öncelikle başlığın içerdiği sıçlı sikli soklu kelime grubuna ait bir kelimeden dolayı tüm sol frame sakinlerinden, bağımlılarından özür dileyerek sözlerime başlıyorum ve sıçma kültürü bir ev halkının kendi içerisinde oluşturduğu nadide bir kültürdür diyorum. her ev halkının böyle bir kültürü vardır. ben bunu son geçirdiğim evden ocaktan uzak haftada daha da iyi anladım. ama düşündükçe bu kültürün alt bilincime işlemiş olmasından dolayı zaman zaman ne büyük endişeler çektiğimi de idrak ettim.
hepiniz yaşamışsınızdır şu sıkıntıyı belki de. eve bir misafir gelir, benim arkadaşım veya bir başkası önemli değil. eve sonuçta o ev sakini olmayan birisi gelir, yakınlık derecesi önemli değil. bu kişi eğer ki sıkışıp da ev halkının kullandığı tuvalette sıçmak isterse o kişi sıçıp gelene kadar hatta o sıçtıktan sonra tuvalet eski günlerine dönene kadar bir sıkıntı çekilir. "acaba nasıl sıçtı, etrafa herhangi bir zarar ziyan verdi mi, kokuttu mu, tuvalet kağıdını nasıl kullanıyor veya kullanıyor mu (kullanmayan hayvanlar aramızda yaşıyor)" gibi endişelerle kişinin sıçıp gelmesi beklenir. ben çok bekledim, dokuzuncu ayını tamamlayan çocuğu bekler gibi. bazen gidip kontrol de ettim. çünkü bilmiyorsun ki arkadaş, adamın götü nasıldır, nereye kadar ulaşabilir, neye zarar verebilir. ama işte ev halkından birisi sıçacağı zaman endişe duymazsın çünkü onun nasıl sıçtığı zaten senin bilincindedir, baba ana kardeş üçlüsü buna dahildir, onlar insanı sıkıntıya sokmaz.
işte aynı şey eminim ki başkasının da başına geliyordur. ben birisinin evinde ocağında sıçmaya kalkınca eminim ki o ev halkı da bir sıkıntıyla cebelleşiyor, benim götümü çabuk tutup geri dönmemi bekliyor, helanın düzenini bozmamış olmam için dua ediyor. böyle empati kurarak insanlarla iletişimi geliştirdim ben siz ne diyorsunuz be...
ayrıca anladım ki bunun temelinde de evi ocağı koruma içgüdüsü yatıyor. kim evine ocağına bir yabancının sıçmasını ister, eve ocağa sıçtırır mı lan insan, yabancı bok girmesini ister mi? çünkü her canlı evinin, evinde sorumluluğu altında olan insanların güvende olmasını ister, evine sıçtırmaz kimse, buna evi dağıtıp dökmek, bir şeyleri kırmak da dahil, ama normalde gözünün önünde olduğu için o kişi aynı sıkıntıyı bu durumda duymaz, yoksa yalnız başına başka bir odada dursun yine sıkıntıya girersin, öyle değil mi lan, bu şimdi kurcalamasın etmesin cinsinden. hah işte, sıçarken de yalnız olduğu için sıkıntıya giriyorsun. işin ucunda da bok olunca sıkıntı artıyor.
keşke herkes benim gibi sıçsa, en azından içim rahat olur.