı terane.
her dizide illâ olan şeyler.
En tahammül edemediğim şeyse ağlak zırlak insanlar. b.k var anasını satayım. sanki insanların az derdi var bir de bunları izleyip iyice karanlığa gömülüyoruz.
tamam her şey toz pembe olsun demiyoruz, gerçekçiliği de kaybetmeyin ama bu kadarı da rezillik kardeşim.
ilişkilerdeki zengin-fakir olayı. her dizide var, her dizide zenginin ailesi karşı çıkar, her dizide çift birlikte olur. istisnasız her dizide vardır bu.
ısıtıp ısıtıp her bölümde aynı şeyin insanların önüne konulması. Aynı konu aynı durumlar. Yaratıcılık sıfır.
Saçmalıklar desen bini bir para.
izlediğimden değil. Hiç dizi izlemem ama arada bir denk geliyorum. Ulan her dizide mi aynı şeyler olur ya. Pes.
tabi bir klasik. muhabbet esnasında saniyelerce bekleyip konuşmaları, telefonu açınca alo demek için bile beklemeleri. zamanı doldurmak için uzatıyolar. yap sen de 40 dk. lik dizi. temposu daha fazla olsun.
yabancı dizilerin 40 dakikada anlattıkları konu ile bizimkilerin 90 dakikada anlattıkları neredeyse eşit miktarda.
daha ilk bölümden dizinin finalinde ne olacağını kestirmemiz olabilir.
hep aynı klişeler.
bir de şunu unutmamak lazım erkek kızı yanlış anlar kız da açıklamama izin ver der erkek izin vermez kız da sadece bön bön bakar. yavrum öyle diyeceğine iki dakikada çatır çatır söylesene.