Daha bu sabah üniversitede etrafa bakınırken söylediğim söz.
Evet, üniversiteler bilim yuvasıdır orada dinci bağnazların işi ne?
Biraz sert bi çıkarım olduğu doğrudur herkes için geçerli olmasa da olması gereken de budur türbanla üniversiteye girme yasağını kaldıranlara nedenini sorduğunuzda eminim yeterli yanıtı alırsınız.
Başörtüsünün gerekliliğine inanan birinin bilime katkısı olamaz, evde otursun dininin gerektirdiği gibi yaşasın.
Ki islam dinine bakarsak; (baş örtüyü takan islam dininin emirlerini yerine getirdiği için) kadının değil okuması erkeklerle konuşması bile yasaklanmıştır.
islamın gerekliliklerini yerine getiren milletlerde kadınlar okumaz, sokakta fazla gezmez, erkeklerle konuşmaz.
tamam türbanlı ve akp'liydi göz önünde fakat bu kesinlikle öğrenmesine engel değildi. uygulamaya gelince dini ağır basıyordu fakat şu sözlükteki herkesden daha bilgili olduğuna ben kefilim. her gün yeni bir kitap olurdu elinde.
ne türban, ne ırk, ne din istedikten bilgiyi arzuladıktan sonra hiçbir şey engel olamaz insana.
Türkiye'de üniversite eğitimi almak (okumak) kariyer yapmak amacını taşıyor. Eğer çalışmayacaksanız tıp fakültesi mezunu olmanın anlamı olduğunu düşünmüyorum. Eğer çalışacaksanız ama sadece kadın hastalara bakacaksanız bence allah bunun hesabını sizden sorar. Sınırlı sayıda doktor yetiştirilebildiğimizi göz önüne alırsak birilerinin sağlık hizmetlerine ulaşmasını engellemiş oluyorsunuz . Bu da kul Hakkı sayılır.
islam dininin insanlığın zararına olduğunu düşünen biri olarak saçmalıktır diyorum buna. hayır, popülizm yaptığımdan değil, türbanlı ya da türbansız. insan okumalı, o hakkı var. okuyup dünyayı görmeli. onu elinden alma hakkına sahip değilsiniz.
niye okumasınlar ki, kim kimin neyi ne kadar yapacağına karar verme hakkına sahip olabilir. bütün kadınlar okusun. hatta ve hatta önümüzdeki 20 yıl sadece kadınlar üniversiteye alınsın. türbanlısı şusu busu farketmez. dünyaya baksan anlarsın aslında kadınların sosyal hayatta geride bırakıldığı tüm ülkeler gerikalmış ülkeler. oysa kadınların en önde yürüdükleri hep ileri ülkeler. gayet basit.
istiklalde gezen tikky ve turbansiz bazi kizlarin yasar buyukanit'i ve devlet bahceli'yi tanimamasi, iran'in basketini bagdat zannetmesi, bunun aksine turbanli cok yakin bir arkadasimin cambridge universitesi neuroscience bolumunde doktora yapiyor olmasi belki boyle sacma genellemelerden kacinmanizi ve kimin okuyup kimin okumayacagina sizin karar veremeyeceginizi hatirlatir.
Ha bi de bitirdikten sonra is bulup para kazanma amaciyla universiteyi okuyan mantik da biraz sakattir. isterse diplamasini yirtip atar ve evinde oturur. kimse de bisey diyemez. universiteyi kendini entellektuel anlamda gelistirmek, cevre edinmek, ya da iran'in basketini ogrenmek icin okuyana da saygi gostermeyi bileceksiniz. universite insani gelistirir, kutur seviyesini arttirir. 'universite mezunu biryle evlenmek istiyorum' diyen biri esiyle oturup diferansiyel denklem cozmek ya da webber'in sermaye uzerine olusturdugu teorileri irdelemek icin bu kriteri koymuyordur. hayatinin 4-5 yilini birbirinden cok farkli insanlarla gecirip saygi gostermeyi ogrenmis kulturlu bir es istiyordur. universitede okumak bu imkani sagliyor insanlara. bu yuzden ister kafasina turban gecirmesin ister bir turban gecirsin isterse yuz turban gecirsin, herkesin hakkidir okumak. bence basliktaki mantigin ne derece saygisizlik oldugunu anlayamayan insanlarin okumasi gereksizdir.
diploma almak üzere okul bitirme gayreti yaşayan genç neslin, kişiliğini ayak tabanı hizasından aşağıda tuttuğu gerçeğini ve aldığı eğitimi neresine ne yaptığı sorusunu aklımıza getiren, anne rahminin ağaç kabuğu olduğunu fikri hür vicdanı hür şekli ile ispat olmuş en az dindar yobazlar kadar bu ülkeye gereksiz fakat düşünme yetisine sahip insan pisliği fikridir.
türban siyasi simge değildir, atatürk de öyle. türban takan ve kemalist biri pekala var olabilir.
atatürkçü bilinen ya da geçinen biri de, onlar diyerek birilerini kapalı ya da mini etek giyiyor diyerek dışa itip o okumasın yaşamasın diyebilir.
yanlış önermedir.
şu anda başı örtülü bir türk ve "başörtülü" hanımefendi (mahinur özdemir) belçika'da milletvekili olmuş ve parlementoya girmiştir.
(img:#328110)
işe girmek için türbanlarının sorun yaratması yüzündendir. işe türbanını çıkartmıyor diye girmiyorsa okumasına da gerek yoktur. türbanı alacağı eğitimden daha önemlidir onun için zaten.
belli durumlarda gereksizden öte zararlıdır.
örneğin geçenlerde haberini gördüğümüz doktor, aldığı uyarılara rağmen türbanla işe geliyor ve en sonunda uzaklaştırılıyor.
şimdi doktor olurken önceliğinin tedavi olduğunu ve kuralları bilirsin. mesela asteğmen hekim olarak askere hizmet edeceğini bilirsin. bunları kabul edersin ve karşılığında devlet sana belli bir ücret ödeyeceğini taahhüt ederek sana bu mesleği öğretir. ama sonra biri çıkar sanki önceden bu kuralları bilmiyormuş gibi ben türbanımı çıkarmayacağım der, işinden uzaklaştırılır ve hastalar mağdur olur, onun yerine bir doktor az yetişmiş olur insanlara elini uzatabilecek.
türban üzerine dikkat çekmek için insan sağlığını alet etmekten çekinmeyen bir insanın bir hekim olmuş olması belki baştan yanlıştır zaten.
bunun dışında herkes mesleğini yapmıyor zaten ama dolaylı yoldan bile bunun faydasını görmeyeceğine inanıyor ve gerçekten sadece çeyizine koymayı planlıyorsa, bu kim olursa olsun ülke ekonomisine zarar veriyordur. bu oran türbanlılarda daha fazladır belki ama yine de daha geniş açıdan bakmakta yarar vardır.
okulu bitirdiklerinde aldıkları diploma sadece çeyizlerine eklenecek bir eşya olacağı için, onlar için zaman kaybı, okullar ve aileleri için boşa masraf oluyor. ayrıca kafasına türban takanın, kafasının içi de türbanlı olduğundan ona felsefe, evrim filan anlatmanın alemi yok zaten.
