hiç sevmediğim hede. şöyle ki;
bi kaç yıl önce( ilk yılı sanırsam) biz o zamanar bebeyiz, akıl ne arar bu yüzden abi abi diye dolanıyoruz. gene gittik abilere, dediler işte çok eğlenecez, şöyleydi böyleydi gittik altınparka bunların yanına. lan arkadaş, o kadar yürüdük ona mı yanayım, yoksa bi günüm gitti ona mı üzüleyim... lan hava sıcak güneş tepede bebeden geçilmiyor orasıda,hep aynı tipler, cepte parada yok. işte o günden sonra nefret ettim bu saçma olaydan, bide vatan kurtarmış gibi lanse ediyolar ya...
not; yapmasınlar demiyorum, iyi hoş güzelde abilerden başkası iplemiyor, izlemiyor.
derhal türkçe şarkı söyleme olimpiyatları olarak ismi değiştirilmelidir. zira türkçe öğrendiği iddia edilen sabi sübyan türkçeyi anca şarkı söyleyecek kadar öğrenebilmiştir. sınava soksan hepsi 10 üzerinden 1 alır. göstermelik bir organizasyondur. eğlendirir ama.
takdir edilmesi gereken organizasyon. cemaat içinden ya da dışından olsun, bu organizasyon herkese hitap etmektedir. eğer türkçe'yi, bu kadar genç insana öğretebiliyorlar ve en önemlisi türkçe aracılığı ile bu birçok değişik ülkeden gelen genç insanlara türk insanını sevdirebiliyorlar ise takdir edilmelidir diye düşünüyorum. *
bozuk türkçesi ile türkü söyletilen ve doğal olarak komik bir durum ortaya çıkan, karşılığında gülünüp "ah canım" denilen, adı sanı duyulmamış ülkelerin çocuklarının neyi ispat etmek adına her yıl bu zamanlarda toparlanıp yarıştırıldıklarının anlaşılamadığı organizasyon.
peki bu neyi sağlıyor? organizasyonu halka mı yaklaştırıyor, amerika'ya hicret(!) edlmemiş mi sayılıyor, cia ajanlarından referanslar alınmamış mı oluyor; nedir yani? dünyanın her yerinden çocukların toplandığı 23 nisan uluslararası çocuk şenlikleri; nasıl o gözlerde statükocu zihniyetin yansıması, ulusalcı anlayışın tezahürü oluyor da, elin angolalı garibine "dağlear dağlear" diye şarkı söyletmek dünya barışına hizmet ediyor? "dünya barışı"! he he, canım.
ağlayanlar da var mesela buna. demek ki bir çanakkale savaşı'nı, dumlupınar'ı okumuş olsa, hasan tahsin'i sütçü imamı öğrense dünyası ne çok değişecek...
tarih sahnesine çıktığından beri sömürge yapmayan türk milletini, dışarıya sömürgeci gibi gösteren bir fetullah gülen organizasyonudur...ne gerek var kardeşim elin yabancısı türkçe şarkı söylese..
okyanus ötesindeki malum şahsın organize ettiği olimpiyatlardır. işte bu sebeple chp ve mhp'lilerce protesto edilecekmiş. neymiş efendim rejim elden gidiyormuş.
hayır efendim rejim elden gitmiyor, dünyanın 130 ülkesinden türkçe konuşan veletler geliyor. sakin olun ve yerinize oturun.
türk olanları sevindiren, gözyaşına boğan, kendini türk zannedenleri üzen, meyus eden olimpiyatlardır ayrıca.
bugün tanıtım videosunu izlediğim ve 130 ülkenin katılımıyla gerçekleşeceğini öğrendiğim olimpiyat. düşünsenize 130 ülkeden, milletten insan türkçe konuşuyor, şarkılar söylüyor. gerçekten büyük bir başarı.
olimpiyat kelimesi üzerinden aşağılanmaya çalışılan yarışma.
yahu eleştirmek normaldir de , eleştirirken insan bu kadar "bağcıyı dövme" amacını ortaya çıkarmaz.
sırf türkçe olimpiyatı dediler diye , adamları anadili arapça konuşan , türkçeyi spor olarak gören ilan eden sığırlarla aynı havayı solumak ne acı.adama sorarlar "bilim olimpiyatı" deyince , yorum için hangi organını kullanacaksın diye ...
dilde birlik fikrinden yola çıkan i. gaspralı'nın çizdiği turan rotasında olmayan ülkelere türkçe öğretme çabası.
tıpkı papağanlara öğretilen üç beş kelime gibidir.
geniş bir daireyi kapsayan türkçe'nin anadolu sahasında konuşulanın adı türkiye türkçesi'dir. türkçe diye bir genelleme yapabilmek için öncelikle dilde turanın gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
türkiye türkçesi olimpiyatlarıdır kendisi. olimpiyat kelimesi "her dört yılda bir, başka ülkede yapılan, yalnızca amatörlerin katıldığı uluslararası spor yarışmaları.
çeşitli spor dallarında düzenlenen yarışma." anlamını içermektedir.
türkçeyi spor olarak kullanan ve ana dillerini arapça kabul eden insanların eğlencesi.
dün akşam ataköyde yapılmış olan veda proğramı an itibariyle stv de yayınlanmaktadır. şüphesiz muhteşem bir geceydi canlı izleyenler için... insan ayakta alkışlamak istiyor bu çocukları, ve arkalarındaki fedakar, hayatlarını adamış kocaman gönüllü insanları...
bu yıl 120 ülke ve 750 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilen etkinliktir. bu kadar farklı ülkeden, bu sayıda insanı ülkemize getirerek, bir organizsayon gerçekleştireceksin ve de badem bıyklı olacaksın. bıyıklarını kes de öyle yap ne yapacaksan(!).
böyle bi organizsayonu gerçekleştirebilecek herhangi bir grubun önünde saygıyla eğilirim. zaten başka bi grup yapmış olsaydı tüm ana haber bültenlerinde en azından 30 saniyelik de olsa duyurulurdu. önemi yıllar sonra daha iyi anlaşılacak olan bi yapılanmanın gösteri kısmıdır. emeği geçenlerden allah razı olsun.
an itibariyle 8. türkçe olimpiyatları'nın finali ankara'dan canlı yayımlanıyor. *Tabi güzel şeyler bunlar ama bütün türkiye'yi gururlandırması gerekirken belli bir kesim nasipleniyor bu gururdan.
bu arada sunucunun an itibariyle yaptığı yorum hepimizi koparttı. "isteyenin bir yüzü kara vermeyen zenci" dedi ve türk atasözlerinin değişmesi gerektiğini türk dil kurumu başkanından rica etti. sanırım daha önce hiç görmediğim bu sunucuınun öncelikle türkçe öğretmeninin görevden alınması gerekiyor. Taa dünyanın diğer ucundan minicik çocuklar öğrenmiş sunucumuz kendini rezil ediyor. bilmiyorsan öğren be adam sor, çevir oradan birini, herkes biliyo türkçeyi. *
kim yapıyorsa yapsın, kim düzenliyorsa düzenlesin; ben bu organizasyonda emeği geçen herkese müteşekkir olurum arkadaş. farklı dinler, farklı milletler, farklı kültürler ama tek ortak payda türkçe.
ülkemizde türkçeyi, turkcheleştirenlere inat; ülkemizden binlerce kilometere uzakta eğitilen, türkiye sevgisi aşılanan ve öz türkçe öğretilen bu gençlerinde önünde de saygıyla eğilirim. türkçe demek, türk demektir türk demektir.
asırlarca dünyaya hükmeden ecdadına sahip çıkmaktır bu olimpiyatlar, onların ruhunu yad ve şad etmektir, bu ülkede türkçe konuşulsun diye can verenlere, kan dökenlere bir armağandır bu çocukların varlığı.
farklı kıtalardan seçilmiş yüzlerce çocuğun hep bir ağızdan, gururla istiklal marşını söylemeleri. bundan daha güzel bir şey nedir ki ola!
güzel ülkemde, güzel dilimize sahip çıkmak için herhangi yaratıcı bir organizasyona rastlamazken,
dünyada evrensel bir dil olma yolunda ilerliyormuş türkçe.
dilimize giren yabancı sözcüklere seneler sonra, (kelimeler insanlar tarafından benimsendikten sonra)
türkçe karşılıklar bulmaya çalışan kurumlara bi organizasyon düzenlense, daha etkii olur.
ülkemizde ikinci bir dilin resmi olarak kullanılması tartışılmaya başlamışken,
yani kendi içimizde dil birliği sağlanamıyorken, olimpiyat yapmak çok gülünç.
bazı sığırgillerin "feto'nun işi" diyerek dışladığı önemli olay.
Ulan adamın ismini değiştirere dalga geçiyosun, küfür ediyosun, ithamlarda bulunuyorsun, vatan haini ilan ediyorsun ama ne olursa olsun böyle bir hayrı dokunmuş adamın bu memlekete memlekete. sen ne yaptın lan bu güne kadar boş konuşmaktan başka? Modanız geçti gözüm sizin.
isimden kaybeden yarışma. sen kalk türkçeye önem verdiğin izlenimini yaratma amacı ile örgütlen ama yaptığın yarışmaya "olimpiyat" gibi eski yunan kökenli ad koy. hiç olacak iş mi!?