babam ''nerede türkü söyleyen birini görürsen, korkma yanında otur; çünkü kötülerin türküsü yoktur'' derdi. bu yeterince açıklayıcı bir nedendir benim için solculardan türkü dinlerken.
bu toprağın seslerini dile getirenlerdir. zira bir ezginin türkü olabilmesi için bazı dönemlerden geçmiş olması gerekir. solcuların, aşık veysel, pirsultan, dadaloğlu, karacaoğlan ve adını saymadığımız yüzlerce ozanı sevmesi ve sazı ile hayat vermesi bundandır. kafası tokuşturmakdan durma noktasına gelenlerin, sola bok atacağım derken o hiç ağızlarından düşürmedikleri kendi geleneklerini yerin dibine sokmaya çalıştıkarını biliyorlarmı acaba. hiç sanmıyorum.
boş zamanlarını eğlenerek geçiren, bir yanda da ajitprop davranışlar içinde bulunan solcudur. ama şimdi hakkını vermek gerekir, pek çok kereler kaliteli işler yapmaktadır bu solcular.