Madde 4 - Kurum ve kuruluşlarda görevli memur, sözleşmeli personel, geçici personel ile hizmetliler ve işçilerin
giyimlerinde sadelik, temizlik ve hizmete uygunluk esastır.
Madde 5 - 2 nci maddede sözü edilen personelin kılık ve kıyafette uyacakları hususlar:
a) Kadınlar;
Elbiseler temiz, düzgün, ütülü, sade; ayakkabılar ve/veya çizmeler sade ve normal topuklu, boyalı; görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış; tırnaklar normal kesilmiş olur. Ancak bazı hizmetler için özel iş kıyafeti varsa görev sırasında kurum amirinin izni ile bu kıyafet kullanılır.
Pantolon, kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise giyilmez. Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz. Terlik tipi (sandalet) ayakkabı giyilmez.
b) Erkekler;
Elbiseler temiz, düzgün, ütülü ve sade; ayakkabılar kapalı, temiz ve boyalı giyilir. Sandalet veya atkılı ayakkabı giyilmez. Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur. Kulak ortasından aşağıda favori bırakılmaz. Saçlar, kulağı kapatmayacak biçimde ve normal duruşta enseden gömlek yakasını aşmayacak şekilde uzatılabilir, temiz bakımlı ve taranmış olur. Her gün sakal tıraşı olunur vesakal bırakılmaz. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez. Üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri süveterler giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip elbise giyilir.
(Değişik: 7/8/1991 - 91/2048 K.) Bina içinde gömleksiz, kravatsız ve çorapsız dolaşılmaz.
Türbana karşı bir insan değilim ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, türban bir polis memurunun en iyi şekilde çalışmasını engelleyebilicek bir şey. Etik tarafını geçiyorum, en basitinden hırsız kovalarken veya çatışma durumlarında türban görüş alanını engellicektir duyma yeteneğini kısıtlicaktır. Herkes istediğini giymekte özgür olmalı sokakta ''halk'' istediğini giyip dolaşabilmeli ama kolluk kuvvetlerinde görev alanlar işini en iyi şekilde yapabilmek için bu tür uygulamalar olmamalı.
Olması gerekendi oldu.
Malezyada bir çok din bir arada mutlu huzurlu yaşıyor. Müslim olan polis kadınlar başlarını da rahatça örtüyor. Budist, hristiyan, hindu buna saygı duyarken bizim ülkemizde buna karşı geliniyor. Hemde bu karşı gelenlerin hemen hemen hepsi müslim. Nasıl bir kafa,arada kalmışlık bu anlam veremiyorum.
Herkes istediği dini yaşamalı ki gerçekten özgür bir ülke olalım.
Hristiyan bir insanın dininin zorunlulukları var ise oları yapmasına da karışılmamalı.
Ama böyle türban takıntısı olan insanların yobaz müslimlerden hiçbir farkı yok.
Hepiniz aynısınız. At gözlüğü takan aynılaşmış insanlar.
insanlara dert olan durumdur. Batı seviciler bakın bu ingiltere'den bir polis memuru: https://galeri.uludagsozluk.com/r/1164910/+
Eğer derdiniz gerçekten demokrasi ve özgürlükse bu demokrasidir. Bu gerçek özgürlüktür. Pek tabi siz de haç takarak polislik yapabilirsiniz. Özgürlük herkese. Müslümanına hristiyanına ateistine. Ama anladığım kadarıyla sizin derdiniz özgürlük değil. Başka bir şeyler...
Yakın zamanda inançları doğrultusunda bikiniyle görev yapmak isteyen memurların hak talep etmesine sebep olacaktır.
Şaka bir yana şimdi bu türbanlı bacılara kimse ses etmeyecek.. peki başka bir tanesi boynuna haç şeklinde kolye takıp ben hristiyanım derse ne olacak? Başka Birisi çıkıp üzerinde yahudilik sembolü olan rozet taksa ne olacak?
Lan memur olayım bak atandığım yere boynuma el büyüklüğünde haç takıp gitmezsem ne olayım.. bakalım demokrasi ve özgürlük sevdalısı müslümanlar ne yapacak..
