başka amaç var mı ki diye sorarlar adamı? mesela? iyi insan olmak; hikaye. allah her şeyi mekanik yarattı.
bana allah'ın sevdiği bir kulu çıksın da ibadet etmesinin başka bir amacının olduğunu söylesin; söylesin de derin bilgim ile onu rezil edeyim, hiç çekinmem.
bunlar böyle bilmeden konuşurlar, ben ise zevk alıyorum böylelerinden. demek ki yaratılma amacınız da buymuş, benim egomu hizmet etmek. allah'ım ne büyüksün.
cennet lafzının başına sırf şeklindeki aşağılayıcı nitelemeyi getirenlerin zavallı olduğunu düşündüğü; aslında neyi niye yaptığını, niçin yatatıldığını ve öldükten sonra nereye gideceğini bilen hazırlıklı kullardır.
ayrıca bu kullar, cennet ve cehennemi sinema, oyun parkı ya da sevmediğimiz bir ders gibi imagine eden, gözleri perdeli >>>> kalbi temiz <<<<<, kulluk vazifelerini ihmali ebeveyninden azar yiyerek kurtulabilecekleri bir kaçamak gibi değerlendirenlerin ne düşündüklerini umursamazlar...
açanın zeka seviyesini ele veren başlıklardan biri daha.
allah kendisine ibadet edilmesi karşısında mükafat olarak cenneti, isyan edilmesi durumunda da ceza olarak cenneti koyuyorken, salağın birisi çıkıp diyor ki "cennet için ibadet edenler zavallıdır." peki ya ne için ibadet edeceğiz çok zeki(!) kardeşim.
allah insanları faydalı şeyleri istemeye, zararlı şeylerden kaçmaya programlamıştır. allah'ın böyle programladığı insana gönderilen dinin bundan başka olması düşünülemez. ama kimileri ahirete inanmadıklarından bu dünyadaki fayda ve zararı esas alarak hareket ederler. allah'a ve ahirete inananlar ise uzun vadedeki daha yüksek menfaatlerine odaklanırlar. sonuçta akıl sahibi herkes yakın veya uzak menfaatleri için hareket eder.
tanım: cennet için çalışarak allah a itaat eden zavallıdır(!). işte ayet:
hadid 21. Rabbinizden bir affa ve Allah ile resulüne inananlar için hazırlanmış bulunan, eni de yerle göğün eni kadar olan bir cennete doğru yarışarak koşun. Bu, Allah'ın dilediğine vereceği bir lütuftur. Allah, o büyük lütfun sahibidir.
"allah'a inanırım cennete alırsa eğer" düşüncesindeki pazarlıkçı insanlardır. elbette kur'an'da inananlara cennet vaad edilmiştir. ama sırf ibadetle mi gösterir insan inandığını? ibadet işin bir boyutu. bir de güzel ahlak vardı hani, haram mal yememek, kul hakkı, yetim hakkı yememek, komşusu açken tok yatmamak, çalıştırdığı işçinin teri kurumadan parasını ödemek, nifaktan fitneden uzak durmak vardı...
yunus'u hatırlamakta ve hatırlatmakta fayda var:
bir kez gönül yıktın ise
bu kıldığın namaz değil
yetmiş iki millet dahi
elin yüzün yumaz değil
cennet cennet dedikleri,
birkaç köşkle birkaç huri,
isteyene ver onları,
bana seni gerek seni
salak olmayanlar için edit (zira salaklara laf anlatılmıyor): entry'de bütün ibadet edenler veya müslümanlar bu şekilde düşünür, hareket eder denmiyor. cennete gitmek için şu duayı şu kadar oku gibi işi sayısallaştıranlardan, allah'ın meleklerden üstün yarattığı insanı hiçe sayıp yalnızca kendi ibadetini düşünenlerden bahsediliyor.
türk halkının %60 ınden aşağı olmayan çoğunluğudur. farkında olmadan bile 'yapın sevaptır' 'edin sevaptır' mantığıyla cennete gitme düşüncesi bilinç altlarında yer etmiştir.
önüne gelenle yatıp kalkan, alkol kullanan, küfreden, haram yiyen, sonra da kıldığı namazların kendini cennete götüreceğini sanan insanlara verilen sıfattır. **
post modern dönemi insanlığı herşeyi kıskanır oldu, kendi egolarını doyuramayan canavar haline geldiler yetmedi insanların mahrem duygularını oyuncak yapma çabası içerisinde birbirlerini aşağılar oldular... zavallılaştılar, zavallılaştılar... küçük beyinleri hiç bir zaman almadı; dünyanın uzak ucunda bir yerde bazı insanların birbirlerinin inançlarını/ sistematiğe bağladıkları kavramlarını yorumlarken dikkatli olmaları gerektiğini... sonra sonra öyle bir yerin varlığını unuttular hatta öyle bir duruma geldi ki insanlık o yerdeki canlılarda unuttu onlarda konuşmaya başladı silahlarını doğrulttu dostlarına sevdiklerine en kötü silahlarını düşüncelerini sözlerini... sağlıksız aslı olmayan anlayışsız yobaz düşüncelerini birbirlerine doğrulttular tek amaç birini yaralamak. tiksinmekte kimileri şöyle ki nasıl çirkinleşiyor insanlar yargılarıyla. nasıl çirkinleşiyor biliyormuş anlıyormuş gibi gözükürken, nasıl çirkinleşiyorlar birbirlerini hiç tanımadan bu şansı vermeden savaşırken; inanıyormuş gibi gözüktükleri düşünceleri doğrultusunda. kimsenin içini açıp bakamazsınız ibadetini nasıl kimin için ne uğruna yaptığını anlayamazsınız hatta ve hatta şu cümleyi kurduğunuz peşine düştüğünüz anda hiç tanımadığınız onca insanı genelleme içerisine sokmuş olursunuz basit aslı olmayan bilmeden ortaya sallanan bir genelleme. ibadet zaman zaman nefes alabilmektir ya da beceremeyenler için egosunu aç bırakmak... hoş bu zamanda bunu anlayanı bulmakta ayrı dava. herkes taraf olmuş bir yana, saçıl babam saçıl...
ibadetlerin illeti ile hikmetini karıştırmış kişilerdir. (burdaki illet kelimesi "hastalık" veya "maraz" anlamında değil, "sebep" anlamındadır.) Şöyleki: islam inancına göre bizler elest meclisinde Allahu tealayı (c.c.) Rabb kabul ederek ona kulluk (ubudiyyet) etmeye söz vermişiz ve bu sözümüze istinaden dünya hayatında imtihan olmaktayız. ibadetin kelime anlamının kulluk (ve kulluk vazifeleri) olduğunu göz önüne alırsak bizim ibadet etmemizin sebebi (yani illeti) cennet veya sevap kazanmak olamaz. böyle olursa niyette bir samimiyetsizlik olur. Biz ancak Allah (c.c.) emrettiği için (madem ki o'nu rabb kabul etmişiz) ibadet etmeliyiz. bunu karşılığında bize dünya ve ahirette verilenler ise bu ibadetlerin hikmetleridir. Yani misal orucu sırf allah emrettiği için tutarız ama oruç tuttuğumuz için dünyada mesela sağlık ahirette de cennet kazanabiliriz. Kazanırız demiyorum çünkü ibadeti değerlendirecek yalnız allah'tır. dilerse hiç vakit kaçırmadan namazını kılmış birini cehenneme atabileceği gibi günahkar birini de doğrudan cennetine koyabilir. hüküm o'nundur kim karışabilir? ama sevap için veya cennet için ibadet biraz pazarlık veya tüccarlık gibi algılanıyor kusura bakmayın. bu ibadetin olmazsa olmazı olan niyeti halis olmaktan çıkarabilir. niyet ederken "allah rızası" için demiyor muyuz? "niyet ettim sevap kazanmak için oruç tutmaya" gibi bir niyetlenme ihlastan uzaktır. yine de keşke bu başlık "zavallılar" diye açılmasaydı. inançlı insanları rencide etmeye hakkımız yok.
kastedilen zavallılar, hayatlarında her haltı yiyip, küfür edip, hırsızlık yapıp, insanların hakkını yedikten sonra, iftarını açmak için son model jipiyle, yüzlerce milyon hesap gelmesi kuvvetli, su şisesine hasır sararak şekil yapan restorana giderek, oh ibadetimi de yaptım diyen zavallılardır. ancak yanlış yerlere çekilirse ayıp olacaktır.
ne gerek var bin hacca, hepsinden iyisi bir gönüle girmektir.
allah'ın rızasını kazanma yolunda herhangi bir icraatta bulunmamış olan, menfaatleri doğrultusunda ibadetlerini sürdüren ve bu gibi dasvranışlarından dolayı cennetle ödüllendirilmesi hayal olan kişidir.