Umut sarıkaya dilinde “zırtlan” olarak anılır ve meriçgiller familyasından gelir. Hemen her yerde rastlanan bu tür günümüzde soyunun devamı için kalan ömrünü eş aramakla geçirmektedir.
gülebilen tek hayvan ve belgeselde leşçil hırsız olarak tanıtılsa da derinlemesine araştırınca doğa için çok önemli olduklarını anlarsınız ve eğitilen sırtlanlar bir köpek kadar uysal olabiliyor.
sesi kulak tırmalayıcı ağlayışlara benzeyen, hayvanlar aleminin en yavşak hayvanı. sürü halinde yaşarlar, dişiler daha baskındır. dişinin klitorisi erkeğinin penisi kadar boya ulaşabilir. "sahte penis" diye adlandırılır.
babamla televizyonda sırtlan belgeseline rastladık bir akşam. izlerken ürperdi adam. "askerde gece nöbeti tutarken bunlar yüzünden delirecek gibi olurduk" dedi. bir kaç kadının bağırıp ağlaması gibi ses çıkarırlarmış. oldukça rahatsız edici.
Genelde leş yiyerek beslenen bir hayvan. Bunun yanında görüntü olarak ürkütücü bir yüze sahiptir. Aslan gibi hayvanların avını avlamasının ardından beklemeye geçer. Aslan karnını doyurduktan sonra kalan parçaları yer.
Cesur mu, yılışık mı karar verilemeyen, büyük yırticılarla, strateji geliştirerek başetmeyi öğrenmiş zeki hayvanlardır.
Çene kuvvetleri, tonlarca baskıya eşdeğerdir.
Yavruları konusunda en hassas, tüm sürünün, her yavruyu kendi yavrusu gibi sahiplendiği nadir topluluklardan biridir.
Leşçiliğin ordinaryuslarıdır.
klan içinde yaşayan, etobur memeli türü. hiyerarşik düzenleri vardır. av taktikleri ve bölge korumaları; sayıca üstünlük sağlayarak göz korkutma üzerinedir. bu national geographic'de gördüğümüz yırtıcı memeli grubu uludağ'da yazdığımda hep gözümün önüne geliyor. aslanların niye kızıp boğduklarını anlar gibi oluyorum.
edit: okuduğunu anlayabilmek en önemli işlev olsa gerek.
ne minimali kaldı ne sembolizmi. tek kelime ile gösterilen nokta nere sen bile?