turkceyi dogru kullanmada orneklik ve onculuk yapamayan kurumdur.* halbuki kurulus amaci bu minvalde bir seydir.
dil, bir kurumun sekillendirip yonetebilecegi bir sey degildir. cunku dil, toplumun aklidir. dili yonlendirmede en etkili olabilecek kisiler de, bu cercevede yayincilikla ugrasan editorler, yazarlar, vs. olmaktadir. meger ki turk dil kurumu da bu insanlardan olusuyor olsaydi, yahut onlarla isbirligi icinde olsaydi guvenilebilirligini yukseltmis olurdu.
türkçe kelimelere karşılıklar 2008 kılavuzu hazırlayan kurumdur. bu kılavuzda önerilen bazı karşılıklar şunlardır:
ideal: ülkü
idealist: ülkücü
görünce ilk tepkim "siz beni güldürdünüz, Allah da sizi güldürsün" oldu.
kitapçığı hazırlayan sevgili hocalarım, soruyorum: ideal kelimesi bugün türkçe'de hem isim hem sıfat olarak kullanılırken, sadece isim olarak kullanılan ülkü kelimesi nasıl yeterli görülebilir? mesela;
"ideal eş" tamlamasını önerdiğiniz kelime ile yapalım mı? yapalım madem, buyurun: "ülkü eş" oldu mu?
ayrıca idealist'e karşılık olarak kullandığınız "ülkücü" kelimesi yakın siyasi tarihimizde belirgin bir kesimi ifade ettiğinden asla kabul görmeyecektir. siz kavrulmuş fındık yerken yaptığınız toplantıda "bunu da böyle yazalım geçsin gitsin" demiş olabilirsiniz, ama emin olun ki kavrulmuş fındık bile gülmüştür size.
bununla birlikte çabalarınızı hepten boş, anlamsız ve başarısız bulmamaktayız. ancak biraz daha insaf, özen ve gayret beklemekteyiz.
"Türk Dil Kurumu, Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla 12 Temmuz 1932'de Atatürk'ün talimatıyla kurulmuştur. Cemiyetin kurucuları, hepsi de milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları olan Sâmih Rif'at, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri'dir. Kurumun ilk başkanı Sâmih Rif'at'tır. Türk Dili Tetkik Cemiyetinin amacı, "Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek" olarak tespit edilmiştir. Atatürk'ün sağlığında, 1932, 1934 ve 1936 yıllarında yapılan üç kurultayda hem Kurumun yönetim organları seçilmiş, hem dil politikası belirlenmiş, hem de bilimsel bildiriler sunulup tartışılmıştır. 26 Eylül-5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan Birinci Türk Dili Kurultayı sonunda Kurumun "Lügat-Istılah, Gramer-Sentaks, Derleme, Lenguistik-Filoloji, Etimoloji, Yayın" adları ile altı kol hâlinde çalışmalarını sürdürmesi kabul edilmiştir. Sonraki kurultaylarda bu kollardan bazıları ayrılmış, bazıları tekrar birleştirilmiş; fakat ana çatı değiştirilmemiştir. 1934'te yapılan kurultayda Cemiyetin adı, Türk Dili Araştırma Kurumu; 1936'daki kurultayda ise Türk Dil Kurumu olmuştur." (http://tdk.org.tr/kur.html )
5 yıldır verdikleri hukuk mücadelesini kazanıp cep telefonunda türkçe karakter içeren kısa mesajların artık yarı yarıya daha ucuza gitmesini sağlamış devlet kurumu.
feci şekilde ayarcı bir kurum... kenan doğulu'nun: "türkçe şarkı söylemek geri kafalılık, hem ingilizce daha çok kesime hitap ediyor." sözünce cevap olarak şunu söylemişler: "kenan bey daha çok kesime hitap etmek istiyorsa, şarkısını çince yapsın."