Tek şey biliyorum sözlük.
Ben aşık oldum!
Hem de fena!
Pılımı pırtımı toplayıp, yanına koşacak kadar aşık!
Her sabah, koynunda uyanmayı isteyecek kadar aşık!
Körkütük...
Sırılsıklam...
Mayıs sonunda gittim, ilk gidişim. Teos falan güzel. Biraz bakımsız ama sit alanı dediğin bakımsız olur Zaten, el değmemiş olur.
Merkezi ise güzel ama otoparkçı belediye piçleri çok itici geldi. Pazaryerine bayıldım, ev baklavası aldım. Dondurmacıları eh işte.
23 senedir yazlarımın geçtiği yazlık belde. Son birkaç senedir pek değerlendi ve bu popülarite beni rahatsız ediyor. Ne güzel sakin sakin takılıyorduk.
bakir doğanın ve yaşamın diğer adıdır, bugün daha çok sevilendir.
deniz diyorsanız çeşme ve bodrumdakilerden çok daha güzel beach clubları vardır, nezihtir.
hele o merkezi... kavak yelleri dizisinin gerçek çekim yerinin olduğu yerdir sığacık sahil kasabası. kaleiçindeki daracık sokaklarda samimi taş evlerin arasinda bir sürü teyze standlarını kurup sizlere açma böreklerini, sıcacık gözlemelerini satarlar ve tabiki envayi çeşit el yapımı tatlılarını. güveçte yapılmış yaprak sarmasını yiye yiye dolaşırsınız daracık yollarda. teyzelerin tamami sarmalarından tattırır size. tarihi eser içindeki kurulmuş organik pazarından dayanamaz meyveleri alırsınız.
yasemin kokulu daracık sokakları tertemiz denizine çıkar ve o meltemin tatlı serinliğinde içilen türk kahvesine doyamazsınız.
herşeyin doğal olduğu bu sakin yaşamda insanların yüzündeki samimiyeti görürsünüz, birbirlerine olan güveni, saygıyı. elinizde sarma yiyerek dolaşırken büyük şehirde ozlediğiniz o sıcak gülümsemeleri adım başı yaşarsınız, özenir ve oraya yerleşmeye kalkarsınız.
çocukluğumun alaçatısından da güzeldir. umarım keşfedilmezsin sığacık, umarım modern dedikleri dünya seni bulup da yok etmez.
kabakçiçeği dolmasından da tatmayı unutmayın bu arada.
bakardicola ile haftaya şirinceden görüşmek üzere.
izmire 45km uzaklıkta seferıhısar ilçesine baglı sakin şehir adı verılen bır kasabadır sıgacık.
aşık olunacak bir yerdir.
her dem taze balık ve balık ürünlerinin lezzetını sunan , en güzel mandalınaların yetıstırıldıgı kucuk sahıl kasabasıdır.
her gitiiginizde kalenın içindeki dar sokaklardakı evlerının onune tahta sandalyelerını atmıs , ellerıne ya cekırdeklerını ya da el işlerini almıs ınsanlerı bulursunuz. yuzlerı her zaman güler. insanları her daım dost canlısı , yardım sever , cana yakın , hos sohbet. sız onların yanından gecıp gıderken sıze selam vermeden , laf atmadan duramazlar.
bı gun oturun yanlarına emınım hiç kalkmak ıstemıyeceksınız.
son yıllarda sıgacıkta her pazar gunu , pazar kuruluyor kale ıcınde.
oyle semt pazarlarına benzemez sıgacıgın pazarı. hepsı el emegı hepsı goz nugru. evlerın onune cıkarılmıs kavanoz kavanoz receller mı ıstersınız yoksa el emegı takılar , orgu ceketler atkılar, sapkalar , cantalar mı... hatta dumanı ustunde gozlemeler, borekler , baklavalaya kadar her cesıt tatlı... kendı yetıstırdıklerı sebze meyvelerde var tabı.yazları bır de tekne turları duzenlenıyor haftanın her gunu. 3 5 tane gezı teknesı var koy koy gezıyor aksama kadar. o koyların guzellıgı anlatılmaz...bellı gunlerde bu teknelerde kadınlar matınası bıle yapılıyor. bır de sıralanmıs balıkcıları unutmamak lazım. kım bılır daha unuttugum ne guzellıklerı vardır bu esı benzerı olmayan sahıl kasabasının....