bendeniz girdiğim onlarca kompozisyon sınavı neticesinde şu iki metodu tecrübe ettim: birincisi, hocamız sınav sorusunu söylüyor, siz yaklaşık yarım saat biçimsel ve içeriksel ve hatta 5 dakikada yazabilecekseniz sanatsal anlamda yazacağınız yazıyı kurguluyor ve geriye kalan kıç kadar zamanda ise kağıdınıza hiçbir özen göstermeksizin yalapşap aklınızdakini yazıyorsunuz. bu yöntemle yazma zamanının az kalmasından mütevellit bünyede oluşan stres, sınavın sonuna doğru tüm sanatsal, biçimsel, boksal ve püsürsel kaygılarınızı silip götürüyor ve ortalama bir hocadan alacağınız maksimum not 70 oluyor. oysa konu verilir verilmez aklınıza ne gelirse yazmak ve sadece giriş-gelişme-sonuca dikkat edip modern sinemasal kurgular vs. gibi atraksiyonlar peşinde koşmazsanız alacağınız not min. 85-90 oluyor.
elbette tüm bu söylediklerim kelime haznesi geniş, entellektüel olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, burnu havada, benbilirimci, günlük hayatta 176947500 kelime ile konuşan suser'lar için geçerli.
Her genç fidanın "ağaç yaş iken eğilir" atasözünü yorumlamasını sağlayan sınavdır. Hala unutmadım bu atasözü yüzünden ikinci paragrafta örnek vereceğimizi.
kompozisyonun, dayatma konulara dayalı yazılmasını isteyerek, öğrenciden verim bekleyen eğitim sistemi.
öğrenciye, düşünmeyi ve düşüncesini ifade etmeyi değil, kalıplar üzerinden ezber düşünceleri desteklemesini emreden, mantıksız eğitim, öğretim anlayışı.
genelde 30 puan değerinde olur ve illa ki bir yerlerden yazım yanlışı, okunaklı yazamama, kelimeyi yapı taşlarına tam ayırmama gibi problemler dolayısıyla buradan 15 puan almak yetmez 5 getirmek için. standart herkesin düşünüp yazabileceği min. 3 paragraflı bir yazıya 20 puan verilir. bu sebeple bunun biraz üzerini yazmak gerekir. bu da standart bağlama, örneklendirme sözcükleri yerine bunlarla aynı anlamda fakat daha az kullanılan sözcük grupları tercih edip öğretmenin gözünü boymaka suretiyle yapılabilir. yazının okunaklığı yine önemli tabi. 2 paragrap yazıp türkçe nin t sinden bihaber olanlarsa maks. 15 puan alırlar.
hoca giriş gelişme sonuç bölümleri olacak dediği için paragraf sayısı 3 e standartlanan olan sınavdır. hatta o sayıya o kadar bağlanır ki insan aklına yazıcak başka şeyler de gelse 3 ü tamamlar çıkar.
liseyi bitirme yaşına gelip en fazla 20 kitap okumuş insanların zorlancağı sınavdır. Okursanız; hoca bir paragraf ister siz bir a4 sayfası döktürürsünüz. yazılı sınavın üzerine de sözlü alırsınız. Şu an liselerde sınav olarak yok ama olması gerekir. Hocalar arada sırada "haydi yazın" diyor. gerçi çoğu öğrenci s. kine takmıyor o ayrı.
benim için ayrı bir önemi olan sınavdı bir zamanlar. yazılarımın ve fikirlerimin farkedildiği yıllara denk düşüyor. hocalarımın kompozisyonumu önce okula asmaları daha sonra bölgesel yarışmaya sokmaları ve bölge 2.liği almam sebebiyle ayrı bir yeri ve manevi önemi vardır.
lisede türkçe derslerinde yapılan sınavdı(r). hala yapılıyor mu bilmiyorum ancak lise günlerimde müzik dersinde yapılan sözlülerden sonra en zorlandığım anları oluşturmaktaydı. bir konu, genellikle atasözü veya atamızın sözü, verilerek bununla ilgili bir şeyler yazmak zorunda kalınan sınavlardı(r). yazılı kağıdına "bu konuyla ilgili düşüncelerimi sizinle paylaşmak istemiyorum" yazabilmek varmış aslında. zorla güzellik olmuyormuş işte hala yazamıyorum öyle güzel güzel cümlelerle.