istisnalar tabiki olacak lakin tamamiyle haysiyetsiz, serefsiz ve cogunlugunun cingenelerin olusturdugu bir ülkedir.
Not: cingene mevzu sallamasyon degil gercektir.
kosova'nın bağımsızlığını desteklediler diye ab ülkelerinden büyükelçilerini geri çağırmışken, şimdi ab üyeliği için çalışmaları emriyle geri gönderen şahsiyetsiz ülkedir.
bu ulkeyi, halkini, kulturunu anlamak isteyenlerin en once basvurmalari gereken eser branimir anzulovic'in heavenly serbia adli essiz kitabidir. kitabinh adi bir hikayeden gelmekte; 1. kosova savasi sirasinda sirp cari lazar'a gokten bir elci melek gelir ve ya yeryuzunun kralligini ya da sehadet karsili cennetin kralligini secmesini soyler, lazar da cennetin kralligin secer. bu hıristiyanlik icin barbar turkler onunde kendini feda etme, yuzyillar boyunca sirp ovalarinda lazar'a yakilan agitlarda kendini tekrarlar. kitapta bu halk sarkilarindan sirplarin pagan-tribal inanc ve kultur yapilarina, sirp milliyetciligini gurul gurul besleyen ve soykirima yol acan kaynaklar mukemmel bir sekilde analiz edilmis...
parcalara ayrilmalarinin nedenini sade ve sadece kendilerinde aramalari gereken, asiri milliyetci fasolarin oldugu ulke.
halbuki tito zamaninda oyle miydi?
kendilerini hiç sevmedigim hatta nefret ettigim katil ruhlu bir millete sahip olmasina ragmen bugunku bir davranislari kendilerine bir anlik saygi duymami saglamistir.
abd kosova'yi tanidi diye abd buyukelçisi'ni geri çekmislerdir. bu demektir ki buyukelçilik kapandi, abd ile iliskiler durdu.
allah muhafaza yarin birgun bizim ulkemizde boyle bir bolunme olsa ve abd ortaya çikan yeni ulkeyi tanisa acaba biz turkler (hani ustun irkiz diye 1000 tane entry girdigimiz bizler)
bu katil ruhlu pustlar kadar dik durabilecekmiyiz?
arabayla memleket yollarına düşen gurbetçi vatandaşlarımıza sınır kapılarında, otoban girişlerinde her türlü zorluğu uygulayan şahsiyetsiz memurlara sahip ülkemsi.
pasaporta bakar şahsiyetsiz sırp memurumuz, eğer türkse karşıdaki insan, "bu pasaportun şusu yok türko, arabayı arıcaz" gibi sudan sebepler sunularaktan üstü kapalı rüşvet istenir. böylece her otoban girişinde, sınırlarda gurbetçi vatandaşlar soyup soğana çevrilir. karakter yoksunu, aç gözlü sırp memurları da ceplerini doldurur. bunu da sadece türk vatandaşlarına ya da türk uyruklu olan avrupa ülkesi vatandaşlarına yaparlar.
demem o ki, gurbetçiler de olmasa aç kalacak insanları barındıran bir ülkedir bu. uzmanı oldukları türk vatandaşlarından yok yere rüşvet alma işinden o kadar çok gelir elde ettiklerini düşünmekteyim. zira her yıl sırbistan üzerinden türkiye'ye gelen gurbetçilerin sayısı hiç de küçümsenecek gibi değildir.
"ayıp ayıp. bu kadar mı açsınız. boşanın da semerinizi zıkkımlanın" diyesim geliyor!
altı coğrafi, kültürel, tarihsel bölgeden oluşmaktadır ve fakat sırp halkının büyük kısmı bu bölgelerin, bölünme riskine karşın, idari bir bağlayıcılığının olmasını istememektedir.
bölgeler şu şekildedir;
01 Voyvodina: yüzölçümü; 21.500 km², nüfusu; 2.035.000, merkezi; Novi Sad.
02 Kosova: yüzölçümü; 10,887 km², nüfusu; 2.200.000, merkezi; Piriştine.
03 Sumadija
04 Podunavlje
05 Podrinje
06 Belgrad Şehir Bölgesi: yüzölçümü; 3.223 km², nüfusu; 1.580.000, merkezi; Belgrad.
srebrenica'da 1995 yılında yapılan katliamların bir soykırım olduğuna karar veren Uluslararası Adalet Divanı tarafından, soykırımda doğrudan bir yasal sorumluluğu bulunmadığına karar verilen ülke.
eh tabii adalet elma değil, oradan iki kilo tartıp veremiyorsunuz.
niyeyse yıllardır birlikte olduğu karadag ile arasında çok büyük uçurumlar vardır. ekonomik olsun, sportif olsun bu sırbistan ülkesi karadağ'ı her alanda döver.