materyalizme, maddecilik dersin olur biter.
neyini karşılamıyor acaba. madde işte, eşya, taş, kayai beyin akıl, fikir.
he, madde Arapçaymış, e neden girmiş bu dile biliyor musun, sizle aynı düşüncede olanlar yüzünden o zamanlarda arapca iyidir demişler ve doldurmuşlar arapca kelimeleri.
şimdi de aynısı ingilizce kelimeler için yapılmıyor mu ?
kendine düşmanlık etme kardeşim, kendinden olana az da olsa anlayışlı ol. ondan yana tavır al.
Türkçede hareket bildiren kelimeler dışındaki çoğu kelime(soyut kelimeler) dil devrimi sırasında türetilmiştir. ki kelime türetebilme, türkçenin müthiş bir özelliğidir. övünülecekse buradan övünülmeli...
bazen bir umutla yazıyorum buraya, insanların ortalamadan yüksek bir bilgiye sahip olduğunu zannediyorum, tamamen masum duygularla.. itiraf edeyim, bu kadarını beklemiyordum, yani, en azından teşekkür'ün türkçe karşılığının "sağ ol" olduğunu söyleyen bir kaç zıpçıktı bekliyordum ama yanılmışım. sevda'nın türkçe, şükran'ın türkçe karşılığının "iyi" olduğunu söyleyen insanların yaşadığı bir ülke olduğumuzu unutuyorum çoğu zaman. mü- ekine "ism-i meful yapan ek" diyen insanlarla ne tartışabilirsin? murassa''nın, r-s-ayn'ın müfa''alı olduğunu; tersi''nin ism-i mef'ulu olduğunu söylesen ne değişir, söylemesen ne değişir? bir de "kendini dilci sanan okul çocuğu" diye yaftalar bu küçük kazım mirşan'cıklar. yaftalar; çünkü okumayi, öğrenmeyi, işe akademik anlamda bakabilmeyi bet bir özellik olarak görürler. çünkü kendi yarım bilgisini bunlarsız kazanmıştır.
zamanında "cahilden korkmam" demişti bir zat-ı muhterem.. "Korkmam çünkü onlar bilmezler, bildiklerini de iddia etmezler. asıl korkulması gereken yarı cahillerdir. işte onlar, Goethe'yi de bilir Faust'u da... Ama Goethe mi Faust'u yazdı, yoksa Faust mu Goethe'yi yazdı, işte bunu bilmezler."
Ne yazık ki bu mevzular Faust'la Goethe'yi karıştıranlara kaldı.
Doğrudur. Söylenecek çok şey vardır ancak elimi yotmaya değmez. Belirttiğiniz sözcüklerin pek çoğunun başka lehçelerde ya da başka ağızlarda ya da unutulmuş karşılıkları vardır. Bizim kullanmamamız olmadığı anlamına gelmez. Özellikle ağızlardaki sözcük dağarcığı çok geniştir.
veled-i zinaların karşı çıkacağı önerme. bilip bilmediklerinden de değil, işlerine gelmedikleri için.
1.si "her" dilde başka dillere çevrilemeyecek sözcükler vardır. örneğin türkçe'de ki "yemyeşil" sözcüğünün ingilizce'de bir karşılığı yoktur. çevrilirken "dark green" ya da "bottle green" olarak çevrilmesi gerekir. tam karşılayan sözcük var mı? yok. o zaman ingilizce bitik bir dil mi oluyor? kendini "dilci" sanan okul çocukları işlerine gelmediği için es geçiyor bunları.
2.si "murassa" örneği verilmiş. murassa = mü eki + sırma sözcüğü'dür. mü eki fail olan kelimeyi mef'ul yapar. böylelikle bu işlemden çıkan sözcük de "murassa" olmuş. yani "sırmalı".
gerzeklere duyurulur...
ekleme: teşekkür şükran'dan gelir. "şükran olma" anlamındadır. türkçe karşılığı "iyi ol".
sevda ise sev kökünden farsça ek ile türetilmiş bir sözcüktür. kökü türkçe'dir yani. türkçe karşılığı nasıl olsun?
ekleme2: boş boş konuşmuşlar bir tanesi de çıkıp ispatlarıyla "benim fikrim bu bu" dememiş. hepsi benim örneklerimi çürütmeye çalışmış.
öncelikle şükran tdk'da "iyilik bilme, gönül borcu, minnettarlık" olarak açıklanmış. "şükran"'ın tam karşılığı türkçe'de yok. bkz: madde 1. karşılığı sayılabilecek sözcük bütünü de pek tabi "iyi ol" olabilir. dediğim gibi tam karşılığı olmasa da böyle sayılabilir.
sevda olayına gelirsek burada haklılar. ben sözcüğü farsça'dan aldığımız için karıştırmışım. netekim arkadaşın biri de arapça demiş fakat sözcük farsça hatta partça... demek ki yanılabiliyor insan.
gel gelelim ben bu arkadaşlar gibi profesyonel dil eğitimi de görmedim. özel bir uğraş. ancak ben başlıkta bulunan tezi kanıtlayabilirken arkadaşlar yalnızca bana sardı. bir de cahil demiş bana.*
ben hiç bir bilgili insan görmedim ki başkalarına cahil deyip kendi bilgisini övsün. bilgili olmak kişinin ne kadar cahil olduğunu görmesini sağlar. ne yazık ki bu arkadaş sadece başkalarını cahillik ile suçlayıp egosunu tatmin edecek.
her yabancı kelimenin neden karşılığı olsun ki.
o şekilde dil bunu almış ve yerleştirmiştir.Türkçenin büyük her şeye yetme durumunu bunla ölçmek yanlıştır.
dünya da en çok kullanılan diller arasında Türkçe.sınırdan çık azerbeycan'dan git uygur özerk bölgesine kadar aynı dili kullanıyorsun .avrupa'ya maşallah çok göç vermişiz belli bölgelerde yine kendi dilini kullanıyorsun.
ya en basitinden acun'un daha acun ılıcalı olmadığı zamanlar show tv de programla karı kız peşinde koştuğu zamanlar.adam ugandaya gidip Türk'le karşılaştı.daha ne olsun
NOT:eğer bir dil yabancı dahil olsa bir kelimeyi alıp onu kullanıyorsa değiştirmek çok zordur.kanımca yanlıştır.o kelimeyi zaten alır kendi dil yapısına uydurur.bu demek değildir her gelişmeyi yabancı kelimelerden alalım ama olduysa da kabül etmek gerek.
o kadar vurgu yaptık ama kafalar o kadar şekillendirilmiş ki illa ki elin atına bineceğim diyor. elin atıyla iş yapmaya çalışıyor, hani gerdek hikayesi var ya.
yabancı kelimenin Türkçe deki karşılığının illa ki tek kelime olması gerekmiyor.
iki kelime olur üç kelime olur ne fark eder.
tembel miyiz, üşengeç mi.
aynı şekilde Türkçe de tek kelimeyle ifade edilen kelimelerin yabancı karşılıklarıda bir kaç kelimeden oluşabilir, bunun pek çok örneği mevcut.
~
lan~ üzmeyin beni hastayım zaten.
"'şükran'ın tam karşılığı türkçe'de yok." deyip, aynı zamanda da başlıktaki tezi kanıtladığını 1 paragraf arayla söyleyebilen insanların varlığını gösteren önermedir.