bir gün çiğdem çıtlatarak televizyonun başında aliye yi seyrederken araya reklamlar girer. sen o arada zap yaparken bir belgesel ve belgeselci elemanları görürsün. elemanlar orası senin burası benim diye dünyada fink atıp durmakta oldugunu ve ne aliye yi ne sinan ı tanımalarının imkanı olmadığı kafanda uyanıverir. ne sıradan bi hayat sürdürdüğünün ve ne tekdüze bi insan oldugunun bilincine varacakken reklamlar biter ve dizi tekrar başlar. sinan ın düştüğü kötü duruma üzülür ama bunları hakkettiğini düşünürsün.*
hepimiz aslında sıradan birer kişiler değilmiyiz, kişileri MiNiMAL ÖLÇÜDe(dost, sevgili, ARKAdAŞ VB... ) değerlendirdiğimizde belki özel olabilir ama bu kişi bir başkası için yine de sıradan sayılır.
günde 6-8 saat uyuyup, işe/okula gidip, yiyip, sıçıp, tv izleyerek yaşamını sürdüren bireyin hayatına karşı şöyle bir "ne oluyor a.q?" sorusunu sormasıyla idrak edebileceği durum.
özgür kalmak için elverişli yöntem. toplumun yüklediği rolden sıkılan insanın kendi içine dönmesi, kendini keşfetmesi. rolle körelen yeteneklerini ortaya çıkartıp yeni biri olmak için imkan kazanması.
pes etmek. kendi hikayeni yazmaktan, dünyaya ucundan kıyısından bile olsa bir çizik atmaktan vazgeçmek. sıradanlığın sorumsuzluğunun yumuşak yatağında, huzurlu ve derin bir uykuya dalmak.
kimse sıradan değildir.
ama herkes iyi de değildir.
bazısına göre mükkemmel bir insan olurken bazısına göre şerefsizin bayrağı çekeni olabilirsin.
sıradanlık için iyi birşeyinin olması şart değil kötü olarakta sıradan olmayabilirsin.
garip bir biçimde insanı sıradan biri olmanın dışına çeken eylem. zira sıradan insanlar sıradanlıklarını asla farketmez, hadi oldu da farketti diyelim bundan asla gocunmaz bilakis bunu bir övünç kaynağı yaparlar.
bir gün aynaya bakarsınız ve "-nesin ki ne istiyorsun ?! " dersiniz kendinize , bütün o huysuz, mutsuz , insanları beğenmeyen tavırlarınız , bir anda tuz buz olur.
dolmuş sırasında etrafı keserken daldığınızda arkadan ''birader ilerle'' şeklinde bir uyarı geldiğinde anlarsınız ki siz sıradan birisinizdir.
(bkz: başlıgı götünden anlamak)
beyhude işlerin peşinde çok gafil gördüm.
aralarında iyi niyetli olanlarıda vardı. en çok kendilerini farklı zannedenlere acıdım.
fitne bile olsa, yeni bir fikir bulduysanız ve sizin için haybeye ölecek saf askerkerden bir ordu kurmak isterseniz,
kendini farklı zanneden gençleri toplayarak başlayın.
ibn Said - Seküler Perspketiflerden Semavi Dinlerin Sosyolojik Etkileri - Farsça Aslından ingilizceye Çeviren Prof. Dr. Rawan Farhadi
kimilerine göre bunu yıkmak hayatın amacıdır.hep marjinallik,sıradışılık aranır.ama insan sıradanlaştıgını farkettiği yerde her ne yapıyorsa bırakmalıdır.