sanki kimse sıçmıyormuş gibi davranmıyor mu? çıldırıyorum amuniyyim.
kız ''ben bi lavaboya gideyim'' der, tuvalet demez çünkü o zaman onun da diğer insanlar gibi sıçtığı ortaya çıkacağından korkar. 20-25 dakika sonra gelir ve geçen sürenin farkındadır, epey olmuştur.
''çok sıra vardı yaa'' der, halbuki yalandır. yarım saat boyunca ıkına ıkına çatır çatır sıçmıştır. bu yalanı söylerken beyninde flashback'ler döner ve o yarım saat gelir gözünün önüne klozete tünemiş bi vaziyette boncuk boncuk terlerken.
samimi olun arkadaş, ''işim uzun sürdü kusura bakmayın'' diyin ya da ''öff ölük ölük sıçtım'' diyin sırf bu samimiyetiniz için taparız size biz erkekler.
off. tiksiniyorum bazen sizlerden. hayır hayır, tiksinmem o sıçtığınız bok ile alakalı değil, bizzat sıçtığınızı gizleme çabalarınız, utanmanız ve ayıplamanız. tiksinçliğinizin tüm kaynağı budur.
'' yazıklar olsun o'na ki, içinden çıkanı dışlıyor. elbet hesap günü götünüzden çıkanlar tekrar ve daha büyük olarak geri sokulacaktır'' pislik kutsal kitabı.
mesela bazen görüyorum böylelerini, işemek ve sıçmak gibi dünyanın en zevkli eylemlerinden utanma, sıkılma, bir triplere girmeler fasa fiso. erkek milletinde pek olmasa da hatunlar çok yapar bunu. hepimiz biliyoruz o tuvalete sıçmak için girdiğini. hatta anüs çevresindeki sinirlerden dolayı sıçmaktan zevk aldığını.
bilmiyor muyuz? biliyoruz.
bakın, ayıp olan, utanılacak olan şey, insanın kendisinden çıkanı, kendi yarattığı şeyden utanmasıdır. mükemmel olan mekanizmanızdan ne diye utanırsınız? dünya da hiç yediklerinizi bok kıvamında çıkarabilecek bir makina var mı lan? yok. olamaz da. yazıklar olsun be. hadi bir de sona tanımlaştıralım ki bu kadar cümle de bir tanım çıkarmak lazım aslında ama olsun, aptal insandır. jesus ebesini ziksin bunların.