Habertürk’te'' nedir ne değildir'' programında Cem Küçük : Faruk Aksoy’a sen işyerlerini gezmiyor musun? Sığınmacılar olmasaydı işyerleri batardı dedi.
ekonomi salt al sat la yani ticaretle dönmez. ticarette de denge vardır. istisnalar hariç, sermayesiz ticaret olmaz. bunun yanında tesisat tamirat tadilat bakım onarım servis ve bilumum hizmet söktöründe ayrıca küçük orta ve büyük çaplı işletmelerde çalışacak elemana ihtiyaç vardır. başka türlü üretim olmadan onca nüfusu nasıl besleyeceksin? hemen her meslek dalında usta yetişmiyor artık. üniversiteli işsizler ordusu iş beğenmiyor. herkes amir memur patron olmanın derdinde. ya devlete kapak atmaya çalışıyor yada iyi bir holdingde iyi maaşa ve kariyere göz dikiyor. istemek yetmiyor ama. sadece mezuniyet diploma kabiliyet yada kapasite de yetmiyor. çünkü iş dünyasının hacmi sınırı belli. ayrıca artık gençler bey gibi çalışıp bey gibi harcamanın bey gibi yaşamanın derdinde. ezilmeye gelmiyor kimse. laf kaldıramıyor. şayet mecbur değilse kimse eleman işçi personel yani amele olmak istemiyor. zor geliyor emir altında çalışmak. çalışanlar da iyi maaş istiyor. asgari ücreti beğenmiyor. ee sen ağa ben ağa, bu ineği kim sağa? o beğenmediğiniz suriler çalışıyor. afganlar çobanlık yapıyor. bizimkiler yapmıyor. eşşek kadar yeğenim üni yi kazanamadı. evde oturuyor bütün gün işe göndermiyorlar. babası çalışıyor nasıl olsa. zihniyet bu.
öte yanda kayıt dışı varmış. türkiyede kayıt dışının olmadığı yer zaman ve iş mi var ki surilerin çalıştırılması göze batıyor? en basitinden araç piyasasında satılan her 5 aracın 3 ü alsatçıların cebine gidiyor. futbolda öyle eğlence turizmde öyle, niye kimse onlara ses çıkartmıyor o zaman? çünkü bu maliyenin işi. patronaj işine bakar. fabrika adam lazımsa bulur iş beklemez. hayat boşluk kabul etmez. sen çalışmazsan çalışacak adam bulunur. çok biliyorsan açarsın bir işyeri en iyi şartlarda istihdam oluşturur ülkeye millete hayrın dokunur. dışardan konuşmak kolay. işin içine gir de gör bir bakalım insanlarla uğraşmak kolay mı zor mu? gelen her zamla girdi maliyetlerinin yükseldiği, enflasyonun fırladığı, alım gücünün azaldığı, ekonominin daralma yaşadığı bu günlerde bir işletme açmak, onu ayakta tutmak neymiş görün. iyi kötü fabrikaların çalıştığına şükredin siz. gerisine klavye başında dalga geçerken aklınız ermez. iş dünyasının kuralları acımasızdır. kimsenin gözünün yaşına bakmazlar, kapının önüne koyuverirler..
