--spoiler--
Sırat köprüsünden jeeple geçilmez, adam olana çıplak ayak gerek. Belki yorgun, belki çelimsiz, belki mecalsiz, ve fakat bir ömür boyu hakikat peşinden koşmuş ayaklar...
Eldekiyle kanaat edebilmeyi öğrenmiş, rıza lokmasıyla yetinmiş, insanı insana kulluktan uzak tutmuş ayaklar...
Mahcub bir yüz, güçsüz bir gövde... zayıf ve çelimsiz... yani kıl kadar bir beden... incecik...
Dünyadan perhiz ettiği, gelip geçici zevklerin orucunu tuttuğu için değil sadece, insanın yükünü taşımaktan eridiği için de...