her boku ye, hırsızlık yap, düşene vur, hak ye, yolsuzluk - düzenbazlık yap... ama islamiyetin gereklerini yerine getir. paşa paşa geçersin sırat köprüsünden.
ne dinciyim, ne solcu, ne fasülyeci filan. ama eğer kişi ibadet edip günlük yaşamında da çalıp çırpıyorsa o köprüden geçemez arkadaş !
ama kişi namaz niyaz unutmuşsa, oruç nedir bilmiyorsa ve fakat çok çok iyi bir insansa ve hak yemiyor, çalıp çırmıyorsa, o köprüden geçemeyeceğini de kimse iddia edemez.
kaldı ki ; peygamberimiz döneminde ölen bir fahişe cennete gitmiştir. sebebi sorulduğunda ise, susuzluktan ölmek üzere olan bir köpeğe, kuyudan su çekecek hiçbir şey bulamayınca terliğiyle su çekerek içirmesi denmiştir. *
dürüstlükle geçeceğini sanan insanı bilmem, ama dürüst olmadan geçebileceğini sanana da acırım. netice de iyi bir müslüman olmak için önce iyi bir insan olmak gerekiyor. dürüst değilsen zaten sen hakiki müslüman da değilsin bence.
köprüyle ne uğraşıcam, feribot ya da vapurla geçerim diyosan o ayrı. sana zaten günah da sevapta yazılmamıştır arkadaşım !
sırat köprüsü denilen yerden bağnazlıkla, yobazlıkla geçebilir zira kişi oğlu. bir yerlerde alevi yakmış olmak, devlette kadrolaşmak, cahil olmak gereklidir. kafa kesmek, allah diyip kendini patlatmak speed skill'ine +2 verir sırattan geçerken.
tabi tabi dürüstlüğün hiç bir önemi yok. 5 vakit namazını kıl, ramazanda orucunu tut. 3 aylarda 6 tane daha tutarsan daha makbul. bi de hacca gidip paranı da orda bi güzel harcadın mı dürüstlükmüş, insanlıkmış koy götüne rahvan gitsin.
neyzen tevfik ile ilgisi olmayan çapsız bir insanın yazmış olduğu yazıyla kafayı bozmuş insandır.
neyzen tevfik'i kendi salaklıklarına alet etmeye hevesli çok insan varmış bu ülkede.
neyzen tevfik'in en çok sevdiği çocukken arkasından mısır'a gittiği şairi de okuyun biraz. (bkz: mehmet akif ersoy)