çocukluktan sonra bünyeden ayrılan duygudur. çocuklukta herkes özel sıra dışıdır. ama büyünce olağan ve sıradan tipler oluruz. farklı olmaya çalışanlarımız çıkar elbet. onları da uçuk diye yaftalarız. yani sıradanlık bir dayatmadır aslında.
Herkes tektir, senin gibi bir tane daha yok... Hiç kimse sıradan değildir.
insanları böyle görmeye başlarsanız onları birbirinden farksız, aynı özelliklere sahip bir grup insan olarak algılarsınız. Tıpkı bir diktatör rejimde yapıldıgı gibi.
Bir yanda Führer, bir yanda volk.
O führer de ben niye volk allah'ın belası?
Sıradan insanlarla aynı haklara sahip olduğunu anlamaktır aslında. Eğer farklıysan bunun hakkını ver ve kendine bunu kanıtla. Yani çalış sabret kazan. Sıradan bir insan ancak kendi için birşeyler yapabilir ancak farklı bir insan milyonların kaderini çizebilir. mütevazik kibirli insanların örtüsüdür o sizin olsun.
bunu anlamazsın aslında ilk başta. anlatırlar sana.öyle bir anlatırlar ki neye uğradığını şaşırırsın. sonra durup bir düşünürsün. etrafına bakarsın. anlamaya çalışırsın. o zamana kadar öyle olmadığını sanarsın. ama artık her şey değişmiştir. bu dakikadan sonra herkes sana sırdan bir insan olduğunu anlatmak istercesine davranır. yok olursun. kocaman bir boşluksundur. uzayda yer kaplarsın ama aslında o uzay boşluğusundur sen. paradoks olursun. olduğun paradoksun içinde kaybolursun. hiç kimseye yaranamazsın. hiç bir işe yaramazsın artık. sıradansındır çünkü. ölmelisindir belki de. harcamayacağın oksijen başka sıradan olmayacan canlıların yaşaması için lazım olabilir zira.
Herkes gibi olduğumu anlayabilmek daha çok vaktimi alacak. Kimse kendini sıradan görmez. Yalnızca bu konuyu düşünmez. Ama düşünmeye başlayınca da tek bir son vardır; "sen de herkes gibisin".
Çocukken kendini seçilmiş kişi, özel güçleri olan birisi, Allahın sevgili kulu, diğer insanlardan farklı birisi olarak, doktor muhendis bilim adamı yada uç beş mantıklı düşünce yüzünden kendini aynstayn abimizin kayıp spermi, ya da belki,ileridr peygamber olabilirim diye sandıktan sonra, ruhun olgunlaşınca, başarısızlık ve günahlar burudukce cevreni, asliyorsun, bir piyonsun.
en asil duygudur, sizi gerçekten asil yapar. elinizde simit sokaklarda yürürsünüz, rahatca konuşursunuz, aynaya bakmadan dışarı çıkarsınız. huzur verici özgürlüktür.
hastahanede doktor sırası beklerken anlaşılan durumdur. çok üzer insanı lan... hani doktora muayene için sıra almışsındır ve o sıra sana gelene dek gözün kapının üzerindeki ekrandadır ya, öyle işte... oradaki herkes gibisindir... belki bazılarından daha ağır hastasındır belki de daha az ama o sırada beklemek zorundasın. işte bu bekleyiş seni sıradan biri yapmaktadır...
oturup düşünmekle bulunur bazen. dışarıda senden daha özel insanların olduğunu, belki de ortalamanın altında bir değer gördüğünü farkedersin. suçlusunu düşünmeden herkes ile ilişkini kesmek, kendi içine kapanıp içindeki ruhu öldürmek istersin. bir gün iyi davranırlarsa sakın kanma, işleri bitince bir başkasına giderler. çok seviyorum diyenin bile seni bırakması, başkalarına tercih etmesi koyar insana. sen sadece birisin işte anlasana be adam. birisin, çıkarı olanın olmayanın sadece kendi egosu için seni sadece basamak olarak kullanacaklarlar. çıktığında sokaklar aynı olacak. her gün yanından geçtiğin insanlar çoğu zaman seni sallamayacak. yanında mutlu etmesi gereken başka insanlar olacak. bir köşeye oturup kahve içerken kimse sana ortak olmayacak. sessizce çıkıp gideceksin oralardan. yollar sana aynı gelecek. belki aynı otobüse bineceksin. belki aynı koltuğa oturacaksın. ait olduğun yere, ailene döndüğünde mutlu olacaksın. göklere ulaştığında belki anlaşılacak önemin.
insanların gözünde değil kendiniz için özel ve değerli olduğunuzu düşünür, hissederseniz sıradanlık ve özel olma ayrımı ya da beklentileri kalmaz. özel olma durumunuzu insanların tavır ve tepkilerine göre belirlerseniz hayat sizin yaşadığınız bir hayat olmaz, birileri için yaşadığınız hayat olur. kısaca koy götüne rahvan gitsin.
sıradan biri olduğunu anlayan kişinin beyanatıdır.
şöyleki; artık senden daha zeki insanlar olduğunu farkedersin, acılarının sahteliğini, mutluluklarının basit, annenin anne babanın baba, sokağın sokak olduğunu farkedersin. Dertlenmeye gerek yoktur, ele avuca gelmeyen ufak üzüntüleri dert zannettiğini derdin başka bir şey olduğunu farkedersin. Kendinle kavga etmezsin artık. Döner sahile gidip sigarayı yakmanın ciddiyetten öte bir ergenlik mahsulu olduğunu anlarsın mesela.Kendini küçümseyip dalga geçmeye başlarsın. Ergenliğin aptallıklar içinde geçmiştir.Hiç sevmessin o çocuğu. Evlenmek istersin, çocuğunu sevmek sokaktan geçerken artık tanıdığın çevreye selam vermek gibi şeyler.
Bazı şeylere inancın kaybolur.Mal gibi kalırsın.